![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 18.10.2010)
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözlü satış sözleşmesi gereğince davalıya satılan ve teslim edilen otomobil parçalarının bedellerinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı şirket arasında daha önceden ticari ilişki kurulmuşsa da dava konusu faturalara ilişkin herhangi bir anlaşma ya da mal tesliminin söz konusu olmadığı, davacının iddia ettiği faturalarda bulunan kaşe ve imzaların müvekkili ya da çalışanlara ait olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince davacının teslim ettiği mallara ilişkin fatura tanzim ederek davalıya tebliğ ettiği, davalının süresi içinde faturalara itiraz ettiğine ilişkin delil ibraz etmediğinden fatura muhteviyatının kesinleştiği, davacının sahibi lehine delil vasfı taşıyan defterlerinde alacağın kayıtlı olduğu, her ne kadar davalı vekili mal teslimi yapılmadığı, faturalardaki kaşe ve imzanın müvekkili ya da çalışanına ait olmadığı yönünde itiraz etmiş ise de, icra dosyasında bu yönde bir itirazın bulunmadığı, davalının delil olarak gösterdiği ticari defterlerinin de sahibi lehine delil vasfında olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın 2.944.09.-TL üzerinden iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak üzerinden %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. YHGK'nın 30.10.2002 gün, 2002/15-803 Esas ve 2002/860 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, davalı her ne kadar takibe itirazında takip dayanağı olan irsaliyeli faturalardaki imzaya yönelik herhangi bir beyanda bulunmamış ise de, iş bu itirazın iptali davasında icra takibinde bildirmiş olduğu itiraz sebepleriyle bağlı değildir. Somut olayda malın teslim edildiği hususunda ispat külfeti davacıya ait olup, davalı malın teslim edilmediğini, dava konusu irsaliyeli faturalar üzerindeki imzanın kendisine ve çalışanlarına ait olmadığını iddia ettiğinden mahkemece bu yön üzerinde durularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 67 :(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.11) "yüzde yirmisinden" aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./103. md.) Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra: 6352 S.K.-02.07.2012/m.11) "Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” |
|
Şerh Son Güncelleme: 22-10-2011
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |