Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2013/22170 KARAR NO: 2013/31844 İçtihat

Üyemizin Özeti
Satış isteme süresi satış talebi ile durduktan sonra ihalenin feshedilmesi halinde süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. Herhangi bir nedenle sürenin durması halinde ise süre kalan yerden hesaplanır. Bir diğer ifade ile sürenin hesabında zamanaşımının kesilmesine benzer bir uygulama yapılmayıp durmaya ilişkin yöntem izlenmelidir. Yani iki yıllık süre yeni baştan değil kaldığı yerden hesaplanmalıdır.
(Karar Tarihi : 08.10.2013)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının düzelterek onanmasını mutazammın 26.04.2013 tarih ve 2013/ 8722 E.2013/16024 E.K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Tuncer Kaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Dairemizin 26.04.2013 tarih ve 2013/ 8722 E.2013/16024 K. sayılı kararı ile; şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı belirtilerek isteminin bu nedenle reddi gerektiği dolayısıyla para cezasına hükmedilemeyeceği belirtilerek, yerel mahkeme kararının para cezasına ilişkin kısmı çıkartılmak suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği, ancak mevcut tapu kaydına göre alacaklının Büyükçekmece 2.İcra Müdürlüğünün 2007/12746 E. sayılı dosyası üzerinden takip yapıp taşınmazın tapu kaydına haciz koydurduğu anlaşılmakla dairemizin şikayetçinin aktif husumet ehliyeti bulunmadığına ilişkin kararı maddi hataya dayalı olduğu anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin kararının oy birliğiyle kaldırılmasına karar verildikten sonra şikayetçinin temyiz dilekçesinin incelenmesine geçildi;

Alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takipte şikayetçi tarafından taşınmaz ihalesinin feshi talep edilmiş olup mahkemece talebin reddine karar verilmiştir.

İİK.nun 106.maddesinde, "Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 110.maddesinde ise, "bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. "hükmü yer almaktadır.

Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re'sen gözetmelidir. Satış talebi, bu sürelerden sonra ise, reddetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tabidir. Satış isteme süresinin geçmesinden dolayı haczin kalkmasına rağmen satışın yapılması halinde ihalenin feshi gerekir(Baki Kuru, İcra El Kitabı,s.520).

Öte yandan satış isteme süresi satış talebi ile durduktan sonra ihalenin feshedilmesi halinde süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. Herhangi bir nedenle sürenin durması halinde ise süre kalan yerden hesaplanır. Bir diğer ifade ile sürenin hesabında zamanaşımının kesilmesine benzer bir uygulama yapılmayıp durmaya ilişkin yöntem izlenmelidir. Yani iki yıllık süre yeni baştan değil kaldığı yerden hesaplanmalıdır.

Somut olayda; 804 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına 22.02.2005 tarihinde haciz konulmuş olup alacaklı tarafından 16.08.2005 tarihinde satış talep edildiği satış isteme süresinden bakiye 18 ay 5 gün kaldığı,13.10.2005 tarihli satışın vazgeçme nedeniyle durdurulduğu, 17.10.2005 tarihinde yeniden satış talep edildiği satış isteme süresinden bakiye 18 ay 1 gün kaldığı 02.12.2005 tarihli satışın vazgeçme nedeniyle durdurulduğu, 18.01.2006 tarihinde satış talep edildiği, satış isteme süresinden bakiye 16 ay 15 gün kaldığı 01.09.2006 tarihli satışın vazgeçme nedeniyle durdurulduğu, 09.04.2007 tarihinde satış talep edildiği, satış isteme süresinden bakiye 9 ay 7 gün kaldığı, akabinde arada satış isteme süresini kesen başka işlem yapılmayıp 09.04.2009 tarihinde satış talep edildiği, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde haciz tarihinden itibaren İİK nun 106-110. maddelerinde öngürülen iki yıllık sürenin geçtiği bu nedenle taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü anlaşılmaktadır.

O halde, mahkemece, İİK.nun 110.maddesi gereğince, şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczin ihale tarihinden önce kalktığı dikkate alınarak, ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
KARAR : Şikayetçinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 26.04.2013 tarih ve 2013/ 8722 E.2013/16024 K. sayılı düzelterek onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 08.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 110 :(Değişik madde: 6352 S.K.-02.07.2012/m.22) Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya (…) talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Hacizli malın satılması yönündeki talep bir defa geri alınabilir.

Haczedilen resmi sicile kayıtlı malların, icra dairesiyle yapılacak yazışmalar sonucunda haczinin kalktığının tespit edilmesi hâlinde, sicili tutan idare tarafından haciz şerhi terkin edilir ve işlem ilgili icra dairesine bildirilir.

Birinci fıkra gereğince haczin kalkmasına sebebiyet veren alacaklı o mala yönelik olarak, haczin konulması ve muhafazası gibi tüm giderlerden sorumlu olur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Stj.Av.Fatih KABADAYI
Hukukçu
Stajyer Avukat
Şerh Son Güncelleme: 25-10-2015

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03069210 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.