|
(Karar Tarihi : 02/07/2018)
YARGITAY 8.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/11269 KARAR NO : 2018/14768 TÜRK MİLLETİ ADINA YARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozulması istenilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı M.D.'nın, oğlu M.A.D.'nın gaipliğine karar verilmesine ilişkin talebi hakkında Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşen 26.12.2012 gün ve 2011/185 Esas-2012/789 Karar sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.05.2018 gün ve 2018/33551 sayılı yazısında kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. maddesine dayalı olarak gaiplik karan verilmesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 32/1. maddesinde; "Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir." hükmü ile aynı Kanunun 35/2. maddesinde, "Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur" hükmü yer almaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; gaipliğine karar verilen M.A.D.'nın 1985 yılının Haziran ayı içerisinde Manavgat Ziraat Bankası'na yatan maaşını almak için evden ayrıldığı, kendisinden bir daha haber alınamadığı iddia edilmiş, ancak adı geçenin sözkonusu bankada hesabının olduğu ve kişinin kayıp olduğu hususunda Cumhuriyet başsavcılığına müracaatta bulunulduğu iddialarının ispatlanamadığı anlaşıldığından, M.A.D.'nın ölümü hakkında kanunda öngörülen "kuvvetli olasılığın varlığı"kanıtlanamamıştır. Keza, mahkemece gaipliğine karar verilen kişiden en son haber alınan tarih tam olarak tespit edilememiştir. Buna göre, söz konusu hükmün hangi tarihten itibaren sonuç doğuracağı bilinemediğinden, gaibin nüfus kaydına tescil işleminin yapılmasında tereddüt olacaktır. Halbuki hüküm açık, infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde olmalıdır. Davanın yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı reddine karar verilmesi yerine kabulü usul ve kanuna aykırıdır. KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'mn 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA, ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 02.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 32 :Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.
Yetkili mahkeme, kişinin Türkiye'deki son yerleşim yeri; eğer Türkiye'de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir. Gerekçesi için Bkz. |
|
Şerh Son Güncelleme: 12-09-2018
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |