Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, Esas: 2010/2081, Karar: 2010/9729 İçtihat

Üyemizin Özeti
Taraflar arasındaki 15.6.2006 tarihli sözleşmede, dairenin teslim süresi 24 ay olarak kararlaştırılmış olmakla; davalı en geç 15.06.2008 tarihinde daireyi davacıya teslimle yükümlüdür. Bu tarihte teslim gerçekleşmezse davacı, 15.06.2008'den itibaren kira tazminatı talep edebilir.
(Karar Tarihi : 01.07.2010)
"Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı ile yaptıkları 15.6.2006 tarihli sözleşme ile davalıdan daire satın aldığını, sözleşme ile teslim süresinin 24 ay olarak belirlendiğini, yükümlülüklerini yerine getirerek bankadan kredi çekmek suretiyle borcun tamamını kapattığını, dairenin süresi içerisinde teslim edilmediğini, süresinde teslim edilmediği için zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kira kaybından ötürü 4.500 TL, bakiye borcu kredi çekerek ödediği için faiz kaybından ötürü 1.600 TL olmak üzere 6.100 TL maddi, 1.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı, konut teslimi hususunda belirli bir tarihin taahhüt edilmediğini, sözleşmede geç teslimden dolayı kira kaybı ve tazminatı ödeneceğine yer verilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, 9.620 TL'nin davalıdan tahsiline, manevi tazminat ve diğer taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Taraflar arasındaki 15.6.2006 tarihli sözleşmenin 3. maddesinde, dairenin teslim süresi 24 ay olarak kararlaştırılmıştır. Buna göre davalının, sözleşme tarihinden itibaren en geç 15.06.2008 tarihinde daireyi davacıya teslim etmekle yükümlü olduğunun, davacının da bu tarihten itibaren kira tazminatı talep edebileceğinin kabulü gerekir. Öte yandan ise her davanın, açıldığı tarihteki şartlara ve duruma göre yürütülerek sonuçlandırılması yasal zorunluluktur. Dava açıldıktan sonra meydana gelen olaylar ve ortaya çıkan sonuçlar o davanın konusu yapılamaz ve bu durumun ıslah ile de temini mümkün değildir. Dava konusu daire davacıya 3.9.2009 tarihinde teslim edildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece dava konusu taşınmazın 15.06.2008 tarihinden dava tarihi olan 4.3.2009 tarihine kadar getirebileceği kira bedeli belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde dava tarihinden teslim tarihine kadar oluşan kira bedeline de hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

KARAR : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, eşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 01.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 106 :Karşılıklı taahhütleri havi olan bir akitte iki taraftan biri mütemerrit olduğu takdirde, diğeri borcun ifa edilmesi için münasip bir mehil tayin veya münasip bir mehilin tayinini hakimden isteyebilir.

Bu mehil zarfında borç ifa edilmemiş bulunduğu surette alacaklı her zaman onun ifasını talep ve teahhür sebebi ile zarar ve ziyan davası ikame eylemek hakkını haizdir; birde aktin icrasından ve teahhürü sebebiyle zarar ve ziyan talebinden vaz geçtiğini derhal beyan ederek borcun ifa edilmemesinden mütevellit zarar ve ziyanı talep veya akdi fesh edebilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 25-01-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03299904 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.