Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 16. H.D. 2012/1598 E., 2012/2197 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Davaların hangi nedenle reddedildiği konusunda herhangi bir gerekçe belirtilmeden karar oturumundaki beyanlara yollama yapılmak suretiyle hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
(Karar Tarihi : 12.03.2012)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde ol­duğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği gö­rüşüldü:

Kadastro sırasında 349 ada 3, 4, 5, 6 ve 8 parsel sayılı 421.58; 412.23; 824; 828.40 ve 413.56 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 349 ada 3 parsel G., 349 ada 4 parsel T., 349 ada 5 parsel sayılı taşınmaz B.A., 349 ada 6 parsel D., 349 ada 8 parsel S. adlarına, 349 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 349 ada 3, 4, 5, 6 ve 8 parsel maliklerinin müşterek metası olarak tespit edilmiştir. Davacı R., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 349 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların bir bölümü hakkında B.A., E., E., N., N., A., Ö. ve A.'i davalı olarak göstermek suretiyle, davacı B.A. ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle 349 ada 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların sınırlarının 08.08.2005 tarihli taksim krokisi ge­reğince belirlenmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece davalar bir­leştirilerek yapılan yargılama sonunda her iki davanın reddine, taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan R. tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece R. ile davalı-davacı B.A.'nin karar oturumundaki beyanları dikkate alınmak suretiyle davaların reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. mad­desinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Adil yargılanma hakkının garantileri arasında aleni yargılanma ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkı da yer almaktadır. Anılan prensiplerin amacı, yargılama süresini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini gö­rünür kılmak, kamu eliyle karar verme süresini denetleyerek kişinin adil yar­gılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır. Aleni yargılama prensibi ile hukuki dinlenilme hakkı, duruşmaların açık yapılması kadar hükmün açık duruşmada tefhimini ve kararların gerekçeli olmasını zorunlu kılmaktadır. Anayasamızın 141, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27 ve 28. maddelerinde bu hususlara işaret edilmektedir. 1086 sayılı Yasa'nın 388. ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. ve 298. maddeleri kararın gerekçe içermesini zorunlu kılmaktadır. Anılan maddeler uyarınca gerekçe, "iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, an­laştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" içermelidir. Başka bir deyişle gerekçe; hüküm fıkrasında yazılı sonuçlara nasıl varıldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklanmasıdır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine sıkı sıkıya bağlı olup uyumlu bulunması zorunludur. Açık duruşmada tefhim olunan hüküm fıkrasında varılan sonucun nedenlerini açıklamayan ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi gerekçenin farklı bir sonuca ilişkin bulunması da aleni yargılama prensibi ile hukuki dinlenilme hakkı ile doğrudan çelişmektedir. Dava konusu somut olayda belirtilen hususlar gözardı edilerek davaların hangi gerekçe ile reddedildiği konusunda herhangi bir gerekçe belirtilmeden karar oturumundaki beyanlara yollama yapılmak suretiyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı R.'ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelen­mesine yer olmadığına, 12.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 298 :(1) Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından yazılır.

(2) Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.

(3) Hükümde gerekçesi ile birlikte karşı oya da yer verilir.

(4) Hüküm, hükmü veren hâkim veya hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Cengiz ALADAĞ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 26-09-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03931999 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.