Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, Esas: 2005/5642, Karar: 2005/13668 İçtihat

Üyemizin Özeti
Kasko sigorta poliçesi ile sigorta örtüsüne alınan araçta teminat kapsamında ciddi hasarlar meydana gelmiş, sigorta şirketi de araç bedelini tam olarak sigortalıya ödeyerek hasarlı aracı kendisi almış ve sigortalı, sigorta poliçe genel şartlarındaki hükümler nedeniyle hasarlı aracın mülkiyetini, sigorta şirketinin gösterdiği üçüncü kişilere devretmiş ise; araç maliki sigortalının son alıcıya aracın mülkiyetini devretmesi poliçe genel şartlarındaki hükümler nedeniyle bir zorunluluk olacağından aracı satın alan ile araç maliki arasında BK m.182 anlamında bir satım ilişkisinden söz etmek mümkün değildir. Çünkü satın alan, araç malikine gerçekte bir bedel ödememektedir. Böylece anılan durumda araç maliki satıcının ayıba karşı tekeffülünden söz etmeye de olanak yoktur.
(Karar Tarihi : 22.9.2005)
"Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat M____ M____ Ç____ gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacı, açık oto pazarından 21.100.000.000 TL'ye satın aldığı aracı servise getirdiğinde bilgisayar kayıtlarında "pert" hurda olduğunu öğrendiğini, kusurlu ve ayıplı olduğunun ekspertiz raporu ile tesbit edildiğini öne sürerek, 6.8.2003 tarihli "Noter Satış Sözleşmesi"nin iptali ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, sigorta şirketinin bedeli ödeyip "pert" ettiği aracı ihale ile 3. şahsa sattığını, o şahsın da açık oto pazarında davacıya sattığını, kendisinin de noterde sattığını bildirerek, yersiz olan davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Yukarıda da kısaca özetlendiği gibi, davacı davalının kayıt maliki olduğu aracı, açık oto pazarından satın aldığını, ancak aracın yangın sonucu hasarlı olduğunun daha sonra öğrenildiğini ileri sürerek, gizli ayıp nedeniyle ödediği bedelin iadesini istemektedir. Davalı ise, sözkonusu aracın hasar gördüğünü, aracın kasko sigortacısına terk edilerek tam sigorta tazminatının alındığını, dava dışı sigorta şirketinin aracı üçüncü kişilere sattığını savunmuştur.

İlk olarak, BK'nun 184. ve müteakip maddeleri gereğince, satıcı, satılandaki hukuki ve maddi ayıplardan alıcıya karşı sorumludur. Ancak, somut olayda davalının gerçek satıcı olup olmadığının açıklığa kavuşturulmasında zorunluluk vardır. Bilindiği gibi, kasko sigorta poliçesi ile sigorta örtüsüne alınan araçlarda teminat kapsamında ciddi hasarlar meydana geldiği durumlarda, aradaki sözleşmeye uygun olarak sigortacı şirket ya araç bedelini tam olarak sigortalıya ödeyerek hasarlı aracı kendisi almakta ya da hasarlı aracı sigortalıya bırakarak, hasarlı araç bedelini tazminattan mahsup etmektedir. Sigorta şirketi tam sigorta tazminatı ödemesi durumunda, sigortalının sigorta poliçe genel şartlarındaki hükümler nedeniyle gerektiğinde, hasarlı aracın mülkiyetini, sigortacı şirketin gösterdiği üçüncü kişilere devir zorunluluğu doğmaktadır. Sigorta şirketinin bu şekilde elde ettiği hasarlı aracı satması ve satın alanın da aracı tamir ederek veya tamir ettirerek tekrar piyasa koşullarında üçüncü kişilere satması karşısında, araç maliki sigortalının son alıcıya aracın mülkiyetini devretmesi poliçe genel şartlarındaki hükümler nedeniyle bir zorunluluk olacağından, bu gibi durumlarda son olarak aracı satın alan ile araç maliki arasında BK'nun 182. maddesi anlamında bir satım ilişkisinden söz etmek mümkün değildir. Çünkü satın alan araç malikine gerçekte bir bedel ödememektedir. Son malikin muhatabı aracı fiilen teslim ve satın aldığı kişidir. Bu gibi durumlarda ise, araç maliki satıcının ayıba karşı tekeffülünden söz etmeye olanak yoktur.

Somut olayda yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bir inceleme yapılmamıştır. Böyle olunca, mahkemece sözkonusu aracın kasko sigortası olup olmadığı, davalının sigorta tazminatını ne şekilde aldığı, aracın mülkiyetinin üçüncü kişilere devrinin sırf sigorta poliçesindeki yükümlülüklerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususları araştırılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 400 YTL. duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 22.9.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 194 :Bayi müşteriye karşı mebiin zikir ve vadettiği vasıflarını mütekeffil olduğu gibi maddi veya hukuki bir sebeple kıymetini veya maksut olan menfaatini izale veya ehemmiyetli bir surette tenkis eden ayıplardan salim bulunmasını da mütekeffildir.

Bayi, bu ayıpların mevcudiyetini bilmese bile onlardan mesuldür.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 22-04-2015

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02803707 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.