Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, Esas: 2013/2240, Karar: 2013/1881 İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacı, işe iade başvurusunda bulunup davalı işverence yasal süre içinde işe başlatılmaması üzerine 4 aylık boşta geçen süreye ilişkin ücret ile işe başlatmama tazminatı alacağını tahsil etmiş; temyize konu davada kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini istemiştir.

İhbar öneli verilerek iş sözleşmesi feshedilen ve fesih bildirimine itiraz davası kabul edildiği halde işe başlatılmayan işçiye ihbar tazminatının ödenmesi gerekmez.
(Karar Tarihi : 28.02.2013)
"Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2-Davacı vekili, davacının davalı işyerinde çalışırken işten çıkartılması üzerine açılan işe iade davasında davanın kabulüne karar verildiği ve kararın Yargıtay tarafından onandığını, davacının işe iade başvurusunda bulunduğunu, davacının davalı işverence yasal süre içinde işe başlatılmaması üzerine 4 aylık boşta geçen süreye ilişkin ücret ile işe başlatmama tazminatı alacağının tahsili için açılan davanın kabul edildiğini Yargıtay tarafından onandıktan sonra alacakların icrai yoldan tahsil edildiğini bildirerek, o davada talep edilmeyen kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini istemiştir.

Davalı vekili, davacının açtığı işe iade davasının onanmak suretiyle kesinleşmesinden sonra müvekkili şirketin davacıyı işe davet ettiğini ancak işe iade davasının sadece mali sonuçlarından yararlanmak isteyen davacının, A____ Grubu içindeki, işe iade davasının muhatabı olmayan başka bir şirkette işe başlamak için direttiğini, davete icabet etmediğini, bu nedenle İş Kanununun 22.maddesi gereğince iş akdinin feshinin geçerli nedene dayandığı ve davacının kıdeminin fesih bildiriminin yapıldığı 17.07.2006 tarihine kadar olduğunu, bundan dolayı davacının kıdem tazminatı fark alacağının bulunmadığını, fesih sırasında ödenen kıdem tazminatına bu güne kadar işleyecek faiz eklendiğinde davacının yeni bir alacağının kalmayacağını, davacıya ödenen kıdem tazminatına, ödendiği 31.07.2006 tarihinden dava tarihine kadar geçen süre için yasal faiz hesaplanması gerektiğini, iş akdinin feshedilmiş sayılacağı tarih için hesap edilen kıdem tazminatından önceden ödenen tazminatın faiziyle birlikte tenzil edilerek fark hesabı yapılması gerektiğini, bu yöntemle yapılan hesaplamada davacının alacağının kalmayacağını, davacının iş akdinin fesih bildiriminin ihbar önelli yapıldığını, bu nedenle davacıya ilk fesih tarihinde ihbar tazminatı ödenmediği gibi sonraki gelişmeler nedeniyle fark alacağı hakkının da doğmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece iş akdinin feshi işe iade kararı üzerine işçinin işe başlatılmadığı tarihte gerçekleştiğinden geçerli bir fesih bildirimine dayanmayan feshi ihbar sürelerinin de geçerliliğinden söz edilemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı temyiz etmiştir.

Uyuşmazlık, ihbar öneli verilerek iş sözleşmesi feshedilen ve fesih bildirimine itiraz davası kabul edildiği halde işe başlatılmayan işçiye ihbar tazminatının ödenmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır.

4857 sayılı İş Kanunu'nun "Geçersiz Feshin Sonuçları" başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında işçinin işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat belirtilmiş; üçüncü fıkrasında ise kararın kesinleşmesine kadar işçinin çalıştırılmadığı en çok dört aylık ücret ve diğer haklar düzenlenmiştir. Maddenin dördüncü fıkrasında işçinin işe başlatılması halinde varsa peşin ödenen ihbar ve kıdem tazminatının işçiye yapılması gereken ödemelerden mahsup edileceği belirtildikten sonra devamında "İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre işçiye geçersiz sayılan fesih bildirimi ile bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse ihbar tazminatının ödenmesi gerekecektir. Bir başka anlatımla, ihbar öneli verilmiş veya önele ait ücret peşin ödenmiş ise ihbar tazminatının ödenmesi gerekmeyecektir.

Geçersizliğine karar verilen fesih bildirimi ile işçiye daha önce usulüne uygun olarak verilmiş olan ihbar önellerine geçerlilik tanınması 4857 sayılı Kanun'un sözü edilen açık hükmü gereğidir. Bu nedenle davacı işçinin ihbar tazminatı talebinin yerindeliği kabul edilemez. Gerçekten mahkeme veya özel hakem tarafından belirlenen tazminatı ödemeyi göze alıp, işçiyi işe başlatmama yolunu tercih eden işverene ihbar öneli tanımasını istemek işin mahiyeti ile bağdaşmamaktadır.

Somut olayda, davalı işverence daha önce davacıya usulüne uygun olarak ihbar öneli verilmiş olup, feshin geçersizliğine karar verildikten sonra işe başlatılmayan davacıya 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tekrar ihbar öneli verilmesine gerek olmadığından ihbar tazminatı isteğinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Kabule göre de ihbar tazminatı alacağının ıslahla arttırılan kısmı için faizin ıslah tarihi yerine dava tarihinden başlatılması hatalı olmuştur.

KARAR : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : İş Kanunu MADDE 21 :GEÇERSİZ SEBEPLE YAPILAN FESHİN SONUÇLARI

İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

       Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.

       Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

       (EKLENMİŞ FIKRA RGT: 25.10.2017 RG NO: 30221 KANUN NO: 7036/12) (YÜR. TAR.: 01.01.2018)
Mahkeme veya özel hakem, ikinci fıkrada düzenlenen tazminat ile üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakları, dava tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirler.

İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.

İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 25.10.2017 RG NO: 30221 KANUN NO: 7036/12) (YÜR. TAR.: 01.01.2018)
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları halinde;

a) İşe başlatma tarihini,

b) Üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakların parasal miktarını,

c) İşçinin işe başlatılmaması durumunda ikinci fıkrada düzenlenen tazminatın parasal miktarını,

belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılır ve son tutanak buna göre düzenlenir. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması halinde fesih geçerli hale gelir ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 04-07-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02942491 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.