![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 18/05/2018)
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan
19.04.2016 günlü ve 2015/451 E.-2016/160K. sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğundan bahisle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımın 10.07.2017 gün ve 2017/41990 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz yoluna başvurulmakla, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. YARGITAY KARARI Dava, davalı tarafa yersiz ödenen döner sermaye ek ödemesinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Uyuşmazlık, davalı tarafa yapılan döner sermaye ek ödemesinin yersiz ödeme olup olmadığı ve istirdatta zamanaşımının ne zaman başladığı noktasında toplanmaktadır. Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin borçlar hukukunun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre her zaman istenmesi mümkündür. Sebepsiz zenginleşmede zamanaşımı başlangıcı Türk Borçlar Kanunun 82. maddesi uyarınca, verme ya da ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihtir. Resmi kuruluşlarda bu zamanaşımı başlangıcı, dava açmaya yetkili makamın öğrenme tarihidir. Somut olayda, hatalı yersiz ödeme iddiasıyla açılmış bir alacak davası söz konusudur. Davacı idare alacağını isterse idari taleple dava açmadan davalıdan isteyebileceği gibi bu yola başvurmadan da her zaman Borçlar Kanunu gereği sebepsiz zenginleşme kurallarına dayanarak hukuk mahkemelerinde dava edebilir. İdare mahkemesince bu süre yönünden redde dair verilen karar hukuk mahkemesini bağlamadığı gibi davacı alacaklının hukuk mahkemesinde dava açmasına da engel değildir. Dosya içeriğine göre, dava Türk Borçlar Kanununun 82. maddesi gereği zamanaşımı süresi içerisinde açılmış olup, mahkemece davanın esasına girilip deliller tam olarak toplanıp konusunda uzman (sağlık mevzuatında ehil) bilirkişi vasıtasıyla yersiz fazla ödeme bulunup bulunmadığının tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımın HMK'nm 363/1. maddesine dayalı Kanun yararına temyiz isteğinin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 18.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 82 :Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Zenginleşme, zenginleşenin bir alacak hakkı kazanması suretiyle gerçekleşmişse diğer taraf, istem hakkı zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcunu ifadan kaçınabilir. |
|
Şerh Son Güncelleme: 18-07-2018
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |