Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 1998/ 5296 Esas 1999/2176 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Sözleşmedeki 1.9.1993 tarihi, eserin bir bütün olarak teslimi gereken tarihtir. Yüklenici, geniş anlamda borcunu ifa yönünden, bu tarihte temerrüde düşmüştür. Yüklenicinin bu tarihten sonra, dar anlamda birtakım borçları da muaccel hale gelir. Muaccel hale gelen her bir borca temerrüt faizinin yürütülebilmesi, o borcun miktarı gösterilmek ve talep edilmek suretiyle, borçlunun temerrüde düşürülmesine bağlıdır.
(Karar Tarihi : 31.05.1999)
Dava: Hükmün temyizen tetkiki davalı - karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kâğıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar:1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, delillerin takdirine bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı (karşı davacı) vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2 - Bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için o alacağın, sadece muaccel (istenebilir) hale gelmesi yeterli olmayıp, alacaklının, ayrıca ihtar ile borçlusunu temerrüde düşürmesi gerekir (BK mad. 101/I). Muacceliyet ve temerrüt ayrı ayrı hukuki kavramlardır. Sözleşmedeki 1.9.1993 tarihi, eserin bir bütün olarak teslimi gereken tarihtir. Yüklenici, geniş anlamda borcunu ifa yönünden, bu tarihte temerrüde düşmüştür. Yüklenicinin bu tarihten sonra, dar anlamda birtakım borçları da muaccel hale gelir. Muaccel hale gelen her bir borca temerrüt faizinin yürütülebilmesi, o borcun miktarı gösterilmek ve talep edilmek suretiyle, borçlunun temerrüde düşürülmesine bağlıdır. Somut olayda, 1.9.1993 tarihinde muaccel hale gelen eksik işler bedeli, miktarı gösterilmek suretiyle, dava tarihinden önce ihtaren istenilmediğine göre, bu bedele ancak dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi demektir ki, bunun hukuki izahı olamaz. Bu itibarla, toplam alacağa, dava tarihi yerine, anılan tarihten faiz yürütülmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

3 - Tapu sicillerinin tutulması, kamu düzeniyle ilgilidir. Bu husus, mahkemece re'sen gözetilir. I numaralı bağımsız bölümde, davacı dışında başka şahıslar da paydaş olarak gözükmektedir. Davacının, bu dairedeki payı, tapu kaydında 9/111 olarak belirtilmiştir. Bu dairenin tapusunun iptali ile davalı (karşı davacı) adına tesciline hükmedilmiş olmakla, diğer paydaşların da payları -üstelik davada taraf olmadıkları halde- iptal edilmiş gibi, infazda tereddüt yaratacak biçimde hüküm fıkrasını oluşturulmuştur.

KARAR : Temyiz olunan kararın (2.) ve (3.) bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı (karşı davacı) vekilinin diğer temyiz itirazlarının ise (1.) bent uyarınca reddine ve ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya geri verilmesine, 31.5.1999 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 101 :Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtariyle, mütemerrit olur.

Borcun ifa edileceği gün müteffikan tâyin edilmiş veya muhafaza edilen bir hakka istinaden iki taraftan birisi bunu usulen bir ihbarda bulunmak suretiyle tesbit etmiş ise, mücerret bugünün hitamı ile borçlu mütemerrit olur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 20-03-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02228904 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.