Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2012/4126, Karar:2012/11717 İçtihat

Üyemizin Özeti
Kıymetli evrak iptali davalarında ve bu çerçevedeki müstakil önleyici tedbir istemlerinde asliye hukuk ve/veya asliye ticaret mahkemeleri görevlidir. 1.7.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK.nın 757/1. maddesinde de bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olacağı öngörülmüştür.
(Karar Tarihi : 02.07.2012)
"Hasımsız olarak görülen davada Selçuk Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 13.3.2012 tarih ve 2012/173-2012/234 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

Talep eden vekili, müvekkili şirkete ait 21 adet imzasız boş çek yapraklarının bulunduğu çek koçanının kaybolduğunu, çek yapraklarının kötüniyetli 3. şahıslar tarafından ele geçirilip doldurulması halinde müvekkili şirketin telafisi imkansız zarara uğrayacağını ileri sürerek çeklerin ibrazında bankaca ödenmemesi için tedbir konulmasını istemiştir.

Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, boş çek yaprağının tedavüle konulmuş sayılamayacağı, tedavüle konulduğu takdirde talep sahibinin imzaya itiraz etmesinin söz konusu olabileceği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararı talep eden vekili temyiz etmiştir.

İstek, TTK.nun 790/20. maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 669. maddesine dayanak önleyici tedbir istemidir.

1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK.nın 383. maddesinde çekişmesiz yargıyla ilgili olarak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür. Kıymetli evrak iptali davalarının ve bu yönde bu çerçevedeki müstakil önleyici tedbir isteğinin çekişmesiz yargı koluna dahil olduğu kuşkusuzdur. Ancak, karar tarihinde yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK.nın 4. maddesine göre, Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Öte yandan, yine aynı Kanunun 5/2. maddesi uyarınca bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesi'nin vazifesi içinde bulunan ve TTK.nın 4. maddesinde tanımlanan ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılır. Bu sebeple TTK.nın 669 ve devamı maddelerinde düzenlenen kambiyo senetlerinin zayii sebebiyle iptaline dair davalarda ve müstakil ödeme yasağı istemlerinde HMK.nın 383. maddesinde öngörülenin aksine bir düzenleme bulunduğundan,görevin tayininde değer esasının benimsenmediği HMK.nın yürürlüğe girdiği 1.10.2011 tarihinden sonra, bu nitelikteki istekleri açısından asliye hukuk ve/veya asliye ticaret mahkemeleri görevlidir. 1.7.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK.nın 757/1. maddesinde de bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olacağı öngörülmüştür. Bu da yasa koyucunun iradesinin bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olması gerektiği yolunda olduğunu göstermektedir.

23.10.2008 tarih ve 360 Sayılı HSYK kararı ile, Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki merkez ilçeyle diğer ilçelerin adı ile kurulu ağır ceza merkezlerinde oluşturulan müstakil ticaret mahkemelerinin yargı çevresinin, yalnız büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalan ilçeleri kapsamına alacak biçimde, ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi olarak tespitine karar verilmiştir.

Açıklanan bu sebeplerle Selçuk ilçesi İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde kaldığından istemle ilgili işe bakma yetki ve görevi İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine ait olmasına rağmen esasa girilerek tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının BOZULMASINA karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu (Yeni) MADDE 757 :(1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.

(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 05-04-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02406693 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.