![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 27.12.1985)
Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Korkuteli Sulh Hukuk Mahkemesi`nce davanın kabulüne dair verilen 28.12.1983 gün ve 250-535 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi`nin 22.3.1984 gün ve 3308-3351 sayılı ilamıyle; "... Davacı, Almanya`da çalıştığını, eşinin ise Türkiye`de oturduğunu ve kiralananda karısının konfeksiyon işi yapacağını ileri sürerek kiralananın boşaltılmasını istemiştir. Dinlenen davacı şahitleri ise, davacının karısının ihtiyacından bahsetmemiş ve davacının Almanya`dan gelip kiralananda çalışacağını beyan etmişlerdir. Dava, davacının karısının iş yapacağından bahisle açılmış olduğundan iddia ispat olunmamıştır. Davacının ihtiyacı bakımından bir dava açılmamakla beraber davacı halen Almanya`dan Türkiye`ye kesin dönüş yapmadığından ihtiyaç iddiasının kabulü de mümkün değildir. Davacının karısının ihtiyacı için açılan davanın, kocanın ihtiyacına yönelik olarak vaki şahadete dayanarak yazılı şekilde kiralananın boşaltılmasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı vekili. Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Davacı dava dilekçesinde kişisel ihtiyacından da söz etmiştir. Almanya`da işçi olarak çalışan davacının tahliye davası açabilmesi için dava tarihinde kesin dönüş yapmış olması zorunluluğu bulunmamakta, tanık sözleriyle ihtiyaç iddiasında samimi bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu maddelerle usul ve yasaya uygun olan direnme kararı onanmalıdır. KARAR : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 27.12.1985 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 350 :Kiraya veren, kira sözleşmesini;
1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, 2. Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir. |
|
Şerh Son Güncelleme: 11-06-2025
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |