Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/2571 Esas 2017/5023 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
6102 Sayılı TTK 641/1 maddesi hükmü “Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir.” gereğince ortaklıktan çıkma payının, şirketin karar tarihine en yakın tarihteki mal varlığının gerçek değeri saptanarak buna göre belirlenmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 04.10.2017)
DAVA : Taraflar arasında görülen davada ____ 18. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 12/10/2015 tarih ve 2014/806-2015/632 Sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ____ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin ____ Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde 342297 numara ile kayıtlı ____ İnşaat Gayrimenkul San. ve Tic. Ltd. Şti'nin hissedarı olduğunu, şirketin diğer ortağının ____ olup, müvekkilinin ____ ile ____ 2. Aile Mahkemesi kararıyla boşandığını ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin şirketin diğer ortağı ile bir araya gelip ortaklık hakkında karar alabilmesinin imkansız olduğunu, boşanma davasının açıldığı 2009 yılından beri telefonla dahi görüşmediklerini beyanla müvekkilin ortaklıktan çıkma talebinin kabulüne, şirket ortaklığının gerçek değerinin hesaplanarak ayrılma akçesinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili şirketin % 25 hissesinin davacıya, % 75 hissesinin ise dava dışı ____'a ait olduğunu, taraflar arasındaki boşanma davası sebebiyle şirketin gayri faal duruma düştüğünü, 2006 yılından beri ticari faaliyeti olmadığını, şirketin bu hale gelmesinin sorumlusunun davacı olduğunu, davacının TTK'nin 638. maddesindeki ortaklıktan çıkma hakkını kötüye kullandığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, evlilik birliği içinde kurulan şirketin tarafların ayrılması sebebiyle varlığını devam ettirme imkanı bulunmadığı, ancak TTK hükümlerine göre asıl olanın şirketin varlığını devam ettirmesi olduğunu ve tek kişi tarafından şirket kurulmasına cevaz verilmesi göz önüne alındığında ve talebin şirkette çıkmaya dair olduğu da gözetildiğinde şirketin feshi ve tasfiyesine mahkeme kendiliğinde karar verme imkanı bulunmadığı, somut olayda şirketten çıkmaya dair haklı nedenin bulunduğu, öte yandan şirketin gayri faal olması sebebiyle çıkma halinde mali durumunun etkilenme olanağı da bulunmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüyle yapılan hesaplamaya göre davacının çıkma payının 166.361,53 TL olduğu, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsili talebine dair olup, mahkemece yukarda özetlenen gerekçe ile davanın kabulü kararı verilmiştir.
6102 Sayılı TTK 638/2 hükmü gereğince "Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.

Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir."

Davacı iddiaları ve delilleri değerlendirildiğinde çıkma isteminin haklı sebebe dayandığı anlaşılmakla, davacı ortağın limited şirketten çıkma payının hesaplanması yoluna gidilmiştir. Ancak, 6102 Sayılı TTK 641/1 maddesi hükmü "Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir." gereğince ortaklıktan çıkma payının, şirketin karar tarihine en yakın tarihteki mal varlığının gerçek değeri saptanarak buna göre belirlenmesi gerekirken, şirketin defter kayıtlarına göre bilanço esas değeri üzerinden davacı hissesine isabet eden miktarı belirleyen bilirkişi raporuna itibar edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının istemi halinde temyiz edene iadesine, 04/10/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY
Dava, Limited Şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsili istemine ilişkindir.

Limited Şirketin esas sermaye paylarını iktisabı, çıkma ve çıkarılma bakımından TTK m. 612/2'de düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre şirketin çıkma ve çıkarılmada edineceği esas sermaye payı oranı % 20'dir. Böylece, Limited Şirketinin çıkma ve çıkarılmada % 20 oranından fazla esas sermaye payını edinme olanağı yoktur. Ayrıca, Limited Şirketten çıkma ve çıkarılmada ayrılma akçesinin ödeme koşulları yine TTK m. 642'de belirlenmiştir.

Yukarıdaki açıklamalar karşısında, somut olaya gelindiğinde, davacının esas sermaye payının davalı şirket tarafından iktisabı ile ayrılma akçesinin davalı şirket tarafından ödenmesi anlamına gelecek şekilde hüküm verilmesine olanak sağlandığı TTK m. 612/2 ve 642'nın değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Ancak, bu şekilde hükmün oluşturulması için TTK m. 612/2ve 642'ye göre değerlendirilme yapılması zorunludur.

Tüm bu sebeplerle çoğunluğun görüşüne katılamıyoruz.
Üye Notu : Karşı Oy da değerlendirilmeli.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu (Yeni) MADDE 612 :(1) Şirket kendi esas sermaye paylarını, sadece, bunları alabilmek için gerekli tutarda serbestçe kullanabileceği özkaynaklara sahipse ve alacağı payların itibarî değerlerinin toplamı esas sermayenin yüzde onunu aşmıyorsa iktisap edebilir.

(2) Şirket sözleşmesinde öngörülen veya mahkeme kararıyla hükme bağlanmış bulunan bir şirketten çıkma ya da çıkarma dolayısıyla, esas sermaye paylarının iktisabı hâlinde, birinci fıkradaki üst sınır yüzde yirmi olarak uygulanır. Şirket esas sermayesinin yüzde onunu aşan bir tutarda iktisap edilen esas sermaye payları iki yıl içinde elden çıkarılır veya sermaye azaltılması yoluyla itfa edilir.

(3) Şirket kendi esas sermaye payları için ödediği tutar kadar yedek akçe ayırır.

(4) Şirketin iktisap ettiği kendi esas sermaye paylarından kaynaklanan oy hakları ile buna bağlı diğer haklar, paylar şirketin elinde bulunduğu sürece donar.

(5) Şirketin, iktisap ettiği kendi esas sermaye paylarına ait ek ve yan ödeme yükümlülükleri, söz konusu paylar şirketin elinde bulunduğu sürece istenemez.

(6) Şirketin kendi paylarını iktisap etmesine ilişkin sınırlama ile ilgili hükümler, şirket esas sermaye paylarının, şirketin çoğunluğuna sahip bulunduğu yavru şirketlerce iktisabı hâlinde de uygulanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Hulusi METİN
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 27-02-2018

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01533389 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.