Üyemizin Notu:
MADDE 193.- Madde, kovuşturma evresinin sözlülüğü ve tartışmalılığı ilkesini vurgulamaktadır. Sanık hazır bulunmadan duruşma yapılacak olursa bu ilkeler uygulanmış olamaz. Ancak hukuk düzeni çok ayrık hâllerde ve değişik nedenlerle sanık bulunmadan duruşma yapılacak hâlleri göstermiş bulunuyor.
Temel esas sanığın huzuru ile duruşma yapılması olduğundan, sanık gelmemesinin geçerli nedenlerini ispat edemezse ihzarına karar verilebilecektir. Alman Kanunu, sanığın duruşmada bulunmasını güvence altına almak üzere hakkında kamu davası açılan her kişinin tutuklanacağını hüküm altına almıştır.
Üçüncü fıkra, birinci fıkrada yer alan kanunun ayrık tuttuğu hâller bakımından belirli bir hâli düzenlemektedir: Yargılandığı suçtan dolayı verilmiş tutuklama kararından sonra firar eden sanık, duruşmada sorguya çekilmiş ve artık duruşmada hazır bulunması mahkemece gerekli görülmemiş ise, dava yokluğunda görülüp bitirilebilecektir. Ancak bunun için sanığın mutlaka bir avukatının bulunması, avukatı yoksa bir avukat atanmasına karar verilmesi ve avukatın baro tarafından seçilmesi; adı geçenlerin özellikle duruşmada bulunmaları şarttır.
|