Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 14.HD.2011/1547 İçtihat

Üyemizin Özeti
Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle, davacı kiracı tarafından yöneltilen husumet hakkında,Mahkemece elatmanın önlenmesi davasının taşınmazın maliki tarafından açılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafça temyiz etmiş, karar Dairemizin 19.11.2009 tarihli ilamıyla ve ilamda yazılan nedenlerle bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucu davanın kabülüne karar verilmiştir.

Kiralanan, kiracıya teslim edilmiş ise(kiracı fer’i zilyet durumuna girmişse) kira sözleşmesine dayanarak kiralanana tecavüz eden üçüncü kişiye karşı elatmanın önlenmesini isteyebilir.Ancak yapılan keşifte, dava konusu taşınmazın bilirkişi krokisinde kırmızı renkle gösterilen ve (A) ile işaretlenen bölümünde 20 sayılı parselin malikine ait taşkın yapı bulunduğu saptanmıştır.Dolayısıyla, kiralananın bu kısmı davacı olan kiracıya teslim edilmemiş, kiracı çekişmeli bölüme fer’i zilyet olmamıştır.Bu nedenle, fer’i zilyet olmadığı anlaşılan davacı,sırf kira sözleşmesi sebebiyle tecavüz eden üçüncü kişiye karşı elatmanın önlenmesi davası açamaz.Bu nedenle davanın reddi gerekirken kabülü isabetsiz olmuştur.
(Karar Tarihi : 04.04.2011)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.12.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.09.2010 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR:

Davacı, mülkiyeti dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olan __ada ___, ____ ve ____ parsel sayılı taşınmazların kira sözleşmesi ile kullanımında olduğunu, davalının ____ parsel sayılı taşınmazın 30-35 metrekarelik kısmına bina ve eklenti yaparak tecavüz ettiğini belirterek müdahalesinin önlenmesi ve haksız kullanım karşılığı olarak şimdilik 30.000,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili isteğinde bulunmuştur.

Davalı, dava konusu yer için belediyeye ecrimisil ödediklerini, davacının mülk sahibi olmadığından tazminat isteyemeyeceğini, davanın belediyeye yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece elatmanın önlenmesi davasının taşınmazın maliki tarafından açılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmü Davacı temyiz etmiş, karar Dairemizin 19.11.2009 tarihli ilamıyla ve ilamda yazılan nedenlerle bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyulmuş, çekişme konusu ve bilirkişinin krokide (A) ile işaretlediği taşınmaz bölümüne davalının elatmasının önlenmesine, 29.512,71 TL olarak saptanan ecrimisilin faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, davalı temyiz etmiştir.

Belirtildiği üzere dava; kira sözleşmesine dayalı olarak açılan, kiralanana elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.

Davada, kiracı sıfatına ve yapılan kiralama işlemine dayanılmaktadır. Yerinde yapılan keşifte, dava konusu taşınmazın bilirkişi krokisinde kırmızı renkle gösterilen ve (A) ile işaretlenen bölümünde Davalı 20 sayılı parselin malikine ait taşkın yapı bulunduğu saptanmıştır. Dolayısıyla, kiralananın bu kısmı davacı olan kiracıya teslim edilmemiş, kiracı çekişmeli bölüme fer'i zilyet olmamıştır. Kiralanan, kiracıya teslim edilmiş ise (kiracı fer'i zilyet durumuna girmişse) kira sözleşmesine dayanarak kiralanana tecavüz eden üçüncü kişiye karşı elatmanın önlenmesini (TMK. m. 974, 981, 984) isteyebilir ise de, fer'i zilyet olmadığı anlaşılan davacı sırf kira sözleşmesi sebebiyle tecavüz eden üçüncü kişiye karşı elatmanın önlenmesi davası açamaz.

Mahkemece, yapılan bu saptama gözetilerek davanın reddi gerekirken, istemin hüküm altına alınması doğru değildir.

Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır.

Kabule göre de; davacı ____ ada ____, ____ ve ____ sayılı parsellerin kira sözleşmesine dayanmış ise de, bu sözleşmeler yerinde uygulanıp kapsamı belirlenmemiş, (A) harfli bölümün kira sözleşmeleri kapsamında kalıp kalmadığı uygulamayla saptanmamıştır. Bu yönün inceleme dışı bırakılması da yerinde değildir.

KARAR : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 974 :Zilyet, bir sınırlı ayni hak veya bir kişisel hakkın kurulmasını ya da kullanılmasını sağlamak için şeyi başkasına teslim ederse, bunların ikisi de zilyet olur.

Bir şeyde malik sıfatıyla zilyet olan asli zilyet, diğeri fer'i zilyettir.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 16-07-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02804708 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.