Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2010/14998 Esas 2010/13106 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Temlik akdi yapılır yapılmaz alacak temlik alana geçer ve artık borçlu temlikin kendisine bildirilmesinden önce iyi niyetle yaptığı ödemeler dışında temellük alana ödeme yapmaksızın borcundan kurtulamaz.Temlikin ilgili bu hükümleri gereği,borçlunun temellük alana değil de temlik edene yapmış olduğu ödeme nedeniyle borcundan kurtulamayacağı sonucuna varılmakla birlikte, aynı sonuca MK.2.maddesi uyarınca ulaşılması da mümkündür.

Somut olayda, dava dışı A____İnşaat Ltd. Şti.'nin(Temlik Eden)davalı borçludan olan alacağını temlik alan davacı bankanın, bu temlik işlemini davalı borçlu firmaya bildirdiği sabittir. Alacağın temlik edildiğinden haberdar olan davalı borçlunun,bu temlik işlemine karşı sessiz kalarak dava dışı A____İnşaat Ltd. Şti.'ne ödemeler yapması, akabinden de her zaman için düzenlenmesi mümkün olabilen adi yazılı bila tarihli sözleşmeye dayanarak temlikin geçerliliğinin kendisinin yazılı muvafakatına bağlı olduğunu ileri sürmesi, MK 2. maddesine aykırılık teşkil eder. Bu nedenle, davalının dava dışı temlik eden A___İnşaat Ltd.Şti.'ne yaptığı ödemelerin borcu sona erdirdiğinden bahsedilemeyeceğinden,davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
(Karar Tarihi : 22.12.2010)
Taraflar arasında görülen davada Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 01.07.2008 tarih ve 2007/425-2008/293 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi N____ A____ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı A____ İnşaat Ltd.Şti'nin davalı firmadan olan 200.000,00 TL tutarındaki alacağını temlik aldığını, temliknamenin 08.02.2007 tarihinde davalıya tebliğ edildiği halde davalının temlik eden firmaya bir borcunun bulunmadığını iddia ederek ödeme yapmadığını ileri sürerek, şimdilik 6.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 16.05.2008 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 175.963,00 TL'na yükseltmiştir.

Davalı vekili, dava dışı taşeron firmanın işçi ücretlerinin ödendiğini, bu nedenle alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmede temlik yasağı öngörüldüğü için temlik alan davacının talep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, temellük edilen alacağın tahsili istemine ilişkindir.

BK.'nun 162 ve devamı maddeleri uyarınca temlik akdi yapılır yapılmaz, alacak temlik alana geçer ve artık borçlu alacağın temlikinin kendisine bildirilmesinden önce iyi niyetle yaptığı ödemeler dışında temellük alana ödeme yapmaksızın borcundan kurtulamaz. BK.'nun 165. maddesi ile aynı yasanın 166. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun temellük alana değil de, temlik edene yapmış olduğu ödeme nedeniyle borcundan kurtulamayacağı sonucuna varılmakla birlikte esasen, aynı sonuca, MK.'nun 2. maddesi uyarınca da ulaşılması mümkündür.

Somut olayda, temlik eden dava dışı A____ İnşaat Ltd.Şti.'nin davalı şirketten 200.000,00 TL tutarındaki alacağını noterde tanzim olunan sözleşmeyle temellük alan davacı banka, bu temlik işlemini davalı firmaya bildirdiğini iddia etmiş olup, davalı da 08.02.2007 tarihi itibariyle bunu tebellüğ ettiğini kabul etmiştir. Dosyada alınan bilirkişi raporuyla da davalının tebliğ tarihinden sonra dava dışı A____ İnşaat Ltd. Şti.'ne ödemeler yaptığı sabittir. Bu durumda, alacağın temlik edildiğinden haberdar olan davalının bu temlik işlemine karşı sessiz kalarak dava dışı A____ İnşaat Ltd. Şti.'ne ödemeler yapması, cevap lahiyasında dahi temlik yasağı içeren sözleşmeye dayalı olarak savunma yapmaması her zaman için düzenlenmesi mümkün olabilen adi yazılı bila tarihli sözleşmeye göre temlikin geçerli olabilmesinin kendisinin yazılı muvafakatına bağlı olduğunu ileri sürmesi MK. 2. maddesine aykırıdır. Bu nedenle, davalının dava dışı temlik eden A____ İnşaat Ltd.Şti.'ne yaptığı ödemelerin borcu sona erdirdiğinden bahsedilemeyeceğinden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 22.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 186 :Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 16-12-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01814890 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.