(Karar Tarihi : 18.10.2004)

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı H__E___ tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 184 ada 3 parsel sayılı 8836,58 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı H___E___adına tesbit edilmiştir. Davacı E___Ç___miras yoluyla gelen hakka dayanarak ve taşınmazın asil zilyedi olduğunu öne sürerek tesbitin iptali ile taşınmazın kendisi ve kardeşi G___Ç____adına tescili istemiyle dava açmıştır. A___T___tapu kaydına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece davacı tarafın davasının kabulüne, katılanın davasının reddine, dava konusu taşınmazın tesbitinin iptali ile eşit paylarla davacı E___ Ç___ve kardeşi G___Ç adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı H____E____tarafından temyiz edilmiştir.

Dava ve temyiz konusu 184 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı tarafın sürdürdüğü zilyetliğin fer-i nitelikte olduğu, davacı taraf ile miras bırakanları tarafından çekişmeli taşınmazın davalı tarafa ortakçılığa verildiği, davalı tarafın bu nedenle mahsulün bir bölümünü davacı tarafa verdiği açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmaz üzerinde davacı tarafın asli zilyet olduğu davalı tarafın ise taşınmazda fer-i zilyet olduğu, katılanın tutunduğu tapu kaydının hukuksal değerini yitirdiği mahkemece yapılan keşif, uygulama toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Kural olarak süresi ne olursa olsun dava konusu taşınmaz üzerinde davalı tarafın sürdürdüğü fer-i zilyetlik davalı yararına hukuksal sonuç doğurmaz. Mahkemece bu olgular ile davanın tereke adına açıldığı bu nedenle 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 29.maddesi hükmü dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 18.10.2004 gününde OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 974 :Zilyet, bir sınırlı ayni hak veya bir kişisel hakkın kurulmasını ya da kullanılmasını sağlamak için şeyi başkasına teslim ederse, bunların ikisi de zilyet olur.

Bir şeyde malik sıfatıyla zilyet olan asli zilyet, diğeri fer'i zilyettir.

Gerekçesi için Bkz.

Şerh Son Güncelleme: 16-07-2013