Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2010/7096, Karar: 2010/7073 İçtihat

Üyemizin Özeti
Karşılığı bulunmayan bir çekle ilgili olarak keşidecinin ödemeden men talimatı vermiş olması olgusu, muhatap bankanın 3167 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde* belirtilen yükümlülüğünü yerine getirmesi gereğine engel değildir.

* 3167 S.K. m.10: "Muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde her çek yaprağı için üçyüzmilyon liraya kadar ve kısmen karşılığının bulunması halinde ise bu miktarı her çek yaprağı için üçyüzmilyon liraya tamamlayacak biçimde ödeme yapmakla yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmündedir.

Yukarıda belirtilen sorumluluk miktarı, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığınca yayımlanan toptan eşya fiyatları yıllık endeksindeki değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmi Gazetede yayımlanır."
(Karar Tarihi : 18.06.2010)
"Taraflar arasındaki davadan dolayı Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 20.08.2009 gün ve 2008/122 - 2009/938 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin aralarındaki ticari ilişki nedeniyle dava dışı İ____ Ö____ tarafından keşide olunan bir adet çeki, davalı muhataba ibraz ettiğinde, keşidecinin ödemeden men talimatı nedeniyle kendisine ödeme yapılmadığını, davalı bankanın konuya ilişkin yasa hükümlerini yanlış uyguladığı gibi 3167 sayılı Yasa'nın 10. maddesi uyarınca karşılıksız çıkan çekten ötürü yasal olarak ödemesi gereken tutarı da ödemediğini beyanla 435 - TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, dava konusu çekin keşidecinin ödemeden men talimatı vermesi nedeniyle ödenmediğini, bu nedenle karşılıksız çek olarak nitelendirilemeyeceğini, öte yandan ibraz işleminin takas odası aracılığıyla yapılmış olmakla müvekkilinin, 3167 sayılı Yasa'nın 6/4. maddesi uyarınca çek yaprağından ötürü sorumlu olduğu tutarı da ödemekle yükümlü bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu çekin ibrazında karşılığının bulunmadığının yapılan araştırma ile anlaşıldığı, karşılığı bulunmayan bir çekle ilgili olarak keşidecinin ödemeden men talimatı vermiş olması olgusunun, davalı bankanın 3167 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde belirtilen yükümlülüğünü yerine getirmekten alıkoyamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, 435.-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Davalı banka vekili, yerel mahkemece kesin olarak verilen bu kararın yasa yararına bozulması talebiyle Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunmuş, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 22.04.2010 tarihli yazısı ile yerel mahkeme hükmünün dava tarihinde yürürlükte bulunan 3167 sayılı Yasa'nın 6/son maddesine aykırı olduğundan bahisle, hükmün yasa yararına bozulması talebiyle temyiz edilmesi konusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığıından talepte bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2010 tarihli yazısı ile hükmün HUMK'nun 427/6. maddesi uyarınca yasa yararına bozulması istenilmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi, dava tarihinde yürürlükte bulunan 3167 sayılı Yasa'nın 6/son maddesinin, madde başlığından da anlaşılacağı üzere, bankalar tarafından takasa sunulan ve karşılığı hiç veya tam olarak bulunmadığı saptanan çekler bakımından teknik zorunluluk nedeniyle yasaya eklenmiş bir hüküm niteliğinde olup münhasıran bankalar arası hesaben tesviye işlemlerine ilişkin bulunduğunun açık olması, takasa sunularak karşılığının bulunmadığı saptanan çeklerin, takas işlemine konu edildiği andaki hamili konumunda bulunan bankalarca, kısmen yahut tamamen karşılıksızlığı usulen saptandıktan ve asıl hamile iadesinden sonra, asıl çek hamilinin, karşılıksız çıkan çeki muhatap bankaya zamanaşımı süresi içerisinde tevdi ederek, 3167 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde belirtilen sorumluluk tutarının ödenmesini talep etmesinde yasaya bir aykırılık bulunmamasına, konuyla ilgili olarak farklı yargısal uygulamalar bulunduğu anlaşılmakla birlikte bu gibi çekler bakımından bankanın asıl hamile karşı olan ödeme sorumluluğunun bulunduğu konusunda doktrinde genel olarak ittifak edilmiş olmasına (bkz. Reisoğlu Seza, Türk Hukukunda ve Bankacılık Uygulamasında Çek, sh. 229-230, p.2-4'deki açıklamalar; Durgut, Ramazan, Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, sh. 48. p.2-3) ve Dairemiz uygulamalarının da bu yönde oluşmasına, yasa yararına bozma talepli yazıda başkaca temyiz nedenlerine yer verilmemiş bulunmasına nazaran Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2010 tarih ve 107506 sayılı yasa yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımın 11.5.2010 tarih ve 107506 sayılı olan yasa yararına bozma isteminin REDDİNE, karardan bir suretin ve dosyanın yasal gereğinin ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığıma gönderilmesine, 18.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 711 :IV - ÇEKTEN CAYMA:

       1. UMUMİ OLARAK:

       Madde 711 - Çekten cayma, ancak ibraz müddeti geçdikten sonra hüküm ifade eder.

       Çekten cayılmamışsa, muhatap, ibraz müddetinin geçmesinden sonra dahil çeki ödiyebilir.

       (Mülga fıkra:18/02/2009-5838 S.K./32.mad)



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 20-01-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02460289 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.