![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 24.03.2011)
Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan A____ D____ tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Dava otuz iki adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan A____ D____ tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Davalının, 454 parsel nolu taşınmazın satış bedelinin dağıtımına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Davalı, davaya konu edilen 454 parsel üzerinde bulunan bina ve 400 adet ağacın kendisine ait olduğunu belirterek muhdesat iddiasında bulunmuştur. Davalı tarafından mülkiyetin tespiti amacıyla açılan Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/284 Esas ve 2003/124 karar sayılı dava dosyasında 1.5.2003 tarihli karar ile; "454 parsel nolu taşınmaz üzerindeki bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilen bina ve 400 adet kavak ağacının mülkiyetinin davacı A____ D____'a ait olduğunun tespitine" karar verildiği görülmüştür. Mahkemece mülkiyetin tespitine ilişkin bu hüküm esas alınarak 454 parsel nolu taşınmazdaki 400 adet kavak ağacının davalı A____ D____'a ait olduğu kabul edilerek, 454 nolu parselin çıplak mülkiyetinin satışına karar verilmesi doğru olmadığı gibi mülkiyetin tespiti kararında A____ D____'a ait olduğu yazılı ev ile ilgili hüküm kurulmaması da doğru değildir. Mahkemece öncelikle davalı tarafından mülkiyetin tespiti amacıyla açılan davada verilen Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/284 Esas ve 2003/124 karar sayılı ilamının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak ilam kesinleşmiş ise, o dosyadaki 1.5.2003 tarihli kararda davalıya ait olduğu tespit edilen bina ve 400 adet kavak ağacının mülkiyetinin davalı A____ D____'a ait olduğunun kabulü ile yukarıdaki ilke doğrultusunda dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatların değerleri ayrı ayrı tespit edilip, belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunup bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenerek satış bedelinin bu oran doğrultusunda dağıtılmasına ve 454 nolu parselin üzerindeki muhdesatlarla birlikte satılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile taşınmazın çıplak mülkiyetinin satılması ve satış bedelinin nasıl dağıtılacağının hüküm fıkrasında gösterilmemesi doğru değildir. 3-) Davalının, 1012 parsel nolu taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. HUMK.'nun 569. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Davaya konu 1012 parsel nolu taşınmazın paydaşlarından Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün davaya dahil edilmediği anlaşılmıştır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup Hakim re'sen ve her aşamada dikkate almalıdır. Bu nedenle mahkemece 1012 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Davalının,433 ve 1008 parsel nolu taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davaya konu 433 ve 1008 parsel nolu taşınmazların tapu kayıtlarında kamulaştırma şerhi bulunmaktadır. Mahkemece bu parsellerdeki kamulaştırma şerhi üzerinde durulup, kamulaştırma evrakları getirtilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. 4-) Davalının, diğer taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece hüküm fıkrasında satışın ne şekilde yapılacağının ve taşınmazların satış bedellerinin nasıl dağıtılacağının gösterilmemesi de doğru değildir. Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. KARAR : Yukarıda 2, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 698 :Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir.
Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz. Gerekçesi için Bkz. |
|
Şerh Son Güncelleme: 13-04-2012
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |