Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 2013/1490, Karar: 2014/1401 İçtihat

Üyemizin Özeti
Uyuşmazlık konusu olayda; iki davacı birlikte dava açmışlar, sonrasında mahkemece davacıların davalarının ayrılmasına karar verilmiştir. Bu halde, tarafların yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu tutulmaları mümkün olmadığından, ayırma kararına kadar davacılarca yapılan yargılama giderleri titizlikle incelenerek kim tarafından yapılmışsa, kabul ve ret oranına göre onun yararına, kim tarafından yapıldığı belirlenemiyorsa, iki davacı tarafından ortak yapıldığı kabul edilerek yarı oranda davacılar lehine paylaştırılarak yine kabul ve ret oranlarına göre onlar yararına, ayırma kararından sonra yapılan yargılama giderlerinin ise, kabul ve ret oranına göre dosyada taraf olan davacı yararına hükmedilmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 03.03.2014)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı N____ E____ vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, sözleşmenin ifası sırasında meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı taşeron ile davalı iş sahibi vekillerince temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı taşeron ve davalı iş sahibi vekillerinin yerinde olmayan ve aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davacı taşeron vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi tarafından düzenlenen 06.03.2012 tarihli bilirkişi raporunda davacı taşeronun tarafların kusur durumlarına göre hak ettiği geçici iş göremezlik tazminatı 432,76 TL olarak hesaplanmış, bu bedel ikiye bölünerek yarısının davalı iş sahibi N____ E____'tan diğer yarısının da davalı yüklenici R____ Y____'dan tahsiline karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir. Buna karşılık mahkemece, bilirkişi raporunda gösterilen bedelin yarısı olan 216,38 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, bilirkişi raporunda gösterilen bedelden farklı bir bedele hükmedilmiş olmasının gerekçesi de açıklanmamıştır. Bu haliyle, mahkemece 432,76 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmayıp, kararın bu bent uyarınca davacı yararına bozulması gerekmiştir.

3-Davalı iş sahibi N____ E____ vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; dava haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkin olmayıp, davanın hukuki dayanağı sözleşmedir. Hâl böyle olunca, uyuşmazlık tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 101/I. maddesi uyarınca faize hükmedilebilmesi için davalının usulüne uygun bir ihtarnameyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Aksi takdirde, dava açılmadan önce temerrüt oluşmayacağından ancak dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi mümkündür.

Somut olayda, davacı taşeron, davalıyı dava tarihi olan 28.10.2003 tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne dair bir belge sunmadığından davalı iş sahibi yönünden hükmedilecek alacağa ancak dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi mümkün olduğu halde, kaza tarihi itibariyle faize hükmedilmiş olması da doğru olmayıp, kararın bu bent uyarınca davalı iş sahibi N____ E____ yararına bozulması uygun bulunmuştur.

4- 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun 326. maddesi uyarınca, kural olarak yargılama giderleri tarafların yargılamada haklı oldukları belirlenen miktarlara orantılı olarak haksız çıkan tarafa yükletilir. Uyuşmazlık konusu olayda; iki davacı birlikte dava açmışlar, sonrasında mahkemece davacıların davalarının ayrılmasına karar verilmiştir. Bu halde, tarafların yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu tutulmaları mümkün olmadığından, ayırma kararına kadar davacılarca yapılan yargılama giderleri titizlikle incelenerek kim tarafından yapılmışsa, kabul ve ret oranına göre onun yararına, kim tarafından yapıldığı belirlenemiyorsa, iki davacı tarafından ortak yapıldığı kabul edilerek yarı oranda davacılar lehine paylaştırılarak yine kabul ve ret oranlarına göre onlar yararına, ayırma kararından sonra yapılan yargılama giderlerinin ise, kabul ve ret oranına göre dosyada taraf olan davacı yararına hükmedilmesi gerekir.

Somut olayda, yargılama giderlerinin bu şekilde hesaplandığından söz edilemeyeceğinden, kabul şekliyle yargılama giderlerinin hükmedilme yöntemi de hatalı olup, hükmün bu bent uyarınca da temyiz eden taraflar yararına bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı taşeron ve davalı iş sahibi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı taşeron vekilinin, 3. bent uyarınca iş sahibi vekilinin ve 4. bent uyarınca davacı taşeron ve davalı iş sahibi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 2. bent uyarınca davacı taşeron, 3. bent uyarınca davalı iş sahibi ve 4. bent uyarınca davacı taşeron ile davalı iş sahibi yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ve davalı N____ E____'a geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 326 :(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.

(2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.

(3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 07-02-2015

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02620292 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.