Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

TBB Disiplin Kurulu 2008/160 2008/302 İçtihat

Üyemizin Özeti
Müvekkilinin talimatı olmaksızın avukat davadan feragat edemez
(Karar Tarihi : 5.9.2008)
Şikâyetli avukatın, müvekkilinin bilgi ve talimatı olmaksızın müvekkili adına takip ettiği davadan feragat ettiği iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin kurulunca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.


Şikâyetli avukat savunmasında, Şikâyetçi vekili olarak takip ettiği tapu iptali davasının 1988 yılında açıldığını, feragat tarihine kadar keşfe gidilemediğini, müvekkilinin feragatten haberinin olduğunu, davada karşı tarafın tapusunun iptali istenilmiş olduğundan, şikâyetçinin bir hak kaybına uğramamış bulunduğunu, karşı taraf vekilinin hilesi nedeniyle hataya düşürüldüğünü, karşı tarafın men'i müdahale davası açtığını ve mahkemenin kabul ettiğini, kararı temyiz ettiğini, ancak müvekkilinin elinde gerçek ve hükme esas belgenin olmayışı sebebiyle kararın onandığını, karşı taraf vekilinin kendisini hataya düşürmesi sebebiyle ferağatın iptali için dava açtığını savunmuştur.


Baro Disiplin Kurulu, şikâyetlinin eylemini Avukatlık Yasasının 34.maddesi ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3.maddesine aykırı bularak, şikâyetlinin uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.


Baro Disiplin Kurulu kararına şikâyetli tarafından itiraz edilmiştir. Şikâyetli itirazında, müvekkilinin hazır bulunduğu duruşma esnasında feragat beyanında bulunduğunu, müvekkilinin hak kaybına uğramadığını, aynı konuda Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın yargılaması aşamasında müvekkilinin ferağatın yapıldığı duruşmada bizzat hazır bulunduğunu ifade ettiğini, Disiplin Kurulu kararının Yasaya uygun olmadığını bildirmiştir.


Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetli avukat hakkında şikayet konusu ile ilgili olarak "Görevi Kötüye Kullanmak" suçundan dolayı Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde 2006/182 Esasında kayıtlı olarak kamu davası açıldığı, mahkemece 2006/267 Karar sayısı ile verdiği ve kesinleşen kararın hüküm fıkrasında " Sanık S.G'ın üzerine atılı görevi kötüye kullanmak suçunu işlediğini gösterir yeterli, inandırıcı ve kesin kanıt bulunmadığı" kabul edilerek, şikayetlinin beraatine karar verildiği,


Ayrıca dosyaya sunulmuş olan, Bala Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/185 Esas sayılı davasının 01.06.2006 tarihli celsesinin zabıt örneğinden, davacı sıfatıyla beyanda bulunan şikâyet eden R.M'in ; "…Ben dışarıda iken, vekilim bana karşı tarafın dava konusu yerde bizim yerimiz ayrı sizin yeriniz ayrı diye söylüyorlar deyince Hâkim T…Bey'de bana sizin yeriniz ayrı davalıların yeri ayrı siz ne diyorsunuz diye sorunca, ben de sizler daha iyi bilirsiniz, vekilimde feragat edelim mi deyince ben de edelim" dediği ve zaptı imzaladığı görülmüştür.


Toplanan delillerden, feragat işleminin şikâyetçinin huzurunda yapıldığı ve kendisinin bilgilendirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.


Baro Disiplin Kurulu kararında, disiplin kovuşturmasına konu olaya emsal olarak alınmış olan Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunun 2006/154 Esas, 2006/ 227 Karar sayılı kararında " Bir haktan vazgeçme anlamındaki işlemlerden dolayı müvekkilin yazılı muvafakatinin alınmasının zorunlu olduğu" ve "aksi halin disiplin cezası gerektirdiği" belirtilmiş ise de, davadan feragat için yazılı muvafakatin "mahkeme huzurunda müvekkilin hazır olmaması" durumunda gerekli olduğu, somut olaydaki gibi, şikâyetlinin ve şikâyetçinin duruşmada birlikte bulunmaları ve mahkeme önünde şikâyetli tarafından yapılan ferağatın, şikâyetlinin müvekkili olan şikâyetçinin hazır olması ve zapta geçen ifadesinde de feragati kabul edilmesini şikâyetliye söylediğini bildirmesi karşısında, şikâyetlinin ayrıca müvekkili olan şikâyetçiden yazılı muvafakat almasını gerektirmemektedir.


Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunun uyarma cezası verilmesine ilişkin kararında hukuki isabet görülmemiş, uyarma cezasının kaldırılarak, şikâyetli hakkında "Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına" karar vermek gerekmiştir.


Sonuç olarak, şikâyetlinin itirazının kabulü ile, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun uyarma cezası verilmesine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Şikâyetli Avukat S.G hakkında DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Avukatlık Kanunu MADDE 34 :(Değişik : 2/5/2001 - 4667/21 md.)
       Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Armağan KONYALI
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 10-12-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01838994 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.