![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 11.06.2012)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Nezihe Deniz Etral tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü :
KARAR : İlamlı icra takibine konu yapılan İstanbul 2. Aile Mahkemesi'nin 13.4.2010 tarih ve 2008/760 E. - 2010/244 sayılı kararıyla tarafların boşanmalarına dair hüküm verilmiş, hüküm fıkrasının 3.bendinde, aynen "Tarafların mal rejiminin tasfiyesiyle ilgili olarak düzenledikleri protokolün taşınmaz devrinin kararın kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde yapılacağına dair taraf beyanları da dikkate alınarak" denmek suretiyle protokolün üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı maddeleri uygun bulunduğundan onaylanmasına dair hüküm kurulmuştur. Hükümde sözü edilen ve taraflarca imzalanan 17.3.2010 tarihli protokolün 4. maddesinde: "İ____ H____ T____, H____ L____ T____'nin talimatı doğrultusunda H____ A____ T____'ye devredeceği ekte tapu bilgileri belirtilen taşınmaza konut kredisinin aylık 17.226,16 TL tutarındaki taksitlerini borç tamamen bitinceye kadar Garanti Bankası Bebek Şubesi'ne ödemeye devam edecektir (Bakiye borcu gösterir onaylı liste ektedir.)" şeklinde anlaşmaya varıldığı, takibe dayanak istemin de bu protokolden kaynaklandığı, protokolün onaylandığı ilam hükmünde aynı maddeyle ilgili bakiye borcun 12.04.2010 itibariyle 298.236,49 TL olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Boşanmanın eki niteliğindeki sözleşmeler, boşanma davası süreci içinde yapılmak koşuluyla hakimin onayı ve davanın boşanmayla sona ermesiyle geçerlilik kazanır. Dayanak ilamın hüküm fıkrasında, yukarda değinilen şekilde taraflar arasındaki anlaşmadan bahsedildiği gibi, hükmün gerekçesinde de tarafların anlaşmasının mahkemece de uygun bulunduğu belirtildiğinden ve dolayısıyla protokolün dayanak boşanma ilamının eki olup, koşullarına aynen uyulması gerektiğinden takibe konu edilebileceği düşünülmeksizin, borçlunun borca itirazlarının esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle takibin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir. KARAR : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi." |
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 16 :(Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir. |
|
Şerh Son Güncelleme: 07-02-2014
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |