![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 12.02.2025)
3. Hukuk Dairesi 2024/1478 E. , 2025/786 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi SAYISI : 2022/3408 E., 2024/295 K. İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2021/570 E., 2022/1111 K. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 23.03.2020 yer teslim tarihli ve üç yıl süreli Kastamonu Devlet Hastanesinin kafeteryasının işletilmesi amacıyla kira sözleşmesi imzalandığını, 11.03.2020 tarihinde ilk coronavirüs vakasının görülmesi üzerine ilan edilen pandemi 17.05.2021 tarihinde sona ermiş ise de bir takım kısıtlamaların dava tarihi itibariyle devam ettiğini, kafeterya ve lokanta gibi işletmelerde masa ve sandalyeler kaldırılarak sadece gel-al ya da paket servisi uygulamasına geçildiğini, yer tesliminin yapıldığı tarih itibariyle girilen süreç nedeniyle kira bedelinin miktarı ve ödenmesi konusunda doğan uyuşmazlık nedeniyle orta yol bulunduğu halde 21.05.2021 tarihinde tebliğ edilen 29.04.2021 tarihli sözleşme fesih kararı ile kira sözleşmesinin feshedildiğini ve 05.06.2021 tarihine kadar kiralananın tahliye edilmesinin istenildiğini, 23.03.2020- 23.06.2020 tarihine kadarki 3 aylık kira bedeli toplamı olan 538.750,00 TL 'nin peşin olarak ödendiğini, dava tarihi itibariyle müvekkilinin kira borcu olmadığından sözleşmenin feshini gerektiren hukuken geçerli bir neden bulunmadığını ileri sürerek; kiracılık ilişkisinin devam ettiğinin tespiti suretiyle muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili; pandemi nedeniyle metrekare bazlı ve hasta sayısı oranlı belirlenen yıllık kira bedelinin 779.376,80 TL olarak belirlendiğini, bildirim yapılan borç tutarının ödenmemesi nedeniyle 20.04.2021 tarihli karar ile sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kiracı hakkında temerrüt nedeniyle akdin feshi ve tahliye istemine ilişkin bir dava açılmadığına göre, kira sözleşmesine, ihale şartnamesine atıfta bulunularak konulan kira sözleşmesinin feshedileceğine ilişkin hükümlerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun emredici hükümlerine uygun olmadığı, fesih haklı kabul edilemeyeceğinden taraflar arasındaki kira sözleşmesi ayakta olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile davalının davaya konu taşınmazda kiracılık sıfatının tespitine karar verilmiş; hüküm kısmının 2. fıkrasında her ne kadar sehven ''davalının'' davaya konu taşınmazda kiracılık sıfatının tespiti şeklinde yazılmış ise de davaya konu kira sözleşmesi ile davacının kiracı; davalının kiraya veren olduğunun açık olması sebebiyle ''davacının'' davaya konu taşınmazda kiracılık sıfatının tespiti şeklinde olması gerektiğinin tartışmasız olduğu, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması adına düzeltme yapılmadığı belirtilmiş; karara karşı, davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. IV. İSTİNAF Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kiracılık sıfatının tespitine karar verilmesinde ve davacı yararına harcı yatırılan bir yıllık kira bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu, ancak Mahkemece sözleşme süresini geçmemek üzere davacının kiracılık sıfatının tespitine karar verilmesi gerekirken hüküm kısmında sehven davacı yerine davalının kiracılık sıfatının tespitine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davaya konu kiralananla ilgili davalı tarafın 16.03.2020 tarihli kira akdinin feshi yasal koşulları taşımadığından geçersizliğinin tespiti ile davacının kira sözleşmesi süresi sonuna kadar davaya konu taşınmazda kiracılık sıfatının tespitine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. V. TEMYİZ A. Temyiz Sebepleri 1. Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince yeniden hüküm kurulduğundan, yeni verilen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT esas alınarak dava değeri üzerinden 244.400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, eksik miktarda vekalet ücretine hükmedilmesi bakımından kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı vekili; davacı tarafça idare mahkemesinde de dava açıldığından eldeki davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, karar başlığında tüzel kişiliği bulunmayan Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğünün gösterilmesinin ve aleyhine hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davanın adı geçen bakımından husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının kira bedellerini ödememesi nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, herhangi bir mahkeme kararı ve/veya yasal zorunluluğu olmamasına rağmen İdare tarafından yıllık bazda yaklaşık % 63,8 oranında indirim yapıldığını, müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, maktu miktarda vekalet ücretine hükmedilmesi, savunmaların hukuken kabul görmemesi durumunda dahi işbu davanın kabulü anlamına gelmemek şartıyla dava konusu olaya davacının kira sözleşmesindeki yıllık kira bedeli pandemi nedeniyle 779.376,80 TL olup buna göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Değerlendirme Uyuşmazlık, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. 1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, davacı vekilinin dava dilekçesinin başlık kısmında davalı tarafı ... (Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği) olarak gösterdiği, 09.02.2022 tarihli dilekçe ile davanın doğru hasım olan davalı ... Bakanlığına yönlendirilmesini talep ettiği, Kastamonu Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün taraf ve dava ehliyeti bulunmadığı halde karar başlığında belirtilmesinin ve doğru hasım olan davalı ... Bakanlığının karar başlığında eksik ifade edilmesinin mahallinde düzeltilebilir maddi hatadan kaynaklandığının anlaşılmasına göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır. 3. Somut olayda; kiracılık sıfatının tespiti davasında, davacı yararına harcı yatırılan bir yıllık kira bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerekir ise de, dosya arasında bulunan belgeler üzerinde yapılan incelemede ve tarafların da kabulünde olduğu üzere feshe dayanak kira döneminde ödenen yıllık kira bedeli 779.376,80 TL olup, hakkaniyet gereği bu tutar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2 maddesi hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir. VI. KARAR Açıklanan sebeple; 1. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının (6) numaralı bendinde yer alan "206.750,00 TL vekalet ücretinin" ifadesi çıkarılarak yerine, "115.112,75 TL vekalet ücretinin" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 345 :Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir.
Ancak, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar. Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur. |
|
Şerh Son Güncelleme: 31-08-2025
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |