Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 3.HD 2007/1442-1598 İçtihat

Üyemizin Özeti
ÖZET: Davalı taraftan nişan sözleşmesine ilişkin delilleri sorulup yöntemince araştırılarak ilişkinin süresi bulundukları sosyal çevre ile aile ve arkadaş ilişkilerinde kendilerini ne şekilde tanıttıkları incelenmek suretiyle yanlar ara*sındaki ilişkinin niteliği belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekir. Ayrıca mutad nişan hediyelerinin iadesi dışındaki taleplerin genel mahkemede görülebileceğine ilişkin gerekçe de yerinde değildir.
(Karar Tarihi : 12.02.2007)
Dava dilekçesinde nişanın haksız olarak bozulmasından kaynaklanan toplam 39.544 YTL alacak ile maddi ve manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik karan verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Davada, tarafların 2000 yılından 2004 yılı Eylül ayı sonuna kadar ev­lenme vadiyle hazırlıklar yaparak nişanlı kaldıkları, ancak komiser olan davalı­nın başka bir polis memuru bayanla ilişkiye girmesi nedeniyle yanların ayrıl­dıkları, polis memuru bayanın davacıyı işyerinde taciz etmesi sonucunda dava­cının işten de çıkarıldığı, bu nedenle hem maddi hem de manevi anlamda bü­yük bir çöküntü yaşadığı ileri sürülerek, 20.000,00 YTL manevi ve 1.000 YTL maddi tazminat ile davacının çeşitli nedenlerle davalıya verdiği 18.544,00 YTL alacağın tahsili istenilmiştir.

Mahkemece; yanlar arasındaki ilişkinin nişan olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı, nişan olduğu kabul edilse dahi mutad nişan hediyelerinin iadesi ile ilgili bir tazminat talebinin bulunmadığı, normal genel mahkemede görülmesi gereken tazminat niteliğinde olduğu, Aile Hukukunu ilgilendirme­diği gerekçesi ile görevsizlik karan verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

TMK' nun 118. maddesi uyarınca nişanlanma; karşılıklı evlenme vaadi içeren aile hukukuna özgü bir sözleşmedir. Nişan sözleşmesi birbiriyle evlen­mek isteyen kadın ve erkeğin bu husustaki iradelerini açıklamalarıyla meydana gelir. Taraflar iradelerini şekle bağlı veya üstü örtülü olarak açıklayabilirler. Evlenme vaadi açık olmadığı takdirde hangi sözlerin ve davranışların buna delalet ede­ceği çevrede hakim olan telakkilere, tarafların kişisel durumlarına ve bağlı ol­duktan sosyal tabakaya göre belirlenir.

Bununla beraber nişanlanmadaki sınırsız serbesti ile evliliğin amaçlanmadığı diğer ilişkiler arasındaki farkı da ortadan kaldırmamalıdır. Bu nedenle hususu mahkemece araştırılmalıdır.

Nişanlanma sözleşmesinin varlığını ileri süren taraf bunu ispat ile yü­kümlü ise de; somut olayda davalının Birleşmiş Milletler Barış Gücü personeli olarak Kosova'da görev yaptığı sırada yanına gelen davacıyı resmi olarak doldurup imzaladığı formda yani olarak gösterdiği anlaşılmaktadır.

O halde, mahkemece davalı taraftan buna ilişkin delilleri sorulup yöntemince araştırılarak (ilişkinin süresi bulundukları sosyal çevre ile aile ve arkadaş ilişkilerinde kendilerini ne şekilde tanıttıkları incelenmek suretiyle) yanlar ara­sındaki ilişkinin niteliği belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Kabule göre de; nişanın bozulmasının sonuçları sadece alışılmışın dışın­daki hediyelerin iadesine (TMK md.122) ilişkin olmayıp, haklı bir sebep ol­maksızın nişanın bozulması halinde TMK. nun 120 ve 121. maddelerine göre bundan zarar gören taraf kusurlu olan diğer taraftan maddi ve manevi tazminat da isteyebilir. Bu nedenle mutad nişan hediyelerinin iadesi dışındaki taleplerin genel mahkemede görülebileceğine ilişkin gerekçe de yerinde değildir.

KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğun­dan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 118 :Nişanlanma, evlenme vaadiyle olur.

Nişanlanma, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça küçüğü veya kısıtlıyı bağlamaz.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Gülsüm SEZEN
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 23-10-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01902604 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.