Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Danıştay 12. Daire 2015/1695 Esas ve 2015/4717 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacıya isnat edilen fiillerin sübuta erdiği sonuç ve kanaatine varılmakla birlikte, fiillerin yukarıda açıklandığı üzere "referans norm" olarak dikkate alınması gereken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinde sayılan ve "Devlet memurluğundan çıkarma" cezasını gerektiren fiil ve haller içerisinde yer almadığı anlaşıldığından, davacının "görevini sonlandıran" sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmış, bu nedenle de davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
(Karar Tarihi : 09.09.2015)
İstemin Özeti: Ankara 18. İdare Mahkemesince verilen 04/03/2015 tarihli ve E:2014/418; K:2015/161 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi:

Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince dava dosyasının tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği düşünüldü:

Dava, Türkiye İstatistik Kurumu Ankara Bölge Müdürlüğünde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/C maddesi uyarınca geçici personel olarak görev yapan davacının, sözleşmesinin 17.12.2012 tarihli ve 2012/4126 sayılı ve 20.12.2013 tarihli 2013/5758 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Esasların 8. Maddesinin 1. Fıkrasının (a) bendi gereğince feshedilmesine ilişkin 17/01/2014 tarih ve 41 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, davacının hizmet sözleşmesinin sona erdirilmesine neden olan eylemlerinin sabit olduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Davacı ile arasında imzalanan 2014 yılı hizmet sözleşmesi ile davacının, kurumun Ankara Bölge Müdürlüğü'nde 03.01.2014-30.12.2014 tarihleri arasında geçici personel olarak istihdamı öngörülmüştür. Ankara Bölge Müdürlüğü'nde görevli personel tarafından verilen geçici görev yolluk bildirimleri ile personellerin kendilerine ait teslim tutanaklarının bulunduğu koçanların karşılaştırılması neticesinde, personelin otobüsle görevli oldukları ilçelere gittiklerini beyan etmelerine rağmen, bildirdikleri günlerde ilçelere gidildiğine dair hiçbir belgenin bulunmaması üzerine yapılan soruşturma sonucu düzenlenen raporda; davacının görevli olduğu ilçelere gitmediği halde gittiğini beyan etmek suretiyle haksız görev yolluğu alma eylemi nedeniyle 657 sayılı Kanunun 125/C-(d), 125/C-(ı) ve 125/D-(f) maddelerinin ihlal edildiği sonucuna varılarak "kademe ilerlemesinin durdurulması cezası" ile cezalandırılmasının önerildiği, disiplin cezası önerisine karşılık dava konusu 17/01/2014 tarih ve 41 sayılı işlemle Türkiye İstatistik Kurumunda 2014 Yılında Geçici Personel Çalıştırılması İle Kurum Dışından Görevlendirilecek Kamu Personeline İlişkin Usul ve Esasların Belirlenmesi ve Ödenecek Ücretlere Dair Kararın 8. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin 18,19 ve 21 numaralı alt bentlerinde sayılan fiilleri işlediği kanaati ile sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun birinci maddesinin ilk iki fıkrasında; bu Kanunun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanacağı, sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu Kanunda belirtilen özel hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş; 4/C maddesinde de geçici personel; "bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir." şeklinde tanımlanmıştır.

Görüldüğü üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/C maddesi ile geçici personelin, memurlardan farklı olarak, bir yıldan az süreli sözleşme ile istihdam edilen kamu hizmeti görevlisi olarak kabul edildiği, memuriyet statüsünden farklı bir statü olarak oluşturulduğu, istihdam koşulları yönünden idareye tanınan takdir yetkisi ölçüsünde, aynı hukuksal durumda olmadıkları memurlardan farklı düzenlemeler yapılmasının mümkün hale getirildiği, bu yetkinin ise sadece Bakanlar Kurulu'na ait olduğu anlaşılmaktadır.

Bu doğrultuda, memurlarla aynı işi yapsalar da 657 sayılı Kanun gereğince statüsü, çalıştırılma amacı, süresi, hakları ve yükümlülükleri Devlet memurlarından farklılık arzeden geçici personelin istihdam koşulları ile ilgili olarak, yine 657 sayılı Kanun'un verdiği yetkiye dayanılarak her yıl yayınlanan Bakanlar Kurulu kararlarında, 657 sayılı Kanun'un memurlar için öngördüğü koşullardan farklı düzenlemelere gidilmiştir. Dolayısıyla, 657 sayılı Kanun'un 4/C maddesi ile ilgili uyuşmazlıkların yargı mercilerince çözümünde, 657 sayılı Kanun'un memurlarla ilgili hükümlerini doğrudan uygulama olanağı bulunmamaktadır. Bununla birlikte 57 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan düzenlemelerin, 4/C maddesi kapsamında görev yapan geçici personel hakkında referans norm olarak uygulanabileceği açıktır.

Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun benzer uyuşmazlıklara ilişkin kararları da bu yöndedir.

Kaldı ki, dava konusu işlemin dayanağı olarak gösterilen Bakanlar Kurulunun 20.12.2013 tarihli ve 2013/5758 sayılı kararıyla yürürlüğe konulan Türkiye İstatistik Kurumunda 2014 Yılında Geçici Personel Çalıştırılması İle Kurum Dışında Görevlendirilecek Kamu Personeline İlişkin Usul ve Esasların Belirlenmesi ve Ödenecek Ücretlere Dair Bakanlar Kurulu Kararının 8.maddesinin 1.fıkrasında yer alan, "Bu Karar gereğince istihdam edilecek geçici personelin sözleşmeleri; a) Bu bendin 1 ila 15 inci alt bentlerinde yer alan fiil ve hallerden herhangi birini bir sözleşme dönemi içinde iki kez, 16 ila 27 nci alt bentlerde yer alan fiil ve hallerden herhangi birini bir sözleşme dönemi içinde bir kez işlediğinin tespit edilmesi halinde sözleşme döneminin bitimi beklenmeksizin hemen sona erdirilir." şeklindeki düzenlemenin, maddede yer verilen ve ağırlığı bakımından Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektirmeyecek nitelikte olan fiil ve hallerin sözleşme feshi nedeni olarak öngörülmesinin ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil ettiği ve hakkaniyete de uygun olmadığı gerekçesiyle Dairemizin 15/10/2014 tarihli ve E:2014/4848 sayılı kararıyla yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.

Bu açıklamalar kapsamında dava konusu uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacıya isnat edilen fiillerin sübuta erdiği sonuç ve kanaatine varılmakla birlikte, fiillerin yukarıda açıklandığı üzere "referans norm" olarak dikkate alınması gereken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinde sayılan ve "Devlet memurluğundan çıkarma" cezasını gerektiren fiil ve haller içerisinde yer almadığı anlaşıldığından, davacının "görevini sonlandıran" sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmış, bu nedenle de davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, kullanılmayan 45,60 TL harcın isteği halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 09.09.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Devlet Memurları Kanunu MADDE 125 :(Değişik madde: 12/05/1982 - 2670/31 md.)

       Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

       A - Uyarma : Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.

       Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

       a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,

       b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terketmek,

       c) Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,

       d) Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak,

       e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,

       f) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,

       g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,

       h) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.

       B - Kınama : Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.

       Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

       a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımından kusurlu davranmak,

       b) Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,

       c) Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,

       d) Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,

       e) Devlete ait resmi araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak,

       f) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek,

       g) İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak,

       h) İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,

       ı) Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak,

       j) Verilen emirlere itiraz etmek,

       k) Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,

       l) Kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak.

       m) (Ek alt bend: 17/09/2004 - 5234 S.K./1.mad) Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.

       C - Aylıktan kesme : Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.

       Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

       a) Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak,

       b) Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,

       c) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak,

       d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak,

       e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,

       f) Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,

       g) İkamet ettiği ilin hudutlarını izinsiz terketmek,

       h) Toplu müracaat veya şikayet etmek,

       ı) Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,

       j) Yasaklanmış her türlü yayını görev mahallinde bulundurmak.

       D - Kademe ilerlemesinin durdurulması : Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 - 3 yıl durdurulmasıdır.

       Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

       a) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,

       b) Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek,

       c) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,

       d) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,

       e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,

       f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,

       g) (Mülga bend: 17/09/2004 - 5234 S.K./33.mad) *1*

       h) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,

       ı) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,

       j) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,

       k) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,

       l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,

       m) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek,

       n) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,

       o) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.

       E - Devlet memurluğundan çıkarma : Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.

       Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

       a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,

       b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,

       c) Siyasi partiye girmek,

       d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,

       e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,

       f) Amirine ve maiyetindekilere fiili tecavüzde bulunmak,

       g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,

       h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,

       ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,

       j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,

       k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.

       Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların sicilden silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir.

       Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.

       Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir.

       Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4'ü - 1/2'si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.

       Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır.

       Yukarıda yazılı disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Mustafa GÖNÜLAL
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 14-02-2016

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03396392 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.