![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 14.05.2012)
"Dava dilekçesinde 15.000,00 TL alacak için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaliyle inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalıdan tahsili istenmiş, mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava; yetkili hamil sıfatıyla zamanaşımına uğramış çeki elinde bulunduran davacının davalı keşideci hakkında başlattığı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; dayanak çekin ibraz tarihiyle takibin başlatıldığı tarih arasında altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu, takipte borcun dayanağı olarak çek gösterildiği için itirazın iptali davasında sebepsiz zenginleşme iddialarına itibar edilemeyeceği, çekin arkasında isminin bulunmaması nedeniyle davacının çeke dayalı olarak herhangi bir talepte bulunamayacağı gerekçeleriyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çeklerde zamanaşımını düzenleyen TTK'nın 726/1 inci maddesinde, hamilin cirantalara, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakkının ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır. TTK'nın 730. maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulama imkanı bulunan TTK'nın 644 üncü maddesinde, hamilin keşideciye karşı sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak, çekin zamanaşımı süresi dolduktan sonra 1 yıl içinde talep ve dava hakkı bulunduğu belirtilmiştir. TTK'nın 644 üncü maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanılarak çekin zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren sebepsiz zenginleşme zamanaşımı süresi içinde dava açılması mümkündür. Somut olayda; takip ve dava dayanağı olan çek 25.06.2008 keşide tarihli olup, aynı gün bankaya ibraz edilmiş, karşılıksız çıkan çeke dayalı olarak davacı hamil, davalı keşideci aleyhine 27.05.2009 günü icra takibi başlatmış, borçlunun itirazı üzerine duran takip için 11.08.2009 günü itirazın iptali davası açmıştır. Davacı hamilin, TTK'nın 644 üncü maddesine dayalı olarak 1 yıl içinde keşideciye karşı müracaatta bulunma hakkını (6102 sayılı yeni Ticaret Kanunu 732 nci maddesi) kullanmış ve süresi içinde icra takibini başlatmış olması karşısında, mahkemece; çekin ibraz tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde takip ve talepte bulunmadığı gerekçesiyle zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle davanın reddi bozmayı gerektirmiştir. Zira, kambiyo hukuku yönünden takip yapma imkanının olmamasıyla alacağın varlığını belirleyecek olan davada, zamanaşımına uğrayan bir çekin delil olarak getirilmesi farklı sonuçlar doğurur. Uyuşmazlık konusu alacak için delil zamanaşımına uğrayan çek olup; ibraz müdafiinin bitiminden itibaren bir yıl içinde alacak davasının sebepsiz zenginleşme veya temel alacağa göre istenilmesi olanaklıdır. O halde, mahkemece yapılacak iş; zamanaşımı itirazının reddiyle davacının hamiline yazılı çekte zilyet olmasına göre, çekin ibrazından önce veya sonra çekin üzerinde zilyet (hamil) olduğu belirlenerek, ispat külfetinin yüklenilmesi sonucunda alacağın varlığı hakkında karar vermek olmalıdır. Zira zamanaşımına uğramış çekler sebebiyle, kambiyo hukukundan doğan haklar yitirilmiş olur. Bu durumda, taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde, bu belgeler yazılı delil başlangıcı niteliği alır ve belgeye dayanan kişi, alacağını (tanık dahil) her türlü delille kanıtlayabilir ya da arada temel ilişki bulunmaması halinde TTK. nun 644 üncü maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap hükümlerine dayanılabilir. Dava, TTK. nun 644 üncü maddesinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin olduğundan davanın değerlendirilecek olan hususlar gereğince, incelenip karar verilmesi gerekirken, reddi bozmayı gerektirmiştir. KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK. nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Üye Notu : Karara ilişkin olarak belirtmek gerekir ki, 03.02.2012 tarih ve 6273 sayılı kanunla değişik 814.maddeye göre çeklerde zamanaşımı süresi 6 aydan 3 yıla çıkarılmıştır. Dolayısıyla karar metnindeki 6 aylık süre, kanun değişikliğiyle 3 yıl olduğuna dikkat çekelim.
|
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu (Yeni) MADDE 732 :(1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir. (3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez. (4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir. |
|
Şerh Son Güncelleme: 10-07-2013
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |