(Karar Tarihi : 15.6.2011)

Davacı şirkete ait "_______ Max" markalı ve Alkolsüz İçecekler Tebliği kapsamında "kola" olarak nitelendirilen ürüne ilişkin muhtelif mecralarda yayınlanan reklamlarda piyasaya sunulan söz konusu ürünle ilgili olarak "sıfır şeker" tanımlamasının yapıldığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının görüşleri de dikkate alınarak, Türk Gıda Kodeksi - Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği'nde belirtilen besin öğelerine ilişkin beyan koşullarına riayet edilmesi kaydıyla kullanılması uygun görülen "şekersiz" beyanının yerine, "sıfır şeker" şeklinde bir beyan kullanılarak ürünlerde hiç şeker bulunmadığı izleniminin yaratıldığı, bu beyanın, 5719 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, 9.6.2008 tarih ve 23367 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Güdaların Üretimi ve Denetlenmesine Dair Yönetmelik, Türk Gıda Kodeksi- Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliğ, Ticari reklam ve ilanlara ilişkin İlkeler ve Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik'e aykırı olarak tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı nitelikte olması nedeniyle 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 16'ıncı maddesinin ihlal edildiğinden bahisle, aynı kanunun 25'inci maddesinin 8'inci fıkrası uyarınca ____ TL para cezası verilmesi ve ilgili reklamın durdurulmasına ilişkin Reklam Kurulu Kararının iptaliistemiyle açılan davada, Ankara 16. İdare Mahkemesi'nce; dava konusu para cezası ve reklam durdurulmasına ilişkin işlem "___ Max" markalı içeceğin reklamlarında "şekersiz" beyanı yerine "sıfır şeker" beyanı kullanılmak suretiyle söz konusu ürünlerde hç şeker bulunmadığı izlenimi yaratıldığı, dolayıısyla bahsi geçen reklamların tüketiciyi yanıltıcı ve aldatıcı nitelikte bulunduğundan bahisle tesis edilmiş ise de; gerek davacı tarafından sunulan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Adana İl Kontrol Laboratuar Müdürlüğü'nün 27.8.2008 tarih ve 1564-1124 sayılı özel istek muayene ve analiz raporunda söz konusu üründe şeker bulunmadığının belirtilmesi, gerek davalı idare tarafından, söz konusu ürünün şeker içerdiğine ilişkin bir somut bilgi ve begenin bulunduğuna yönelik bir iddia sürülemediği gibi bu hususa ilişkin ilgili belgelerin dava dosyasına ibraz edilmemesi, gerekse ürünün reklamlarında kullanılan "sıfır şekr" ibaresinin, aktarılan Tebliğ uyarınca kullanılması öngörülen "şekersiz" beyanı ile aynı anlamı içeren bir ibare olması karşısında tüketiciyi aldatıcı ve yanıltıcı bir yönü buunmadığından dava konusu işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

İdare mahkemesi'nce verilen karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve uusle uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile Ankara 16. İdare Mahkemesinin 20.3.2009 tarih ve E.2008/995, K.2009/350 sayılı kararının ONANMASINA, 15.06.2011 TARİHİNDE OYBİRLİĞYLE KARAR VERİLDİ.

Üye Notu : Karar, hem idari kararın iptali noktasında İdari Yargılama Kanununu hem de Tüketinin Korunması Kanunun aldatıcı ve yanıltıcı reklam ile ilgili hükmünü ilgilendirdiğinde Tüketicinin Korunması Kanununun 16 ve 25/8 hükmünü ilgilendirmektedir.

Eklediğimiz karar, Türk Gıda Kodeksi - Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği EK-4 kapsamında bir ürün üzerinde "Şekersiz" ibaresinin kullanılabilmesi için 100 gr katı veya 100 ml sıvı gıdada şeker oranının 0,5 gr 'dan daha az olmasını şart koştuğu için ve "Sıfır şeker" ibaresinin "0,5 gr'dan az" şekerin bile gıdada olmadığı anlamına da gelebileceği iddiası ile tüketiciyi aldatıcı ve yanıltıcı reklam kapsamında verilen cezayı iptal etmesi bakımından oldukça önemli ve ilginçtir. Kendi dosyamız olup, THS dışında hiç bir yerde yayınlanmamıştır.

İlgili Mevzuat Hükmü : İdari Yargılama Usulü Kanunu MADDE 12 :İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.

Şerh Son Güncelleme: 26-08-2011