Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 22.Hukuk Dairesi 2018/14171 Esas 2018/24225/ Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
BOŞTA GEÇEN SÜRE İÇİNDE ÇALIŞMIŞ OLMAK BOŞTA GEÇEN SÜRE TAZMİNATI ALACAĞINI ORTADAN KALDIRMAZ.

Davacının işveren feshinden sonra boşta geçen süre içinde başka bir işveren nezdinde çalışmış ve bu işten gelir elde etmiş olması, işverenin dört aya kadar ücret ve diğer hakları ile ilgili yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz
(Karar Tarihi : 12.11.2018)
Dava: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ____ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
 
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini, feshin haksız olması gerekçesi ile Mahkemece davacının işe iadesine karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığını, bunun üzerine davalı şirkete gönderilen ihtarname ile müvekkilinin işe başlatılması ve işe başlatılacağı tarih itibarı ile aylık net ücretinin ne kadar olacağının belirtilmesinin istendiğini, davalı şirket tarafından işbaşı taleplerinin kabul edildiğinin, eski görev yeri ... projesine hizmet verilmediğinden aynı şart ve koşullarda hizmet verilen ____ ve Petrol Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.'de işe başlatılmasına karar verildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin haricen öğrendiği bir bilgiye göre ____'deki çalışma şartlarının, sosyal hak ve imkanlarının farklı olduğunu, bu sebeple müvekkilinin işe başlamadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
 
Davalı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin asıl işveren ____ A.Ş. tarafından davacının da görev yaptığı güvenlik hizmet sözleşmesinin süresinden önce feshedilmesi nedeni ile sona erdiğini, geçerli neden ile iş sözleşmesi sona eren davacının kıdem ve ihbar tazminatı dahil tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, davalı şirket tarafından davacının tekrar işe davet edildiğini, ancak davacının işe başlamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
 
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; söz konusu karar Dairemizin 2016/10743 esas 2017/23094 karar sayılı ilamı ile "....Dosya içeriğine göre; Mahkemece davalının davacıyı işe davetinin samimi olmadığının kabulü yerindedir. Ancak Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalı işyerinden çıktıktan sonra başka bir işyerinde çalışması bulunduğunu, buna göre boşta kaldığı sürenin dikkate alınacağı belirtilerek boşta geçen süre alacağı hesaplanması hatalıdır. Dairemiz kabulüne göre davacının işveren feshinden sonra boşta geçen süre içinde başka bir işveren nezdinde çalışmış ve bu işten gelir elde etmiş olması, işverenin dört aya kadar ücret ve diğer hakları ile ilgili yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Bu durumda, boşta geçen süre için geçersiz sayılan fesih tarihinden sonraki dört aylık ücret ve diğer hakların hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile bozulmuştur.
 
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
 
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
 
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
 
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
 
Somut olayda davacı vekilinin 16.12.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile boşta geçen süreye ilişkin ücret alacağı yönünden net 2.407,77 TL talep ettiği görülmüştür.
 
Mahkemece davacının talebi ile bağlı kalınması gerekirken, talebin aşılarak net 3.852,42 TL boşta geçen süre ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
 
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Üye Notu : Yargıtay 9.ve 22.Hukuk Dairelerinin yerleşik kabulü bu yöndedir.
İlgili Mevzuat Hükmü : İş Kanunu MADDE 21 :GEÇERSİZ SEBEPLE YAPILAN FESHİN SONUÇLARI

İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

       Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.

       Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

       (EKLENMİŞ FIKRA RGT: 25.10.2017 RG NO: 30221 KANUN NO: 7036/12) (YÜR. TAR.: 01.01.2018)
Mahkeme veya özel hakem, ikinci fıkrada düzenlenen tazminat ile üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakları, dava tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirler.

İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.

İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 25.10.2017 RG NO: 30221 KANUN NO: 7036/12) (YÜR. TAR.: 01.01.2018)
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları halinde;

a) İşe başlatma tarihini,

b) Üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakların parasal miktarını,

c) İşçinin işe başlatılmaması durumunda ikinci fıkrada düzenlenen tazminatın parasal miktarını,

belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılır ve son tutanak buna göre düzenlenir. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması halinde fesih geçerli hale gelir ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 01-06-2020

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02342701 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.