Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 3.HD. 2005/1913 ESAS-2005/2338 KARAR İçtihat

Üyemizin Özeti
İşletme projesine ve 25.9.1997 tarihli sözleşmenin 9. maddesine uygun olarak davacı, davalı yönetime 2 adet çek vermek suretiyle aidat borcunun mevcut olduğunu kabul etmektedir. Taraflar faiz taleplerinden vazgeçerek, anapara ile ilgili olarak 2 adet çekin verilmesi suretiyle borcun miktarı konusunda anlaştıklarına göre artık davalının temsil yetkisinin bulunmadığını, kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tesbitini talep etmesi Medeni Kanunun 2. maddesindeki iyiniyet kuralı ile bağdaşmaz.

Davacı, daireyi satın almış ve bu yeri kullanmaya başlamıştır. Davalı yönetimin bu daire ve tüm site ile ilgili olarak yaptığı hizmetler için gereken masrafın paylaşılması ve giderlerin karşılanması gerekmektedir. Hukuken geçerli olan işletme projesi gereğince davalının yönetimi temsile ve kararlaştırılan aidat borçlarını tahsil etme yetkisine sahip olduğu düşünülmeden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
(Karar Tarihi : 08.03.2005)
Dava dilekçesinde 1.300.000.000 lira borçlu olmadığının tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin suresi içinde olduğu, anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü.

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının K____ Konutlarından satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı dairenin bulunduğu taşınmazda kat mülkiyeti yada kat irtifakı kurulmadığı için KMK'ya göre geçerli olmayan davalı yönetimin aidat bedeli talep edemeyeceğini ve bu nedenle aidat borcuna karşılık verilen 1.300.000.000 liralık 2 adet çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespitini (yargılama sırasında çeklerin ödenmesi nedeniyle 1.300.000.000 liranın tahsilini) talep etmiştir. Mahkemece, birden çok parsel üzerinde kurulu Sitede KMK.nun uygulanması mümkün olmadığından ve davacının davalı site yönetimine verdiği çeklerden dolayı borçlu bulunmadığından bahisle davanın kabulü ile 1.300.000.000 TL çek bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava konusu taşınmazın 7 ayrı parsel üzerinde yer alması ve kat mülkiyeti veya kat irtifakının kurulmaması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın KMK'ya göre değil, 4721 sayılı Medeni Kanunun paylı mülkiyet ile ilgili 689 vd. maddeleri ile yine taraflar arasında akdedilen ve sözleşme niteliğine bürünen yönetim planına (işletme projesine) göre çözümlenmesi gerekir.

MK.nun 689. maddesine göre paydaşlar kendi aralarında oybirliği ile anlaşarak yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda kanun hükümlerinden farklı bir düzenleme yapabilirler. Ayrıca Medeni Kanunun 694. maddesinde paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paydaşlar tarafından payları oranında karşılanır denilmektedir. Kat mülkiyeti veya kat irtifakının tesis edilmediği ve tapunun halen K____ adına kayıtlı olduğu dava konusu sitede konutlar alıcılara teslim edilmiş ve fiilen kullanılmaya başlanılmış olduğundan, ortak hizmetlerin karşılanabilmesi için yönetimin oluşturulması zorunlu hale gelmiştir. Davacı ile K____ arasında imzalanan 25.9.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesinin 9. maddesinde "Konutların tesliminden itibaren,KMK'ya göre gerekli yönetim organları oluşuncaya kadar konutların yönetim ve işletmesi K____ tarafından yürütülecektir. Hak sahibi K_____'nin yönetim yetkisini gerçek veya tüzel kişilere devredebileceğini, buna itiraz etmeyeceğini, onaylanmış işletme projesine uyacağını kabul ve taahhüt eder." hükmüne uygun olarak K____ tarafından yönetim oluşturulmuş ve yine aynı maddenin devamında "işletme amacıyla belirlenecek aidat ödemelerinin düzenli ve zamanında yapılacağı" davacı tarafından kabul ve taahhüt edilmiştir. Bu nedenle davacı ile K____ arasındaki yönetime ve işletme giderlerine ilişkin olarak yapılan sözleşmeler ve taahhütler hukuken geçerli ve tarafları bağlayıcı niteliktedir. Kaldı ki K_____'ın seçtiği yönetimin oluşturduğu "işletme projesinin iptali"ne yönelik olarak davacı ve arkadaşlarının açtıkları davanın mahkemece reddine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır.

İşletme projesine ve 25.9.1997 tarihli sözleşmenin 9. maddesine uygun olarak davacı, davalı yönetime 2 adet çek vermek suretiyle aidat borcunun mevcut olduğunu kabul etmektedir. Taraflar faiz taleplerinden vazgeçerek, anapara ile ilgili olarak 2 adet çekin verilmesi suretiyle borcun miktarı konusunda anlaştıklarına göre artık davalının temsil yetkisinin bulunmadığını, kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tesbitini talep etmesi Medeni Kanunun 2. maddesindeki iyiniyet kuralı ile bağdaşmaz.

Davacı, daireyi satın almış ve bu yeri kullanmaya başlamıştır. Davalı yönetimin bu daire ve tüm site ile ilgili olarak yaptığı hizmetler için gereken masrafın paylaşılması ve giderlerin karşılanması gerekmektedir. Hukuken geçerli olan işletme projesi gereğince davalının yönetimi temsile ve kararlaştırılan aidat borçlarını tahsil etme yetkisine sahip olduğu düşünülmeden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.3.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 694 :Paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paydaşlar tarafından payları oranında karşılanır.

Payına düşenden fazlasını ödemiş bulunan paydaş, diğerlerine payları oranında rücu edebilir.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 25-06-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02456093 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.