![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 05.12.2014)
T.C.
YARGITAY 11. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2014/14513 KARAR NO: 2014/16862 Y A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ: 04/07/2013 NUMARASI: 2010/944-2013/441 DAVACI: VEKİLİ: AV. ALİ EKMEKÇİ DAVALI: . VEKİLİ: AV.... Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 04/07/2013 tarih ve 2010/944-2013/441 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Münüse Vildan Cırıklı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın Bahçelievler Şubesi'ne "Emekli ikramiyesini" değerlendirmek amacıyla parasını yatırdığını, çeşitli bankacılık işlemleri yaptırdığını, aynı şubede görevli olan E____ B____ O____ isimli personelin yaptığı yolsuz işlemlerin davalı banka müfettişliğince tespit edildiğini, Teftiş Kurulu 31.12.2002 tarihli raporuyla müvekkilinin davalıdan alacaklı olmadığını aksine bankaya borçlu olduğunu tespitle rapor verdiğini ,düzenlenen rapora göre de davalı bankaca, müvekkili ve diğer bazı mudiler hakkında ve aleyhinde İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/94 Esas sayılı dosyasında alacak davasını ikame ettiğini, müvekkilinin bankada bulunan parasının da fiili durum sebebiyle bankaca ödenmediğini, yolsuzluk yapan personelin ceza mahkemesince cezalandırıldığını, uzun süren alacak davası sonucunda müvekkili yönünden davanın reddine karar verildiğini,red kararının mesnedi olan ve dosyada mübrez 10.10.2007 tarihli bilirkişi raporuna göre müvekkilinin son işlem tarihi olan 16.04.2001 tarihi itibariyle davalı bankaya borcu olmadığı gibi aksine 4.712,70 TL miktarında davalı bankadan alacaklı olduğunun tespit edildiğini, alacağın tahsili amacıyla davalıya gönderilen ihtarnamenin ise 05/08/2010 tarihinde davalıya tebliğ edilmesine ve ihtarda ödeme için 2 gün süre verilmesine rağmen alacağın tahsil edilemediğini ileri sürerek,müvekkilinin alacağı olan 4.712,70 TL'nin, temerrüt tarihi olan 31.12.2002 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkili bankanın Bahçelievler Şubesi'nde şef yardımcısı olarak çalışan E____ B____ O____'nun hile ve desiselerle yapmış olduğu dolandırıcılık eylemi neticesinde, gerek banka müfettişlerince yapılan incelemede gerekse ceza dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesinde müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığı gibi, aksine davacıdan alacaklı olduğunun anlaşıldığını, buna rağmen davacının haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkil banka aleyhine dava açmış olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; iddia , savunma , benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;davacının davalı bankadan 07.09.2010 dava tarihi itibariyle 4.164,38 TL asıl alacak,52,05 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 4.216,43 TL alacağı bulunduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabülü ile 4.164.38 TL alacağın temerrüt tarihi olan 08/08/2010 tarihinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın kısa vadeli kredilere uyguladığı artan ve azalan oranlarda reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, talimat olmadan banka hesaplarından para çekildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacının, davalının Bahçelievler Şubesi'nde bulunan hesabından talimatları olmadan davalı personelince değişik tarihlerde paralar çekilerek zimmetine geçirildiği hususları dosya kapsamıyla sabittir. Davacı taraf zimmet durumunun ortaya çıkmasından sonra davalı bankaya müracaat ederek hesabındaki paranın kendisine ödenmesini talep etmiş, davalı banka müfettişlerince yapılan inceleme sonunda davacının bankadan alacağı olmadığı, hatta bankaya borçlu bulunduğu tespit edilerek, davacının talebi 31/12/2002 tarihinde reddedilmiş olmakla böylece davalıyı temerrüde düşürmüştür. O halde, davacının talebi de dikkate alınıp, davalının temerrüde düşürüldüğü 31/12/2002 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile 08/08/2010 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiş ise de, anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7 maddesi uyarınca mahkeme kararının düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir. KARAR : Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan "08/08/2010 tarihinden" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "31/12/2002 tarihinden" ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcı davalıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 117 :Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır. |
|
Şerh Son Güncelleme: 29-01-2015
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |