Üyemizin Notu:
Madde 135.- 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu ile 4389 sayılı Bankalar Kanunu uyarınca banka tarafından yetkili mercilere beyan edilen sigortaya tâbi mevduat ve katılım fonu tutarı ile Fon tarafından tespit edilen mevduat ve katılım fonu tutarı arasında bir fark bulunması halinde, bu fark nispetinde kimlere ve hangi tür mal, hak ve alacaklara tedbir konulacağı belirtilmiş, bu tedbirin kapsamı ve talep edilecek mercii düzenlenmiştir. Ayrıca, tüm bu mal, hak ve alacaklara ilişkin olarak açılmış veya açılacak davalarda bu kişiler Türk Medenî Kanununun 3 üncü maddesindeki iyiniyet karinesi ile 985 inci maddesindeki mülkiyet karinesinden ve tüm resmî sicillere iyiniyetli güven ilkesinden yararlanamayacakları; iyiniyetle edinmiş olduklarını ispatladıkları takdirde, yaptıkları ödemelerin muvazaalı olmayan rayiç değer olduğunu belgelendirmek şartıyla ödediklerinin aslî sorumluların mal varlığı ve diğer değerlerinden bu kişilere geri verilmesine mahkemece karar verileceği düzenlenmiştir.
Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan bir banka nezdinde tasarruf mevduatı hesabı bulunmamasına rağmen sahte olarak düzenlediği belgeler veya sahte olduğunu bildiği belgeleri ibraz ederek veya ettirerek, kendisine veya bir başkasına ödeme yapılmasını talep eden kişilere, fiilleri daha ağır cezayı gerektirmediği takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verileceği, kendilerine veya gösterdikleri yahut hak sahibi kıldıkları kişilere ödeme yapıldıktan sonra bu fiilleri işledikleri ortaya çıkan kişilere, bu cezanın yanı sıra ödenen tutarın on katı kadar para cezası verilmesi öngörülmüş ve bu kişiler hakkında yukarıda belirtilen hükümlerin uygulanması hüküm altına alınmıştır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleştirilen fiiller nedeniyle, bu madde hükümlerine göre Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından ödeme yapılmasına veya yapılacak olmasına sebebiyet veren kişiler ile bunların eş ve çocuklarına ait her türlü mal, hak ve alacaklar hakkında da bu madde hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür.
Mülga hükümde sulh ceza hâkimince verilen tedbirlerin hangi merci tarafından uygulanacağı konusunda açıklık bulunmadığından ve bu husus uygulamada karışıklığa yol açtığından madde metnine, tedbir kararının kararı veren mahkemenin bulunduğu yerdeki nöbetçi icra dairesi tarafından infaz olunacağı konusunda hüküm ilave edilmiş, tedbire ilişkin talepler konusunda izlenecek usul ve esaslar belirlenmiş ve bu tedbirlerin devamı, bir yıl içerisinde Fon tarafından suç duyurusunda bulunulması, 6183 sayılı Kanuna göre alacağın tahsili yönünde takip başlatılması veya hukuk davası açılması şartına bağlanmıştır. Yine sözkonusu farkın bu Kanunda yer alan hükümler dahilinde tahsiline karar verme hususunda Fon yetkili kılınmıştır.