Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 2010/4095, Karar: 2011/3243 İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacılar murisi ile dava dışı kooperatif arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi (KKİS) akdedilmiştir. İşbu KKİS'ne göre 1260 ada 7 parseldeki binanın 1. kat 6 numaralı dairesinin davacılar murisine bırakılacağı kararlaştırılmışsa da, bu daire sözleşme hükümlerine aykırı olarak yüklenici kooperatif adına tespit ve tescil edilmiştir. Aynî haklar kütüğe tescil ile doğar ise de; tescil sebebe bağlı bir tasarruf işlemi olduğundan sırf tescilin yapılması ayni hakkın doğumu için yeterli değildir ve tescil yoluyla ayni hakkın ( mülkiyet hakkının ) doğabilmesi için haklı ve geçerli bir hukuki sebebin de bulunması gerekir. Dolayısıyla işbu bağımsız bölümün tapusunun davacıların murisi adına oluşturulması gerekirken, dava dışı kooperatif adına oluşturulması sözleşme hükümlerine aykırı olduğundan yolsuz tescil niteliğindedir ve davacıların, kooperatife karşı bu bağımsız bölüm için açtıkları davada verilen tapu iptal ve tescil kararı geçmişe yönelik sonuç doğurur.

Borçlu/yüklenici kooperatif, KKİS uyarınca yapılan tapu devri ile davaya konu bağımsız bölüm üzerinde ayni hak kazanamadığından, yapılan tescil yolsuz olduğundan, mahkemece bu daire hakkında verilen tapu iptali ve tescil kararı haciz öncesine etkili olduğundan; borçlu kooperatiften alacaklı olan davalı alacaklı/üçüncü kişilerin tapu kaydına işlettikleri haciz şerhi davacı arsa sahiplerini bağlamaz.
(Karar Tarihi : 01.06.2011)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, tapudaki haciz şerhinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar arsa sahibi F____ C____'un mirasçıları, davalılar da dava dışı yüklenici kooperatiften alacaklı bulunan üçüncü kişilerdir. İçlerinde davacıların murisi F____ C____'un da yer aldığı üç arsa sahibi ile dava dışı S.S. E____ C____ Konut Yapı Kooperatifi arasında Malatya 3. Noterliği'nin 19.8.1992 tarih 29666 Sayılı kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin 1. maddesinde arsa sahiplerine 8 adet daire verileceği, bu dairelerin 3 adedinin 1260 ada 7 parselden, 2 adedinin de 1261 ada 10 parselden verileceği, 3 adet dairenin ise aynen verilmeyip bedelinin ödeneceği kararlaştırılmıştır.

Kooperatif yönetim kurulunun 28.2.1997 tarihli kararı ile davacıların murisi F____ C____'a verilecek daire 1260 ada 7 parseldeki binanın 1. kat 6 numaralı dairesi olarak belirlenmiştir. 17.12.2002 tarihinde dava dışı yüklenici kooperatif tarafından tapuda kat irtifakı kurulmuştur. Sözleşmenin 7. maddesine göre kat irtifakı kurulurken davaya konu 6 numaralı dairenin davacıların murisi adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken, sözleşme hükümlerine aykırı olarak bu daire yüklenici kooperatif adına tespit ve tescil edilmiş, davacıların murisine rızaen tapu devri de yapılmamıştır. 24.11.2006 tarihinde davalı alacaklılar (üçüncü kişiler) tarafından dava dışı borçlu (yüklenici) kooperatif hakkında Malatya 7. İcra Müdürlüğü'nün 2006/____ esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ve bu takipte davaya konu 6 numaralı daireye haciz konularak 30.12.2006 tarihinde tapu kaydına şerh edilmiştir. Tapu kaydına haciz şerhi konulmasından sonra 23.7.2007 tarihinde arsa sahibi F____ C____'un mirasçıları 6 numaralı dairenin sözleşme hükümlerine ve yapılan paylaşıma göre kendilerine ait olduğu iddiası ile yüklenici kooperatif hakkında tapu iptali ve tescil davası açmışlardır. Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17.4.2008 tarih 2007/267 Esas-2008/190 Karar sayılı kararı ile dava kabul edilerek 6 numaralı bağımsız bölümün yüklenici kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile davacıların murisi arsa sahibi F____ Ç____ adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin 18.6.2008 tarihinde kesinleşmiştir. 12.10.2009 tarihinde açılan eldeki dava ile tapu kaydındaki haciz şerhinin iptali istenmektedir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıların ayni hakkına mı, yoksa davalıların şahsi hakkına mı üstünlük tanınacağı konusundadır.

Ayni haklar kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır (4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu madde 1022). Tescil sebebe bağlı bir tasarruf işlemi olduğundan sırf tescilin yapılması ayni hakkın doğumu için yeterli olmaz. Tescil yoluyla ayni hakkın (mülkiyet hakkının) doğabilmesi için haklı ve geçerli bir hukuki sebebin de bulunması gerekir. Somut olayda; davaya konu 6 numaralı bağımsız bölümün takip borçlusu dava dışı kooperatif adına tescil edilmesinin hukuki sebebini dava dışı yüklenici kooperatif ile arsa sahipleri arasında imzalanan 19.8.1992 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi oluşturmaktadır. Sözleşme uyarınca yapılan paylaşıma göre 6 numaralı bağımsız bölümün davacıların murisine ait olduğu çekişmesizdir. Sözleşme uyarınca tapunun tamamı dava dışı kooperatife devredilmiş ise de bu devir, davacıların murisine ait bağımsız bölümler yönünden kat irtifakının kurulması sırasında iade edilmek üzere şartlı olarak, dava dışı kooperatife ait bağımsız bölümler yönünden ise inşaatın eksiksiz tamamlanıp teslim edilmesi halinde mülkiyete hak kazanılmak üzere avans olarak yapıldığından dava dışı kooperatif devredilen tapular üzerinde herhangi bir ayni hak kazanamamıştır. Öte yandan 17.12.2002 tarihinde kurulan kat irtifakında 6 numaralı bağımsız bölümün tapusunun davacıların murisi adına oluşturulması gerekirken, dava dışı kooperatif adına oluşturulması da sözleşme hükümlerine aykırı olduğundan yolsuz tescil niteliğindedir. Davacılarca, yüklenici kooperatif hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında davanın kabulüne dair verilen 17.4.2008 tarih 2007/267 Esas- 2008/190 Karar sayılı karar, sonuçlarını kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici kooperatife tapu devrinin yapıldığı tarihten, yani tapuya haciz şerhi konulmasından önceki bir tarihten itibaren doğurmaktadır. Neticede, borçlu/yüklenici kooperatif, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan tapu devri ile davaya konu bağımsız bölüm üzerinde ayni hak kazanamadığından, yapılan tescil yolsuz olduğundan, mahkemece verilen tapu iptali ve tescil kararı haciz öncesine etkili bulunduğundan davalı alacaklı/üçüncü kişiler tarafından dava dışı borçlu/yüklenici kooperatif aleyhine girişilen icra takibinde davaya konu bağımsız bölümün tapu kaydına haciz şerhi konulması davacı arsa sahiplerini bağlamaz. Davalı üçüncü kişiler ile dava dışı yüklenici kooperatif arasındaki hukuki ilişkiden doğan kişisel haklar, davacı arsa sahiplerine karşı ileri sürülemez. Bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hükümlerin yorumunda ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek haciz şerhinin tapu iptali ve tescil davası açılmadan önce konulduğu, davalıların iyi niyetli bulunduğu, tapuya şerh edilen kişisel hakkın davacılara karşı da ileri sürülebileceği gerekçeleriyle reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın temyiz eden davacılar S____ G____, S____ Ç____, S____ Ç____, F____ Ç____ ve H____ Ç____ yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 01.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 1022 :Ayni haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.

Tescilin etkisi, kanunen öngörülen belgeler isteme eklenmiş veya geçici tescil halinde belgelerin uygun zamanda tamamlanmış olması koşuluyla yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden başlar.

Bir hakkın içeriği, tescilin sınırları içinde, dayandığı belgelere göre veya diğer herhangi bir yolla belirlenir.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 09-07-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02835298 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.