![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 6.7.2011)
"Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vasisi, davacının maliki olduğu 18 parsel sayılı taşınmazda 100/125 payını davalı şirkete satış suretiyle temlik ettiğini, işlem tarihinde davacının ehliyetsiz olduğunu, davalı şirketin ise diğer davalılara muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının ehliyetsiz olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar E____ ve H____ vekilince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı şirket aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar E____ ve H____ aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar E____ ve H____ tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişmeye konu 18 parseldeki davacıya ait 100/125 payın 28.06.2007 tarihinde vekil kıldığı dava dışı kişi tarafından davalı A____ A.Ş.'ye satış suretiyle temlik edildiği, bu şirketin de edindiği bu payı müsavi oranda diğer davalı E____ ve H____'ya satış yoluyla 30.11.2007 tarihli akitle devrettiği anlaşılmaktadır. Davacı A____'nin vasisi S____'ın, TMK'nın 462/8. maddesi hükmü uyarınca vesayet makamından izin almak suretiyle vekaletnamenin veriliş ve temlik tarihlerinde davacının ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı, hukuki ehliyet bakımından 2659 sayılı Yasa'nın 7. ve 16. maddeleri gereğince nihai mercii olan Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Dairesi'nden elde edilen raporla gerek vekaletnamenin verildiği gerekse akit tarihlerinde davacı A____'nin ehliyetsiz olduğunun belirlendiği ve mahkemece bu olgu benimsenerek davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicillerinin tutulması kamu düzeni ile ilgili olup bazı prensiplere bağlıdır. Bunlardan ilki tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliliği), bir diğeri Hazine'nin kusursuz sorumluluğu ve sonuncusu ise sicilin geçerli bir hukuki nedene dayanması, başka bir ifade ile illetten mücerret olmamasıdır. Gerçekten de, sicilin dayanağının geçerli bir hukuki sebebinin bulunmaması onu TMK'nın 1025. maddesinde belirtilen yolsuz tescil durumuna düşürür. Birinci el konumundaki edinenin iyiniyetli olması neticeyi değiştirmez. Ne var ki; sicil kaydından sicillerin aleniliği ve güvenirliliği prensiplerine dayanarak edinen iyiniyetli iktisap eden yani ikinci el konumunda bulunan kişinin iktisabının korunacağı TMK'nın 1023. maddesi gereğidir. Öte yandan, ikinci el konumundaki müktesibin sicilin dayanağını teşkil eden belgeleri incelemek zorunluluğu bulunmadığı da tartışmasızdır. Somut olayda, ikinci el konumunda bulunan davalılardan E____ ve H____'nın gazete ilanları ile satılığa çıkarılan taşınmazı emlakçı aracılığı ile satın aldıkları görülmektedir. Mahkemece de, taşınmazın ilk kayıt malikinin ehliyetsiz olduğunu bilmeden edindikleri yani iktisaplarında iyiniyetli oldukları gerekçede kabul edilmekle beraber devreye ehliyetsizliğin girmesi sebebiyle davanın kabulü cihetine gidilmiştir. Oysa, yapılan araştırma neticesinde son kayıt maliklerinin iyiniyetli olduğu mahkemece de benimsendiğine göre TMK'nın 1023. maddesi hükmü gereğince edinimin anılan yasal düzenlemenin koruyuculuğunda olacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Diğer taraftan, karar davacı tarafça temyiz edilmemekle beraber kabule göre de; TMK'nın iyiniyetli zilyede tanımış olduğu taşınmazı alıkoymayı (hapis hakkı) öngören 994. maddesi hükmünün de olayda uygulama yeri bulunmadığı halde mahkemece kendiliğinden belirlediği satış bedeli üzerinden davalılar yararına hapis hakkı tanımak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması da doğru değildir. KARAR : Davalılar E____ ve H____'nın, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi." |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 1023 :Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.
Gerekçesi için Bkz. |
|
Şerh Son Güncelleme: 07-05-2015
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |