![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 24.03.2021)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü.
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle , İstanbul ... İcra Müdürlüğünün 2019/... Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğunu, takip konusu bononun lehtarının Kerem ... olduğunu, bononun arka yüzünde ise lehtar Kerem ...'ın cirosunun bulunmadığını, farklı kişilerin cirosunun bulunduğunu ciro silsilesinin bozuk olduğunu, ayrıca takibe konu bononun protesto edilmediğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, TTK.nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK.nun 714 ve 730. maddeleri uyarınca; belirli bir günde veya düzenlenme gününden veya görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şartını içeren bir bonoya dayanarak hamilin lehtara müracaat edebilmesi, ödeme gününü takip eden iki iş günü içinde senet keşidecisinin protesto edilmesine bağlı olduğu ,alacaklı hamil, anılan madde koşullarında protesto keşide etmeksizin, lehtar ve cirantayı takip edemeyeceği , İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince, icra mahkemesince, alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunup bulunmadığının re'sen araştırılmak zorunda olduğu ,icra takip talebine herhangi bir protesto evrakının eklenmediği, ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776/1-f maddesi uyarınca; senette düzenlenme yerinin yazılı olmasının gerekli olduğu ,aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağının hükme bağlandığı , 01/06/2019 ödeme tarihli bono incelendiğinde bonoda ilk cironun lehtara ait olmadığı ve ciro silsilesinde kopukluk olup takip alacaklısının yetkili hamil olarak değerlendirilemeyeceği, gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,yerel mahkemece tensip yapılmadığı dava dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini ,savunmaları alınmadan salt davacı beyanlarına dayanılarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ,evrak aslı icra dairesinden istenmeden karar verilmiş olduğunu , evrak aslı celp edildiğinde ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk olmadığının görüleceğini evrakın fotokopisinde lehtar cirosu üst kısımda olduğundan dolayı lehtarın imzasının çekilen fotokopide görünmemiş olduğunu , yerel mahkemece evrak üzerinde düzenleme yerinin yazılmadığından bahsedilmiş ise de senedin ön yüzünde (şahıs) şirketinin adresinin bulunduğu bu nedenle düzenleme yerinin İstanbul olduğunun TTK hükümleri gereğince kabul edilmekte olduğunu ,taraflar arasında akdedilmiş olan protokol gereğince bonolardan birinin vadesinde ödenmemesi halinde müteakip bonoların muacceliyet kesbedeceği noktasında taraflar arasında anlaşma sağlanmış olduğu , bu nedenle bu bonoların protesto edilmesine gerek olmadığını , taraflar arasında anlaşma bulunduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre , davalı tarafından davacının da aralarında bulunduğu borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı vekili tarafından şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından davacı yönünden takibin iptaline karar verildiği ,davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde savunma hakkı tanınmadan karar verilmesinin yerinde olmadığı ileri sürülmüştür. İlk derece mahkemesi yargılaması sırasında savunma imkanı tanınmayan davalının bu savunmalarını istinaf dilekçesinde ileri sürmesi mümkündür. Sunulan savunmalara göre hukuka aykırılığın bulunması halinde istinaf aşamasında bu hususun değerlendirme imkanı mümkündür. Bu nedenle sadece savunma hakkı tanınmamış olması kararın kaldırılması sebebi olarak görülmemiştir. 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi yollaması ile bonolar hakkında uygulanması gereken aynı Kanun'un 714. ve 730. maddeleri uyarınca, belirli bir günde veya düzenleme gününden ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şartını içeren bir bonoya dayanarak hamilin lehtara ve cirantalara müracaat edebilmesi, ödeme gününü takip eden iki iş günü içinde senet keşidecisinin protesto edilmesine bağlıdır. Alacaklı hamil, anılan madde koşullarında protesto keşide etmeksizin, lehtar ve cirantaları takip edemez. Alacaklı hamil, anılan madde koşullarında, senedi düzenleyene protesto keşide etmediği takdirde, ciranta olan borçluya karşı müracaat hakkını kaybeder. Davacı vekili senedin protesto edilmediğini ileri sürülmüş ,davalı vekili istinaf dilekçesinde taraflar arasında akdedilmiş olan protokol gereğince bonolardan birinin vadesinde ödenmemesi halinde müteakip bonoların muacceliyet kesbedeceği noktasında taraflar arasında anlaşma sağlanmış olduğu , bu nedenle bu bonoların protesto edilmesine gerek olmadığı ileri sürülmüştür. İstinaf dilekçesine ekli protokolde protesto yapılmasını ortadan kaldıracak bir kayda yer verilmemiş olduğundan ciranta olan davacı borçluya müracaat edebilmesi için senet keşidecinin protesto edilmesi gerektiğinden ve keşidecinin protesto edildiğine ilişkin protesto evrakı ibraz edilmediğinden takibin iptaline karar verilmesi bu nedenle yerinde olduğundan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 7165 sayılı Yasa'nın 1.maddesi ile değişik İİK. 364/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu (Yeni) MADDE 714 :(1) Kabul etmemenin veya ödememenin, kabul etmeme veya ödememe protestosu denilen resmî bir belge ile belirlenmesi zorunludur.
(2) Kabul etmeme protestosunun, kabule arz için belirli olan süre içinde çekilmesi gerekir. 694 üncü maddenin birinci fıkrasında gösterilen hâlde poliçenin ilk arzı vadenin son gününde olmuşsa, protesto o günün ertesi günü de çekilebilir. (3) Belirli bir günde veya düzenlenme gününden ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şartını içeren bir poliçeden dolayı çekilecek ödememe protestosunun, ödeme gününü izleyen iki iş günü içinde çekilmesi zorunludur. Görüldüğünde ödenmesi şart olan bir poliçeden dolayı çekilecek ödememe protestosu, ikinci fıkrada kabul etmeme protestosu için gösterilen süreler içinde çekilir. (4) Kabul etmeme protestosu çekilmiş olması hâlinde ödeme için poliçeyi ibraz etmeye gerek olmadığı gibi, ödememe protestosu çekmeye de ihtiyaç yoktur. (5) Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın muhatap, ödemelerini tatil etmiş veya aleyhindeki herhangi bir icra takibi semeresiz kalmış ise, hamil başvurma haklarını ancak poliçenin ödenmesi için muhataba ibrazından ve protestonun çekilmesinden sonra kullanabilir. (6) Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın, muhatap veya kabul için arz edilmesi menedilen bir poliçenin düzenleyeni iflas etmişse, iflas ilamının ibrazı, başvurma hakkının kullanılması için yeterlidir. |
|
Şerh Son Güncelleme: 25-05-2022
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |