Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Esas: 2011/5656, Karar: 2011/3668 İçtihat

Üyemizin Özeti
Bilimsel olarak, 1.00 promilden yüksek alkol düzeyinin güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceği, kabul edilmektedir. Yönetimindeki otomobili hızlı kullandığının fark edilmesi üzerine polis ekiplerince yapılan "dur" ihtarına uymayıp, aracını onların üzerine sürdükten sonra yolda kırmızı ışık ve şerit ihlali yaparak kaçarken polis memuru tarafından aracının sol arka tekerleğine bir el ateş edilmesi ve tekerleği patlayıp hareket kabiliyetini yitiren aracın durması sonucu yakalanan ve 1.64 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.

http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=9003
(Karar Tarihi : 25.10.2011)
"Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : 5237 sayılı TCK.'nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle "emniyetli bir şekilde" araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farlılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla; incelenen dosyada; yönetimindeki otomobili hızlı kullandığının fark edilmesi üzerine polis ekiplerince yapılan "dur" ihtarına uymayıp, aracını onların üzerine sürdükten sonra yolda kırmızı ışık ve şerit ihlali yaparak kaçarken polis memuru tarafından aracının sol arka tekerleğine bir el ateş edilmesi ve tekerleği patlayıp hareket kabiliyetini yitiren aracın durması sonucu yakalanan, 164 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki Adli Tıp Kurumundan görüş alınmadan eksik incelemeyle mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.

KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ceza Kanunu MADDE 179 :- (1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.
       (2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi (Ek ibare: 6763 S.K m.16- 24.11.2016) "üç aydan" iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
       (3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 26-01-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02560997 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.