Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay HGK 1992/6-667 E. 1992/755 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Yurda kesin dönüş yapmayan, izinli olarak ülkeye geldiğinde köydeki babası evinde misafir olarak kalan bir kişi dahi ihtiyaçtan tahliye davası açabilir.
(Karar Tarihi : 23.12.1992)
Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 8.5.1992 gün ve 1992/96-520 sayılı kararın incelenmesi davali tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 6. Hukuk Dairesinln 7.7.1992 gün ve 8246-8737 sayılı kararı: (... Davacı yurt dışında çalışmakta olup kesin döndüğünden veya döneceğinden bahsetmeksizin sadece yazın bir, birbuçuk aylık tatilini geçirmek için çocukları ile birlikte geldiğinde konut sıkıntısı çektiğini ve bu sebeple dava konusu taşınmaza ihtiyaç duyduğunu ileri sürüp tahliye istemiştir.

Davalı davayı kabul etmemiş ve davacı tanıkları iddiayı doğrulamış iseler de davanın çözümünde delillerden önce iddianın irdelenmesi önem taşımaktadır. 6570 sayılı Yasada kendisinin eş çocuklarının konut ihtiyacı için kiralayana ve uygulama ile mal sahibine tahliye hakkı tanınmıştır. Burdaki konut ihtiyacı geçici olmayıp sürekli bir ihtiyaçtır. Bunca senelik uygulamalar da bu doğrultuda sürdürülmüş, geçici ihtiyaç tahliye sebebi kabul edilmemiştir. Ancak yazlık ihtiyaçları için bir ayrıcalık tanınmiş, bugünkü yaşama tarzının yazlık ihtiyacı sürekli konut ihtiyacının devamı olarak kabul edilmiştir. Bu kabuldeki temel unsur hem muhit itibari ile hemde mimari yapı itibari ile taşınmazın yazlık niteliğinde değilse yazlıklar için kabul edilen ayrıcalığın uygulanması mümkün değildir. Olayımızda; kiralananın yazlık nitelikte olduğu iddia edilmemiştir. Sadece izin süresinde kulianılmak üzere ihtiyaç duyulduğu belirtildiğine göre bu geçici ihtiyaç yüzünden tahliye kararı verilemez. Kiralanana başka sebeple ihtiyaç duyulduğu da kanıtlanamadığına göre davanın reddi icabeder...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, kiralananın ihtiyaç sebebine dayalı boşaltma istemine ilişkindir. Davacı 15 yıldan beri yurt dışında çalışmaktadır. Evli ve 6 çocuk sahibidir.

Yurda kesin dönüş yapmamıştır. İzinli olarak ülkeye geldiğinde, köydeki babası evinde misafir olarak kaldığını, eve ihtiyacı olduğunu ileri sürmüştür.

Davacının bu ileri sürüşü, dinlenen ve birbirini doğrulayıp tamamlayan yeminli tanık beyanları ile de belirlenmiştir. 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun, özü itibariyle sosyal amaçlıdır. Bu nitellği gereği de, ekonomik yönden daha güçsüz olan kiracıyı kiralayana karşı koruma eyüimini taşımaktadır. Ancak, temel hak ve hürriyetlerden olan mülk edinme hakkının özünü zedelenmekten çekinilmesi ve akit serbestisinin korunması gereği de gözardı edilmemesi icap eder. O itibarla her olayda uyuşmazlık kendisine özgü koşulları içerisinde 6570 sayilı Kanun ile güdülen amaç ve mülkiyetin kulianılması hakkı ile bir denkleştirmeye tabi tutalarak çözüme ulaşılmalıdır. Davacının köydeki baba evinin çok küçük ve aile nüfus sayısı itibariyle yetersiz bulunduğu anlaşıldığı gibi eş ve 6 çocuk ile birlikte otel veya motel türü bir yerde tatil geçirmenin aile bütçesine getireceği külfetin ağırlığı da aşikardır. Yıllarını çalışarak yurt dışında geçirmiş, belirli bir ekonomik birikime ulaşmış, bu birikimi ile bir mesken edinmiş olan kimsenin, yurt ve akraba özlemi duyacağı, çocuklarının da mümkün olduğu oranda vatanından kopmamalarının arzu edebileceği gayet doğal görülmelidir.

Davalı kiracı, bunun aksini kanıtlamak için herhangi bir delil de göstermiş değildir. Kaldı ki, 6570 sayılı Yasa, kiralayanın ihtiyaç sebebi ile kiralananın boşaltılmasından sonra muayyen bir süre içerisinde bu yeri başka bir şahsa yeniden kiraya vermesi halinde cezai müeyyideyi de getirmiştir. Bu durumda, davacının içerisinde budunduğu özel şartları itibariyle, yıllık tatilini geçirmek üzere Türkiye`ye geldiğinde kalmak üzere açılan bu boşaltma davasında, ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun kabulü gerekir. Nitekim Hukuk`Genel kurulu`nun 31.5.1989 gün 291-402 ve 28.11.1990 gün 1990/6-466 E.1990/593 K. sayıli kararlarında da aynı görüş benimsenmiştir.

O halde, yerel mahkemece, mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Direnme kararı onanmalıdır.

KARAR : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASlNA, oyçokluğuyla karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 350 :Kiraya veren, kira sözleşmesini;

1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa,

2. Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise,

belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Sinan ÖZTÜRK
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 11-06-2025

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02540112 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.