Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 3.HD. 2004/8032 ESAS-2004/8344 KARAR İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacı site yönetimi, yönetici oldukları apartmanın depremde hasar görmesi nedeniyle, onarım için paydaşlarca alınan karar uyarınca onarım yaptırıldığını, ancak davalı hissedarın hissesine düşen onarım giderini ödemediğini, bu nedenle alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptalini talep ve dava etmiş, Mahkemece, kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamış olduğundan, kat maliklerince yönetici seçilmesi ve yönetimin tüzel kişiliği bulunmadığından, aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddi cihetine gidilmiştir.

Öncelikle dava konusu sitede henüz kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmadığı için, taşınmaz müşterek mülkiyet hükümlerine tabidir. Bu bağlamda MK.690.madde uyarınca, paydaşlar çoğunlukla alacakları kararla, olağan yönetim işlerinde yetkiyle ilgili düzenleme getirebilecekleri gibi,taşınmazın korunması onarım, bakım ve yapı işleri konusunda karar alabilecek, alınan bu kararlar paydaşları, ayni hak sahiplerini ve sonradan paydaş olanları bağlayacaktır.

Öte yandan, ülkemizde yaşanan ekonomik ve sosyal gelişme ile nüfus artışının doğurduğu işyeri ve konut ihtiyacının karşılanması amacıyla inşa edilen toplu yapıların disiplin içinde yönetilmesi, bakılıp onarılması gerekmektedir.O nedenle, yönetim ve davada taraf olabilme ehliyeti yönünden doğan yasal boşluğun, örnekleme yoluyla hak ve adalete, usul ve dava ekonomisine uygun, yapı içinde sosyal barışı sağlayıcı biçimde çözümlenmesi gerekmektedir.

Her iki gerekçeyle, davacı yönetimin sözleşmeden (Genel Kurul Kararından) kaynaklanan temsil görevi dahilinde taraf ehliyetinin bulunduğu, bu tür temsilde tüzel kişiliğin oluşmasının gerekmediği gözetilerek, işin esasına girilip bir karar verilmesi en uygun çözüm olacaktır.
(Karar Tarihi : 13.09.2004)
Dava dilekçesinde 4.420.000.000 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Davacı site yönetimi, yönetici oldukları apartmanın depremde hasar görmesi nedeniyle, onarım için paydaşlarca alınan karar uyarınca onarım yaptırıldığını, ancak davalı hissedarın hissesine düşen onarım giderini ödemediğini, bu nedenle 4.420.000.000 lira alacağın tahsili için takibe vaki itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı, bir kısım kat malikleri değişmiş olmakla yönetimin dava açma yetkisi kalmadığı için davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamış olduğundan, kat maliklerince yönetici seçilmesi ve yönetimin tüzel kişiliği bulunmadığından aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu sitede henüz kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmadığı için taşınmaz müşterek mülkiyet hükümlerine tabidir. O halde, paydaşlar çoğunlukla alacakları kararla olağan yönetim işlerinde yetkiyle ilgili düzenleme getirebilecekleri gibi, taşınmazın korunması onarım, bakım ve yapı işleri konusunda da karar alabilirler (TMK mad. 690 vd.) Alınan bu karar paydaşları, ayni hak sahiplerini ve sonradan paydaş olanları bağlar.

Kaldı ki, ülkemizde yaşanan ekonomik ve sosyal gelişme ile nüfus artışının doğurduğu işyeri ve konut ihtiyacının karşılanması amacıyla inşa edilen toplu yapıların disiplin içinde yönetilmesi, bakılıp onarılması gerekmektedir. O nedenle, yönetim ve davada taraf olabilme ehliyeti yönünden doğan yasal boşluğun örnekleme yoluyla hak ve adalete, usul ve dava ekonomisine uygun, yapı içinde sosyal barışı sağlayıcı biçimde çözümlenmesi gerektiğide düşünülmelidir.Bu durumda davacı yönetimin sözleşmeden (Genel Kurul Kararından) kaynaklanan temsil görevi dahilinde taraf ehliyetinin bulunduğu,bu tür temsilde tüzel kişiliğin oluşmasının da gerekmediği gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi en uygun çözüm olacaktır.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.9.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 690 :Paydaşlardan her biri olağan yönetim işlerini yapmaya, özellikle küçük onarımları yaptırmaya ve tarımsal işleri yürütmeye yetkilidir.

Zorunlu ve ivedi işlerin yapılmasına ilişkin kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, paydaşların çoğunlukla alacağı kararla olağan yönetim işlerinde yetkiyle ilgili farklı düzenleme getirilebilir.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 23-06-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02459192 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.