Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 9. H. D. 2005/38631 E., 2006/18287 İçtihat

Üyemizin Özeti
Kesinleşen işe iade kararı üzerine işçinin 10 günlük yasal süre içerisinde işverene başvurusu gereklidir. İlk derece mahkemesi olayda işçinin işverene başvuruda bulunup bulunmadığını tespit etmeksizin karar vermiştir. Oysa ki işverenin başvuruda bulunup bulunmadığı fesih tarihi açısından önem taşır. İşçi işe iade kararının kesinleşmesinden sonra 10 günlük süre içinde işverene başvuruda bulunursa fesih tarihi işçinin işe iade için başvurup işverenin işçiyi işe başlatmadığı tarih, aksi halde ise ilk fesih tarihi olacaktır.
(Karar Tarihi : 22.06.2006)
Davacı, ihbar, kıdem tazminatı ile izin, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı, iş akdinin 31.12.2004 tarihinde haksız feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücret ve ücret fark alacakları isteğinde bulunmuştur.

Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davacı, işçilik alacaklarını talep ettiği bu davadan ayrı olarak, Antalya İş Mahkemesinin 2004/70 Esasında kayıtlı işe iade davası ile 31.12.2004 tarihinde işveren tarafından yapılan feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilmesini talep etmiştir. Söz konusu işe iade davası 24.3.2004 tarihinde feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmek suretiyle sonuçlanmış, verilen karar Dairemiz onamasından geçerek 21.6.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen işe iade dava dosyası dosya içerisinde mevcuttur.

Dosya içeriğinden, kesinleşen işe iade karar üzerine davacının 10 günlük yasal süre içerisinde işe başlatılmasının temini için işverene başvuruda bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Yerel mahkemece bu konuda bir araştırma da yapılmamıştır. Şayet davacı 10 gün içerisinde işe başlatılması için işverene başvurmamış ise 31.12.2004 tarihinde yapılan fesih geçerli hale gelecektir. Bu taktirde şimdi olduğu gibi davacının işçilik alacaklarının tespitinde 31.12.2004 tarihinin esas alınması doğrudur. Şayet davacı işçi, 10 gün içerisinde işe başlatma için müracaat etmiş ve işveren tarafından yasal süre içerisinde işe başlatılmamış ise, bu durumda kesinleşen işe iade davası ile 31.12.2004 tarihinde yapılan fesih geçersiz hale geldiğinden artık 31.12.2004 tarihinde yapılmış bir fesihten söz edilemez. Bu durumda, dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre, iş akdinin feshi işe iade karar üzerine işçinin işe başlatılmadığı tarihte gerçekleşmiş olacaktır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceğinden, işçilik alacakları ile ilgili bu davanın açıldığı tarihte yapılmış bir fesihten bahsedilemeyeceğinden, feshe bağlı olarak talep edilebilen ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacak taleplerinin reddine karar vermek gerekecektir.

Bu hususların aydınlığa kavuşabilmesi için mahkemece yapılacak iş; kesinleşen işe iade davası üzerine davacının yasal süre içerisinde işe başlatılması hususunda başvuruda bulunup bulunmadığı, şayet başvurmuş ise işveren tarafından işe başlatılıp başlatılmadığı öncelikle belirlenmeli, oluşacak sonuca göre, yukarıdaki açıklamalar da nazara alınarak bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

KARAR : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İş Kanunu MADDE 21 :GEÇERSİZ SEBEPLE YAPILAN FESHİN SONUÇLARI

İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

       Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.

       Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

       (EKLENMİŞ FIKRA RGT: 25.10.2017 RG NO: 30221 KANUN NO: 7036/12) (YÜR. TAR.: 01.01.2018)
Mahkeme veya özel hakem, ikinci fıkrada düzenlenen tazminat ile üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakları, dava tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirler.

İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.

İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 25.10.2017 RG NO: 30221 KANUN NO: 7036/12) (YÜR. TAR.: 01.01.2018)
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları halinde;

a) İşe başlatma tarihini,

b) Üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakların parasal miktarını,

c) İşçinin işe başlatılmaması durumunda ikinci fıkrada düzenlenen tazminatın parasal miktarını,

belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılır ve son tutanak buna göre düzenlenir. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması halinde fesih geçerli hale gelir ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Gülgün İNCESOYLAR DİLKİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 19-11-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02954412 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.