Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2012/17790, Karar:2012/21290 İçtihat

Üyemizin Özeti
Dava, davacıya ait iş makinelerinin, davalıların maliki ve sürücüsü olduğu araçta taşındığı sırada meydana gelen trafik kazası nedeniyle hasarlanması sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

İş makinelerinde oluşan hasar, kaza tarihi 15.10.2008 itibariyle belirli veya belirlenebilir nitelikte olmakla dava, belirsiz alacak davası koşullarını taşımamaktadır. Bu sebeple işbu davada zamanaşımı süresi geçtikten sonra yapılan ıslah ile artırılan miktara yönelik ileri sürülen zamanaşımı def’i uyarınca; ıslah ile artırılan kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 20.12.2012)
"Taraflar arasında görülen davada Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10.01.2012 tarih ve 2008/669-2012/38 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalılar S____ C____ ve E____ S____ vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 04.12.2012 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili ile davalı K____ A.Ş. vekili ile davalı S____ C____ vekili dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Mutlupınar Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu iş makinelerinin davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı oldukları araçla Fatsa-Aybastı arasında taşınması sırasında aracın şarampole yuvarlanıp devrilmesi sonucu meydana gelen kazada iş makinelerinin kullanılamaz hale geldiğini, davalıların bu olay nedeniyle zarara uğrayan müvekkiline ödemede bulunmadıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan davada istenen 7.000,00 TL yargılama sırasında 07.12.2011 tarihinde yapılan ıslah ile 223.385,80 TL'ye yükseltilmiş olup, bu miktarın faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı sigorta şirketi vekili, poliçenin müvekkili şirket ile S____ C____ arasında yapıldığını, davacının poliçede sigorta ettiren veya lehtar olarak isminin bulunmadığını, bu nedenle davacının müvekkili şirketten anılan poliçe kapsamında talep hakkının olmadığını savunarak, müvekkili hakkındaki davanın reddini istemiştir.

Davalılar S____ ve E____ vekili, davacının kendisine ait olduğunu ispat edemediği makineler için dava açma hakkının olmadığını, hasar gören makineler çok eski olduğundan tazminat istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiş; ıslah talebine karşı da zamanaşımı def'inde bulunmuştur.

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı S____ C____'ye ait araç ile taşınan davacıya ait 2 adet iş makinesinin araçtan kayarak şarampole yuvarlanması sonucu oluşan kazada sürücü E____ S____'nin % 100 kusurlu olduğu, söz konusu taşınan emtianın davalı S____ C____ tarafından davalı sigorta şirketine sigorta ettirildiği, taşınan makinelerde 223.385,80 TL hasar meydana geldiği, bu hasardan davalı sürücü ile davalı işletenin sorumlu olduğu, sigorta sözleşmesinde taraf olmayan davacının bu zararın tazminini doğrudan davalı sigorta şirketinden isteyemeyeceği, eldeki davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olup, zarar miktarının belirlenmesinin bilirkişi incelemesi ile mümkün bulunduğu, bu sebeple dava açıldığında zamanaşımının kesilmiş olup, ıslah ile artırılan miktarın zamanaşımına uğramayacağı sonucuna varılarak, davanın davalılar E____ S____ ve S____ C____ yönünden kabulü ile 223.385,80 TL tazminatın olay tarihi olan 15.10.2008'den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalılardan tahsiline, davanın davalı K____ A.Ş. yönünden ise reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili ile davalılar S____ C____ ve E____ S____ vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, hükmü temyiz eden davalılar S____ C____ ve E____ S____ vekilinin ise aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, davacıya ait iş makinelerinin davalı S____ C____'nin maliki, E____ S____'nin ise sürücüsü olduğu araçta taşındığı sırada meydana gelen trafik kazası nedeniyle hasarlanması sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, hukukçu bilirkişilerden alınan rapor uyarınca davaya konu taşıma sırasında zarar gören iş makinelerinde meydana gelen hasar miktarı tespit edilmiş ise de davalılar, bilirkişilerin teknik bilirkişi olmadıklarını, iş makineleri konusunda gerekli değerlendirmeleri yapmadıklarını belirterek rapora itiraz etmişlerdir.Mahkemece, temyiz eden davalıların raporda belirtilen değere karşı ileri sürdükleri itirazlar incelenmeden hukukçu bilirkişiler tarafından düzenlenen rapordaki hasar miktarı üzerinden karar verilmiştir.Davaya konu tazminat istemi iş makinelerinin taşınması sırasında uğradığı hasarın tazminine ilişkin olup, anılan makinelerde meydana gelen hasarın nitelik ve miktarının iş makinelerinin model ve özelliklerinin de dikkate alınarak tespiti mümkün olduğundan teknik ve özel bilgiyi gerektiren bu konuda uzman kişilerden rapor alınması gerekirken, yazılı şekilde hukuk bilgisinin dışında kalan teknik konuda hukukçu bilirkişilerden alınan rapor uyarınca karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir.

3-Öte yandan, taşıma sırasında oluşan zararın tazmini istemine ilişkin işbu dava, TTK'nun 767/1. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, 07.12.2011 tarihinde yapılan ıslah ile artırılan dava miktarına karşı temyiz eden davalılar tarafından zamanaşımı def'inde bulunulmuştur. Mahkemece, eldeki davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olması nedeniyle zarar miktarının belirlenmesinin bilirkişi incelemesi ile mümkün bulunduğu, bu nedenle ıslah ile artırılan miktarın zamanaşımına uğramayacağı gerekçesiyle ıslah ile artırılan miktarı da kapsar şekilde hüküm kurulmuştur. Davaya konu kaza 15.10.2008 tarihinde meydana gelmiş olup, iş makinelerinde meydana gelen hasarın kaza tarihi itibariyle belirli veya belirlenebilir nitelikte olmasına göre, mahkemece dayanılan HMK'nun 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası koşullarını taşımayan işbu davada zamanaşımı süresi geçtikten sonra yapılan ıslah ile artırılan miktara yönelik ileri sürülen zamanaşımı def'i uyarınca ıslah ile artırılan kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile zamanaşımı def'inin reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, hükmü temyiz eden davalılar S____ C____ ve E____ S____ vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine; 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle anılan davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar S____ C____ ve E____ S____ yararına BOZULMASINA, takdir olunun 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı S____ C____'ye verilmesine, temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 107 :(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.

(2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır. (Değişik 28.07.2020 T. 7251 Sy.Kanun-7.madde)

(3) (28.07.2020 Tarih 7251 Sy.Kanun-7.madde ile Yürürlükten Kaldırılmıştır.)



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 09-04-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02447391 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.