Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2011/44208 Esas 2013/31614 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Hükme dayanak bilirkişi raporunda fazla mesai tahakkuku bulunan bordroların dışlanması yönündeki görüş yerinde ise de dosyaya ibraz edilen bordroların tamamı imzalı olmayıp fazla mesai tahakkuku da içermemektedir. Dairemizin ilke kararı yanlış yorumlanmış olup fazla mesai tahakkuku olan bordroların davacı imzasını içerip içermediği, içermiyorsa banka aracılığı ile ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ve ödeme yapılmış ise bu dönemlerin dışlanması gerekmektedir. Ayrıca fazla mesai sütunu boş olan bordroların hesaplamda dikkate alınmaması başka bir ifade ile dışlanmaması ve bu dönemler için varsa diğer yazılı belgeler ile yoksa tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekmektedir. Mahkemece, dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek varsa fazla mesai ücret alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde talebin reddi hatalıdır.
(Karar Tarihi : 02.12.2013)
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi O.Sarraf tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı şirkete bağlı .....de aşçıbaşı olarak 2007 yılı Ocak ayından 2010 yılı Haziran ayına kadar kesintisiz çalıştığını, iş yerinde meydana gelen bir tartışma sebebiyle işveren vekili tarafından iş akdinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak 07/06/2006 tarihinde feshedildiğini, müvekkilinin 08:00-22:00 saatleri arasında çalıştığını, davalı şirketin çalışma yerindeki bir başka aşçıbaşıyı işten çıkarması sebebiyle müvekkilinin 2008-2009 yılları arasında 38 hafta boyunca mutfakta tek aşçıbaşı olarak çalıştığını, bu 38 hafta boyunca haftalık izinlerini kullanmadığını, tüm çalışma süresi boyunca dini ve ulusal bayramlarda çalıştığını, yıllık izinlerini ağır çalışma koşulları sebebiyle kullanmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretleri ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ç)Temyiz:
Karar süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
D)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Her ne kadar, yerel mahkemece sigortalı hizmet cetveline göre davacı işçinin 03.01.2008-25.07.2010 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığı kabul edilmiş ise de; davacı, dava dilekçesinde iş akdinin 07.06.2010 tarihinde feshedildiğini bildirmiş olup hizmet süresinin talebi aşacak şekilde 25.07.2010 tarihinde sona eridiğinin kabulü hatalıdır.
3- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay'ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir(Yargıtay 9.HD. 21.03.2012 gün, 2009/48913 E, 2012/9400 K .).
Somut olayda; hükme dayanak bilirkişi raporunda fazla mesai tahakkuku bulunan bordroların dışlanması yönündeki görüş yerinde ise de dosyaya ibraz edilen bordroların tamamı imzalı olmayıp fazla mesai tahakkuku da içermemektedir. Dairemizin ilke kararı yanlış yorumlanmış olup fazla mesai tahakkuku olan bordroların davacı imzasını içerip içermediği, içermiyorsa banka aracılığı ile ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ve ödeme yapılmış ise bu dönemlerin dışlanması gerekmektedir. Ayrıca fazla mesai sütunu boş olan bordroların hesaplamda dikkate alınmaması başka bir ifade ile dışlanmaması ve bu dönemler için varsa diğer yazılı belgeler ile yoksa tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekmektedir. Mahkemece, dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek varsa fazla mesai ücret alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde talebin reddi hatalıdır.
4- Davacıya ait banka hesap ekstreleri getirtilip bordrolarla birlikte değerlendirilmeksizin talep edilen alacaklara ait ödemelerin bulunup bulunmadığı araştırılmadan alacakların hüküm altına alınması hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir.
KARAR :
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İş Kanunu MADDE 41 :FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ

Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.

       Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.

       Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.

       Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

       İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.

       63 üncü maddenin son fıkrasında yazılı sağlık nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69 uncu maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz.

       Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.

       Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.

(Ek fıkra: 6552 - 10.9.2014 / m.4) Bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâller dışında yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.

(Ek fıkra: 6552 - 10.9.2014 / m.4 / Yürürlük / m.145/a) Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâllerde haftalık otuz altı saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir.


       Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmaların ne şekilde uygulanacağı çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Yılmaz KAN
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 10-04-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03146601 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.