Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, Esas: 2013/11851, Karar: 2013/22155 İçtihat

Üyemizin Özeti
Taşınmazın borçlunun borcu sebebiyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur.
(Karar Tarihi : 12.06.2013)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı G____ V____ Yönetim A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gülhan Kadıoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü :

KARAR : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde takibin kesinleşmesi üzerine, alacaklının talebiyle borçluya ait İzmir ili, Ödemiş ilçesi, B____ Köyü ____ parsel sayılı tarla vasıflı taşınmaz üzerine 6.11.2009 tarihinde haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Takipte taraf olmayan üçüncü kişi Ö____ Y____'ın icra mahkemesine başvurusu, haciz tarihinde borçlu adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazla ilgili haciz tarihinden önce kesinleşen Ödemiş Aile Mahkemesi'nce verilmiş devir kararı bulunması sebebiyle haczin kaldırılması talebine dair olup, mahkemece, istemin kabulüyle haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.

HGK.'nun 7.4.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu sebebiyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yoluyla isteme hakkı vardır. 4721 Sayılı TMK.nun 705/1. maddesi; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal kamulaştırma halleriyle kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." hükmünü içermektedir.

Somut olayda; "Ödemiş ilçesi Bademli Karahayıt mevkii ____ parsel B____ Mah. K____ Sok. ____ ada 98 parsel sayılı taşınmazlarda borçlu Ş____ Y____ adına kayıtlı hisselerin Ö____ Y____' a tazminat karşılığı olarak devrine" hükmünü içeren Ödemiş Aile Mahkemesi'nin 2009/107 E., 2009/149 K. sayılı kararının 30.4.2009 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Haczin konulduğu 6.11.2009 tarihinde taşınmaz borçlu adına kayıtlı olduğundan taşınmaz üzerine haciz konulmasında bir usulsüzlük yoktur. Aile mahkemesinde görülen boşanma davasında borçlunun istemi üzerine taşınmazın şikayetçi Ö____ Y____'a devrine karar verilmesi henüz tapuda borçlu adına kayıtlı taşınmazın borçlunun borcu sebebiyle haczine engel değildir. Aile mahkemesince sözkonusu taşınmazın şikayetçi adına devrine dair vermiş olduğu karar tapuda tescil edilmedikçe bir sonuç doğurmaz. O halde mahkemece istemin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

KARAR : Alacaklı G____ V____ Yönetim A.Ş.'nin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 85 :(Değişik madde: 03/07/1940 - 3890/1 md.)

Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallariyle taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur; (değişik 5.4.2023 7445 S.lı Kanun) ancak bu miktarı aşacak şekilde haciz yapılamaz.


(Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/8 md.) Borçlu yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahıslar, taşınır mal üzerinde üçüncü bir şahsın mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakkının bulunması veya taşınır malın üçüncü şahıs tarafından haczedilmiş olması halinde bu hususu haciz yapan memura beyan etmek ve beyanının haciz tutanağına geçirilmesini talep etmek, haczi yapan memur da borçluyu yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahısları bu beyana davet etmek zorundadır. Bu tür mallar ile üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz veya istihkak iddia edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.

Ancak haczolunan taşınmaz artırmaya çıkarılmadan borçlu borcun itfasına yetecek taşınır mal veya vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse taşınmaz üzerinde haciz baki kalmak üzere önce gösterilen taşınır veya alacak da haczolunur.

Şu kadar ki, bu suretle mahcuz kalan taşınmazın idare ve işletmesine ve hasılat ve menfaatlerine icra dairesi müdahale etmez.

Hasılatı paraya çevirme masraflarını ve icabında muhafaza ve idare masraflarını tecavüz etmeyeceği muhakkak olan şeyler haczolunmaz.

Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 08-02-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02886796 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.