Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2012/11393, Karar: 2012/16390 İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacı vekili daha önce mahkemeye bildirdiği adresten taşınmış ve yeni adresini de mahkemeye bildirmemiştir. Bu durumda mahkemenin davacı vekiline 7201 S.K. m.10/2 hükmü uyarınca tebligat yapması gerekir. Davacı vekiline anılan şekilde davetiye tebliğ edilmeden dosyanın işlemden kaldırılması ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.
(Karar Tarihi : 28.06.2012)
"Dava dilekçesinde 4.905,33 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece HUMK.'nun 409.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Dava tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece HUMK'nun 3156 sayılı Kanunla değişik 409.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Hüküm davacı vekili tarafından; yargı yeri belirlenerek dosyanın mahkemeye gönderilmesi ile yeni esasa kaydedilerek duruşma günü ve Yargıtay ilamının, dava açarken dosyada yer alan adrese tebliğe gönderildiği, ancak bu adresteki büroyu değiştirmeleri sebebiyle tebligatın adresten ayrıldıkları gerekçesiyle bilâ tebliğ iade edildiği, mahkemece yeni adresin dosyaya bildirilmediği belirtilerek, dosyanın işlemden kaldırıldığını, oysa uyap uygulaması nedeniyle adresini sisteme işlettiğini ve hükmün de yeni adresine tebliğ edilmiş olduğunu (sistemde görülerek) belirterek temyiz edilmiştir.

Tebligat Kanununun 10.maddesinin (Ek fıkra 11/01/2011- 6099 SK/3.md.) "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükmünü içermektedir.

Mahkemece, davacı vekili adına çıkartılan davetiyenin, davacı vekilinin daha önce bildirdiği adresten taşındığı, yeni adresinin bildirilmediği gerekçesiyle tebliğ edilememesi üzerine yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca tebligat yapılması gerekirken, dosyanın işlemden kaldırılması ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.

KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Tebligat Kanunu MADDE 10 :Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.

(Ek fıkra: 19/01/2011 - 6009 S.K. / m.3)Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 10-03-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02834105 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.