Üyemizin Notu:
MADDE 98.- Madde, yakalama müzekkeresinin ne gibi hâllerde çıkarılacağını ve bu hususta yetkili mercileri göstermektedir. Tasarı gıyabî tutuklama kararı verilmesini esasta kaldırmış ve sadece bir istisnayı 248 nci maddenin 5. fıkrasında kabul etmiş bulunduğundan 1412 sayılı Kanunun 131 inci maddesinde yer alan tutuklama müzekkeresine dayanılarak yapılacak yakalamaya maddede yer verilmemiştir. Bunun doğurabileceği sakıncaları ortadan kaldırmak amacıyla, hâkime “yakalama müzekkeresi” düzenleme yetkisi verilmiştir.
(5353 sk değ.)5271 sayılı Kanunun 98 inci maddesinin birinci fıkrasına bir cümle eklenmiştir. Böylece, tutuklama talebinin reddi kararına itiraz üzerine merciin itirazı yerinde görmesi halinde, bu arada serbest bırakılmış olan kişi hakkında tutuklama kararı vermek üzere yakalama emri düzenlenebilmesi mümkün hale getirilmiş ve bu suretle 271 inci maddenin dördüncü fıkrasıyla uyum sağlanmıştır.
Birinci fıkraya göre soruşturma evresinde sulh ceza hâkimi, şüphelinin kaçak olması veya saklanması hâlinde, Cumhuriyet savcısının istemi ile yakalama müzekkeresi verebilecektir.
İkinci fıkra ise belirli hâllerde Cumhuriyet savcısının ve kolluk kuvvetlerinin yakalama müzekkeresi verebileceklerini hüküm altına almıştır: Bu hâller yakalanmış kişinin kolluk görevlisinin elinden kaçması ya da ceza infaz kurumu veya tutukevinden kaçmış bulunmasıdır. Bu hüküm kaçan şüpheli, tutuklu veya hükümlü için geçerlidir.
Üçüncü fıkra, kovuşturma evresinde kaçan veya saklanan sanık hakkında mahkemece re’sen veya Cumhuriyet savcısının istemi ile yakalama müzekkeresi verilebileceğini ifade etmektedir.
Dördüncü fıkra, yakalama müzekkeresinin ne gibi kayıtları içereceğini göstermektedir. Buna göre: Kişinin açıkça eşkâli, bilindiğinde kimliği, adı geçene yöneltilen suç ve yakalandığında nereye gönderileceği müzekkerede gösterilecektir.
|