Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2013/13573 Esas 2014/ 3094 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacı taraf dava dilekçesinde delillerini bildirirken ticari defterler demek suretiyle davalının ticari defterlerine de dayanmıştır.

Bilirkişi, sadece ibraz edilen davacı defterleri üzerinden değerlendirme yapmış olup, mahkemece ispatlanamadığından bahisle dava reddedilmiş ise de, az önce de açıklandığı üzere, davalı tarafın da ticari defterlerine dayanıldığına göre, 6100 sayılı HMK'nın 220 ve 222. maddeleri değerlendirilmeksizin yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru görülmediğinden kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
(Karar Tarihi : 20.02.2014)
Dava: Taraflar arasında görülen davada Eskişehir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 13.06.2013 tarih ve 2012/632-2013/392 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi G ____ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket çalışanlarına Ekim 2010 tarihinden itibaren servis hizmeti verdiğini, taraflar arasında talep konusu yıl için yazılı sözleşme bulunmadığını, servis hizmeti verildikten sonra fatura kesilmekte ve fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmekte iken itiraz edilmeyen 3 adet fatura bedelinin ihtarname tebliğine rağmen ödenmediğini ileri sürerek, toplam 38.175,46 TL'nin ihtarname tebliğ tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davaya konu hizmetin satın alındığının doğru olmadığını, iddianın yazılı belgeyle ispatlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı gibi, davacının kendi defterlerinde kayıtlı bulunan 38.175,46 TL'yi karşılayan faturalara konu hizmetin verildiği hususunda da yazılı bir delil sunulmadığı, davacı defterlerinin kapanış tasdiklerinin olmaması nedeniyle davacı lehine delil niteliğine sahip bulunmadığı, açıkça yemin deliline de dayanılmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, taşıma sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı taraf dava dilekçesinde delillerini bildirirken ticari defterler demek suretiyle davalının ticari defterlerine de dayanmıştır. Nitekim mahkemece de, 02.04.2013 tarihli oturumda ticari defterlerinin ibrazı hususunda taraf vekillerine kesin süre verilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi, sadece ibraz edilen davacı defterleri üzerinden değerlendirme yapmış olup, mahkemece ispatlanamadığından bahisle dava reddedilmiş ise de, az önce de açıklandığı üzere, davalı tarafın da ticari defterlerine dayanıldığına göre, 6100 sayılı HMK'nın 220 ve 222. maddeleri değerlendirilmeksizin yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru görülmediğinden kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 222 :(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.

(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.

(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde)yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.

(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.

(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 20-06-2016

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02849102 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.