Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

5271 S.lı Ceza Muhakemesi Kanunu MADDE 194
(1) Mahkemeye gelen sanığın duruşmanın devamı süresince hazır bulunması sağlanır ve savuşmasının önüne geçmek için mahkeme gereken tedbirleri alır.

(2) Sanık savuşur veya ara vermeyi izleyen oturuma gelmezse, önceden sorguya çekilmiş ve artık hazır bulunmasına mahkemece gerek görülmezse, dava yokluğunda bitirilebilir.

MADDE GEREKÇESİ

Üyemizin Notu: MADDE 194.- Maddenin birinci fıkrasına göre, gelen sanığın duruşma süresince hazır bulunmasının sağlanması için gereken tedbirlerin alınması, mahkeme başkanı veya hâkimin görevidir. Bu amaçla, mahkeme başkanı veya hâkim sanığın bir yerde gözetim altında tutulmasına da karar verebilecektir.
İkinci fıkrada, sanığın savuşması veya ara vermeyi izleyen duruşmaya gelmemesi hâlinde, sorguya çekilmiş olması ve artık huzuruna mahkemece gerek görülmemesi koşuluna ek olarak, sanığa diğer bir güvence sağlanması amacıyla, mahkemece bir avukatın atanması zorunluluğu kabul edilmiştir. Böylece mahkeme, savuşan sanık hakkındaki davayı yokluğunda bitirmek istiyorsa, ona zorunlu olarak bir avukat atayacaktır. Avukatı baro seçecektir.
Sanığın kendisini bilerek ve isteyerek yargılanabilme ehliyetinden yoksun bir duruma soktuğu hâllerde, duruşmaların sona erdirilmesi önemli bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sorunun yasa ile çözümlenmesi amacıyla, Alman Ceza Usul Kanunundaki düzenlemelerden yararlanılarak, kendisini yargılanabilme ehliyetinden yoksun duruma sokan sanıkların bu durumu, bilirkişi incelemesi sonucunda sabit olduğu ve sanığın durumunun duruşmanın adı geçenin huzuru ile yürütülmesine veya devamına engel oluşturduğu hâllerde mahkemenin, sanığın duruşmada hazır bulunmasını gerekli görmemesi koşuluyla, bir avukat atayarak duruşmayı sürdürme ve hüküm verme yetkisi kabul edilmiştir. Ancak savunma hakkının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun bir şekilde sağlanmış olması amacıyla, sanığın iddianamede yer alan iddialar hakkında, gerekli açıklamaları hâkim huzurunda yapmak olanağına sahip olması koşulu da hükme bir fıkra olarak eklenmiştir. Burada önemli olan savunma hakkının sanığa Devlet tarafından fiilen tanınmış ve bu olanağın onun yararlanmasına sunulmuş olmasıdır. Tüm bu olanaklar sağlandığı hâlde, sanığın bunları kullanmaması, onun tercihine bırakılmaktadır.
Maddenin son fıkrasında, sanığın yargılanabilme ehliyetini henüz hüküm verilmeden önce elde etmesi hâlinde duruşmaya kabul edileceği ve duruşmaya yeniden alındığında yokluğunda yapılan işlemlerin ona açıklanacağı belirtilmektedir.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Cengiz ALADAĞ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 23-11-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03076506 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.