Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, Esas: 2011/8032, Karar: 2012/2054 İçtihat

Üyemizin Özeti
Finansal kiralama sözleşmesinin kiracısı, satıcı şirkete karşı dava açmıştır. Kural olarak, kiracı kendisine finansal kiralama şirketi tarafından yetki verilmeden böyle bir davayı açamaz. Finansal kiralama şirketinin malın ayıplı olmasından dolayı alacak ve dava hakkını kiracıya devretmesi ile, malın ayıplı olmasından dolayı kiracıyı temsilci tayin etmesinin hukuki sonuçları farklıdır. Finansal kiralama şirketi kiracıyı temsilci tayin etmişse kiracı ayıba karşı tekeffülle ilgili BK 202 vd. maddelerinde verilen yetkileri ve kendisinin uğradığı zarar nedeniyle oluşan alacağının tahsiline dair haklarını kullanabilir. Finansal kiralama şirketi talep ve dava hakkını kiracıya devretmişse, kiracı sadece finansal kiralama şirketinin kullanabileceği hakları satıcıdan talep edebilir. Bu durumda; kâr mahrumiyetini satıcıdan talep etmesi mümkün değildir.
(Karar Tarihi : 14.02.2012)
"Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan Y____ K____ Finansal Kiralama A.Ş. ile aralarında Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, kiralamaya konu makinenin sürekli arızalandığını ve kullanılamaz hale geldiğini, diğer davalı satıcı firmanın da servis hizmetini garanti süresi içinde vermediğini, verilen tüm servis hizmetinin de kesildiğini belirterek FKK'nun 23/2. maddesi hükmü uyarınca sözleşmenin devamının müvekkili açısından çekilmez hal alması nedeniyle feshi, FKK'nun 25. maddesi uyarınca kâr kaybından kaynaklanan zararın tazminine, aksi halde ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı X____ Büro Araçları Tic. ve Servis A.Ş. vekili, davanın bir yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, makinenin leasing sözleşmesi ile satıldığını, davacının mülkiyet sahibi olmadığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, makinedeki arızanın kullanım hatasından kaynaklandığını bildirerek davanın reddini istemiştir.

Davalı Y____ K____ Finansal Kiralama A.Ş. vekili, leasing sözleşmesine göre malın açık ya da gizli ayıplarından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, leasing sözleşmesinin 14. maddesine göre zarar ve hasarın kiracıya ait olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda, taraflar arasındaki sözleşmeye göre kiralanan iş makinesinin kiralayan adına satıcıdan kiracı tarafından teslim alınmasına ilişkin yetki belgesi kapsamında malın ayıplı çıkması durumunda buna ilişkin hakların kullanılması konusunda davacıya yetki verildiği, bu çerçevede ayıba karşı tekeffül hükümleri kapsamında talep ve dava hakkının davacı tarafından satıcı davalıya karşı ileri sürülebileceği, makinenin 54 defa tamir ve bakım hizmeti aldığı, 52 adet parça değişiminin yapıldığı, makinedeki ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davacının ihbar külfetini yerine getirdiği, satım sözleşmesinin feshi halinde leasing sözleşmesinin konusuz kalacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, leasing sözleşmesinin feshine, kazanç kaybı tazminatının davalılardan X____ A.Ş.'den alınmasına karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Davacı B____ C____ Ltd. Şti. ile davalılardan Y____ K____ Finansal Kiralama A.Ş. arasında 28.06.2005 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı kiracı, davasında Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshini de talep etmiştir.

Finansal Kiralama Kanunu'nun 23. maddesinin 2. fıkrasına göre; taraflardan birinin sözleşmeye aykırı harekette bulunduğu hallerde bu aykırılık nedeniyle diğer tarafın sözleşmenin devam ettirilmesinin beklenemeyeceği durumlarda Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshi istenebilir.

Davacı da sözleşmenin devamının müvekkili açısından çekilmez hal aldığını ileri sürerek anılan hükme dayanarak sözleşmenin feshini talep etmiştir.

Finansal Kiralama Sözleşmesinin son sayfasında yer alan "Kiralananın kiralayan adına satıcıdan kiracı tarafından teslim alınmasına ilişkin" yetki belgesi başlıklı bölümde, kiralanan malda kısmen veya tamamen bozukluk, hasar, hata ve/veya kusur olduğu durumlarda kiracının gerekli ihbar, bildirim ve ihtarları yapma yetkisi bulunduğu belirtilmiştir. Davacı kiracı, sözleşmenin bu hükmüne dayanarak satıcıdan, uğradığı zararın tazminini talep ettiğine göre, davalı leasing veren şirkete karşı, ayıplı mal satışından dolayı leasing sözleşmesinin feshini talep edemeyeceğinin düşünülmemesi isabetli değildir.

2- Davacı kiracı Finansal Kiralama Sözleşmesinin imzaların bulunduğu son sayfasında verilen yetkiye dayanarak, satıcı X____ A.Ş.'ye karşı dava açmıştır. Kural olarak, kiracı kendisine finansal kiralama şirketi tarafından yetki verilmeden böyle bir davayı açamaz. Finansal kiralama şirketinin malın ayıplı olmasından dolayı alacak ve dava hakkını kiracıya devretmesi ile, malın ayıplı olmasından dolayı kiracıyı temsilci tayin etmesinin hukuki sonuçları farklıdır. Finansal kiralama şirketi kiracıyı temsilci tayin etmişse kiracı ayıba karşı tekeffülle ilgili BK'nın 202 ve devamı maddelerinde verilen yetkileri ve kendisinin uğradığı zarar nedeniyle oluşan alacağının tahsiline dair haklarını kullanabilir. Finansal kiralama şirketi talep ve dava hakkını kiracıya devretmişse, kiracı sadece finansal kiralama şirketinin kullanabileceği hakları satıcıdan talep edebilir. Bu durumda; kâr mahrumiyetini satıcıdan talep etmesi mümkün değildir. Mahkemece Finansal Kiralama Sözleşmesinin aslı getirtilip, kiracıya verilen yetkinin nasıl bir yetki olduğu üzerinde durulup değerlendirilmeli ve varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Bu yönler gözetilmeden Finansal Kiralama Sözleşmesinin son sayfasında yer alan yetki ile ilgili eksik ifadelere göre karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 202 :Bayiin tekeffülü altındaki mebiin ayıbı anlaşıldığı zaman müşteri muhayyerdir. Dilerse mebii redde hazır oluduğunu beyanla bey'in fesh edilmesini, dilerse mebii alıkoyup kıymetinin noksanı mukabilinde semenin tenzil olunmasını dâva eder.

Hâkim, müşterinin mebii ret dâvası üzerine hal icabı bey'in feshini muhik göstermiyorsa semenin tenzili ile iktifa edebilir.

Kıymetinin noksanı mebiin semenine müsavi ise müşteri ancak bey'in feshini talep edebilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 15-06-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02350593 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.