![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 27.03.2008)
T.C.
YARGITAY 1. Hukuk Dairesi Esas No. : 2008/1228 Karar No. : 2008/3904 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden davalı E. adına kayıtlı bulunan 90 parsel sayılı taşınmazı eski maliki davalı Y.'tan satın aldığını, tapuda intikal yapılırken yanlışlıkla 169 parselin adına tescil edildiğini, 1997 yılından beri taşınmazı kullandığını, üzerine ağaçlar diktiğini ileri sürerek tapu iptal tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, HUMK'nın 409/2. maddesi uyarınca merci tayini kararının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içinde oturum gününün belirlenmesi için müracaatta bulunmadıkları gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, hata hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece HUMK'nın 409/2. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, dava dilekçesindeki değer gözetilerek görevsizlik kararı ile Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği, bu mahkemece yapılan yargılama sonucu dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değeri gözetilerek görevsizlik kararı verildiği ve bu defa dosyanın merci tayini ve görev uyuşmazlığının giderilmesi için Yargıtay'a intikal ettirildiği Yüksek Yirminci Hukuk Dairesi'nce de Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun belirlendiği ve bu kararın taraflara tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, merci tayini kararının tebliğine rağmen taraflarca dosyanın ele alınması isteğinde bulunulmadığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, dosyanın HUMK'nın 409/2. maddesi uyarınca bir ara karar ile işlemden kaldırılması ve HUMK'nın 409. maddesinde belirtilen sürelerin beklenilmesi ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken usuli işlemler tamamlanmadan hakimin elini dosyadan çekecek nitelikte sonuç doğuracak şekilde doğrudan gerekçeli hükümle işlemden kaldırmaya ilişkin karar verilmiş olması doğru değildir. Ayrıca, bu nitelikteki bir kararın temyiz kabiliyetinin olmadığı da yargısal uygulamalarla kabul edilmektedir. Hal böyle olunca ara kararı niteliğindeki işlemin yukarıda değinildiği üzere gerekçeli karar olarak yazılması ve davanın bu şekilde sonuçlandırılması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : (Eski) Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu - Mülga MADDE 409 :(Değişik: 3156 - 26.02.1985) Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
Oturum gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde gün tespit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle birinci fıkra hükmü uygulanır. Yukarıdaki fıkralar hükmü gereğince dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağırı kâğıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur. Dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, yeni bir dava sayılmaz. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra hükmü uygulanır. |
|
Şerh Son Güncelleme: 22-11-2009
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |