![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 06.12.2011)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun şikayeti, haczedilen mahcuzların taşınmaz rehni kapsamında kaldığından, mü'temmim cüz ve teferruat olması sebebiyle taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceğine ve haczin kaldırılmasına ilişkindir. MK.nun 684. maddesi hükmüne göre mü'temmim cüz niteliğindeki şeyler, bütünden ayrı haczedilemez. Öte yandan kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Yani alacaklılar fabrika binasını satmadan binada bulunan eklenti niteliğindeki malları ayrı ayrı haczettirebilir ve sattırabilirler. Zira, eklentinin taşınmaz yok edilmeden, zarara uğratılmadan veya yapısı değiştirilmeden ondan ayrılması mümkündür. İrdelenmesi gereken bir başka husus da, gerçekte teferruat niteliği tespit edilen mahcuzların İcra İflas Kanununun 83/c maddesi gereğince ipotek akit tablosunda yer alması halinde taşınmazdan ayrı hacizleri mümkün değildir. Bir başka anlatımla bu maddenin uygulanabilmesi için mahcuzun hem ipotek akit tablosunda yazılı olması, hem de Medeni Kanununun 686. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur. Ayrıca ipotek akit tablosunda yazılı olmasa dahi, Türk Medeni Kanununun 862. maddesi uyarınca da ipotek, taşınmazı, bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılacağı ve taşınmazın haczi onun bütünleyici parçalarını (TMK. m. 684) ve eklentilerini de (TMK. m. 686) kapsayacağından bu madde uyarınca da bütünleyici parça ve eklentilerinin haczi mümkün değildir. Bu maddenin uygulanabilmesi için haczedilen malların yasa maddelerinde gösterildiği şekilde bütünleyici parça ve eklenti olduğunun belirlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; şikayete konu mahcuzların gerçekte Türk Medeni Kanununun 684 ve 686. maddelerinde açıklandığı gibi, mütemmim cüz ve teferruat niteliğinde olup olmadıkları, gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden alınacak rapor ile tesbit edildikten sonra Türk Medeni Kanununun 686/1 ve 862/1 maddeleri gereğince rehin kapsamında kaldıklarından (İİK.nun 83/c koşullarında ipotek akit tablosunda yazılmasa dahi) haczedilemeyecekleri gözönünde tutularak, mü'temmim cüz ve teferruat niteliğinde bulunmayan mahcuzların ise haczedilebilecekleri düşünülerek sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaretken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. KARAR : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 686 :Bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar.
Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel âdetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti, asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini kaybetmez. Gerekçesi için Bkz. |
|
Şerh Son Güncelleme: 25-06-2013
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |