Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6102 S.lı Türk Ticaret Kanunu (Yeni) MADDE 407
(1) Pay sahipleri şirket işlerine ilişkin haklarını genel kurulda kullanırlar. Kanuni istisnalar saklıdır.

(2) Murahhas üyelerle en az bir yönetim kurulu üyesinin genel kurul toplantısında hazır bulunmaları şarttır. Diğer yönetim kurulu üyeleri genel kurul toplantısına katılabilirler. Denetçi * genel kurulda hazır bulunur. Üyeler ve denetçiler görüş bildirebilirler.

(3) 333 üncü madde gereğince belirlenen şirketlerin genel kurul toplantılarında Gümrük ve Ticaret Bakanlığının temsilcisi de yer alır. Diğer şirketlerde, hangi durumlarda Bakanlık temsilcisinin genel kurulda bulunacağı ve genel kurul toplantıları için temsilcilerin görevlendirilmelerine ilişkin usul ve esaslar ile bunların nitelik, görev ve yetkileri ayrıca ücret tarifeleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Bakanlık temsilcisinin toplantıya katılma giderleri ve ücretleri ilgili şirket tarafından karşılanır.

* "ve kendilerini ilgilendiren konularda işlem denetçisi" ibaresi, 6335 S.K.'un 41. maddesi ile madde metninden çıkarılmıştır.

Gerekçesi

Üyemizin Notu: Birinci fıkra: Birinci fıkra genel kurulun, bir taraftan şirket işlerine ilişkin kararların alındığı bir iç organ olduğunu, diğer taraftan da, şirketin iradesini oluşturmasının aracı olan paysahipliği haklarının kural olarak - bu organda kullanıldığını hükme bağlamaktadır. Hükmün kendisine, doğrudan, paysahiplerinin katılma, önerme, tartışma ve oy verme gibi yönetime ilişkin haklarını konu aldığı görülmektedir. Anılan hakların genel kurulda kullanılması hem genel kurulu hem de bu hakları niteleyen emredici bir özellik idi. Tasarıdaki istisnalar ile genel kurul karalarının iptaline ve geçersizliklerinin tespitine (m. 445, 446), genel kurulun toplantıya çağrılmasına ve gündeme madde konulmasına (m. 411, 412) ve incelemeye (m. 437) ilişkin haklar kastedilirdi. Ancak, katılma ve oy haklarının bu özellikleri, son beş yılda kırılmaya uğramıştır. Fransa (15/05/2001 tarihli Kanun), ve İsveç başta olmak üzere bazı AB üyesi ülkeler online katılıma olanak sağlamışlar (Genel Gerekçe 71 numaralı paragrafa bakınız.). Genel gerekçe 93 numaralı paragrafta anılan rapor ise yönetimin yaygınlaştırılmasını önermiştir. Anonim şirketler hukukunun gelişme yönlerinden biri de online katılım ve oy vermenin dogmatik düzenlemesidir. Aynı açılımı Tasarı da yapmış ve 1527 nci maddesinin üçüncü fıkrasında "genel kurullara elektronik ortamda katılma, öneride bulunma, görüş açıklama ve oy verme, fizikî katılmanın ve oy vermenin bütün hukukî sonuçlarını doğurur" hükmüne yer vermiştir. Ancak, bu tür katılma ve oy verme, bazı teknik uygulamaları ve ayrıntılı usul hükümlerini gerektirdiğinden uygulama bir Bakanlar Kurulu tüzüğünün çıkarılmasına bağlanmıştır.

İkinci fıkra: İkinci fıkra yenidir. Alm. POK 118 (2) paragrafından esinlenilmiştir. Amaç paysahiplerinin yönetim ve denetime ilişkin sorularının cevaplanmasını sağlamaktır. Bilgi alma hakkına ilişkin 437 nci maddenin gerekçesine bakılmalıdır. Paysahiplerinin genel kurula katılma hakları olup yükümlülükleri yokken, murahhas üyeler, en az bir yönetim kurulu üyesi ve denetçi ile gereğinde işlem denetçisi (m. 400 ve 554) bakımından genel kurula katılma, hem hak hem de yükümdür. Ayrıca Tasarıda yönetim kurulu üyelerinin ve denetçinin görüş açıklayabilme hakları açıkça hükme bağlanmış, bu yolla onların gereğinde kendilerini savunabilmeleri ve yaptıkları işlem ve kararları açıklayabilme olanakları yaratılmış ve böylelikle sorumluluk hukuku yönünden konumları güçlendirilmiştir.

Bu yüküme aykırılık genel kurul kararlarının geçerliliğini etkilemez. Genel kurula katılma hakkını haiz bulunanlar sadece 407 nci maddede gösterilmiş olanlar değildir. Diğer yetkililer kanunun çeşitli maddelerinde öngörülmüştür. İnter alia, paysahiplerinin temsilcileri, organ temsilcisi (m. 428), bağımsız temsilci (m. 428), kurumsal temsilci (m. 428), tevdi eden temsilcisi (m. 429) intifa hakkı sahipleri. Genel kurula katılma hakkının esas sözleşmeyle başkalarına tanınması ratio legis'e pek uygun düşmemekle birlikte, içtihat yolunun açık olduğu şüphesizdir. Müşavirler, basın mensupları vs. genel kurula izinle katılabilir.

Esas sözleşme genel kurulun görüntü ve ses taşınması yoluyla naklini öngörebilir (Tasarının 1527 nci maddesinin birinci fıkrası).

Üçüncü fıkra: Tasarı komiserlere ilişkin değişik bir düzenleme getirmiştir. Düzenlemenin esası şöyle açıklanabilir. Komiserin genel kurullara katılması yönünden şirketler ikiye ayrılmıştır. Bakanlık komiseri bir kısım anonim şirketlerde (6762 sayılı Kanunda olduğu gibi) bulunacaktır. Bu şirketler Bakanlığın tebliğiyle belirlenecektir. Diğer şirketlerde de komiser bulunacaktır. Ancak bu komiserlerin kimler olacağı ve nitelikleri Adalet Bakanlığıyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığının birlikte çıkaracakları bir tebliğde gösterilecektir.


Adalet Komisyonu Raporu'ndan:
Komisyonumuzca, Tasarının 407 nci maddesinde aşağıda belirtilen gerekçelerle değişiklik yapılmıştır:

Bilindiği üzere, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu gereğince şirket genel kurullarında bulundurulacak Bakanlık Temsilcisine ilişkin düzenlemeler Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Tasarı ile getirilen düzenlemenin idari görevlendirme ve takip işlemleri bakımından güçlük çıkaracağı düşünülmektedir. Genel kurulların takibi, Bakanlık Temsilcisinin görevlendirilmesi, görevinin ifasının izlenmesi ve raporlama süreci ile arşiv çalışmaları bakımından bütünlüğün sağlanmasını teminen konu ile ilgili düzenleyici idari işlemler ile uygulama yetkisinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığında kalmasının kamu yararına olduğu düşünülmektedir.

Ayrıca, Tasarıda, şirket genel kurul toplantılarına katılacak görevliler Bakanlık Temsilcisi ve komiser olmak üzere iki ayrı biçimde tanımlanmış, genel kurullarında Bakanlık Temsilcisi bulundurulacak şirketler ile komiser bulundurulacak şirketlerden söz edilmiş, ancak görev ve yetkilere, niteliklere, alınacak ücretlere ilişkin düzenlemelerde sadece komiserlere yer verilmiştir. Yukarıdaki düzenlemeyle Tasarı hükmündeki bu eksiklik de giderilmektedir. Ayrıca, Tasarıda sözü edilen iki ayrı yönetmeliğin tek yönetmeliğe inmesini sağlayacak ve konuyla ilgili düzenlemeler ve işlemler sadeleştirilmiş olacaktır.

Diğer yandan; uygulamada yanlış anlamalara yol açtığından "komiser" ibaresi yerine "Bakanlık Temsilcisi" ibaresi tercih edilmiştir.

Son olarak, "Sanayi ve Ticaret Bakanlığının temsilcisi veya anılan Bakanlığın yetkilendireceği Bakanlık temsilcisi" denilmekle Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Bakanlık mensubu olmayan kişileri de Bakanlık temsilcisi olarak atayabilmesine olanak veren bir düzenleme getirilmiştir.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 10-02-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03014207 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.