Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6102 S.lı Türk Ticaret Kanunu (Yeni) MADDE 338
(1) Anonim şirketin kurulabilmesi için pay sahibi olan bir veya daha fazla kurucunun varlığı şarttır. 330 uncu madde hükmü saklıdır.

(2) Pay sahibi sayısı bire düşerse, durum, bu sonucu doğuran işlem tarihinden itibaren yedi gün içinde yönetim kuruluna yazılı olarak bildirilir. Yönetim kurulu bildirimi aldığı tarihten itibaren yedi gün içinde, şirketin tek pay sahipli bir anonim şirket olduğunu tescil ve ilan ettirir. Ayrıca, hem şirketin tek pay sahipli olarak kurulması hem de payların tek kişide toplanması hâlinde tek pay sahibinin adı, yerleşim yeri ve vatandaşlığı da tescil ve ilan edilir. Aksi hâlde doğacak zarardan, bildirimde bulunmayan pay sahibi ve tescil ve ilanı yaptırmayan yönetim kurulu sorumludur.

(3) Şirket, tek pay sahibi olacak şekilde kendi payını iktisap edemez; ettiremez.

Gerekçesi

Üyemizin Notu: Birinci fıkra: Birinci fıkra, kurucular için asgarî bir sayı öngörmemiş, böylece tek kişilik anonim şirketin kurulmasına ve tek paysahibi ile devam etmesine izin vermiştir. Şirketin -istisnaen- paysahibi olduğu durumlarda şirket paysahibi olarak kabul edilmemiştir. Tek kişilik anonim şirket bütün dünya uygulamasında gereksinimi duyulan bir hukukî organizasyon şeklidir. Bu şekil "şirket" kavramına aykırı olmadığı gibi sanıldığının aksine muvazaaya da pek müsait değildir. Daha doğru bir ifadeyle herhangi bir şirket türü ne kadar kötüye kullanılabilir ve muvazaa aracı olabilirse, tek kişilik şirket de o kadar kötüye kullanma ve muvazaa konusu olabilir. Tek paysahipli bir anonim şirket, binlerce personele, yaygın bir örgüte ve kalabalık bir yönetim kuruluna sahip olabilir. Tek paysahipli bir anonim şirkette bu pay sahibi bir gerçek kişi olabileceği gibi, bir tüzel kişi, binlerce paysahibi bulunan bir pay senetleri borsada işlem gören anonim şirket veya başka bir sermaye şirketi de olabilir. Batıda tek paysahipli anonim şirketler sadece bir limited şirket veya işletmeci vakıf tarafından oluşturulmaktadır. İşletmecilik yapan vakfın Türk Medenî Kanunda tanınmamış olması önemli bir eksikliktir. Ancak tek paysahipli veya ortaklı anonim ve limited şirketlerin, hukukumuzda da büyük gereksinimi duyulan işletmeci vakıfların yolunu açacağı ve Türk hukukunun bu suretle bir düzenlemeye kavuşacağı düşünülmektedir. Tek paysahibi veya ortağı bir işletmeci vakıf olan bir anonim veya limited şirket kurumsallaşmanın en uygun aracıdır. Başarılı ve yerleşik kimi aile şirketlerini tek kişilik anonim şirketin sunacağı olanaklarla dağılmaktan ve kaybolmaktan kurtulmaları bu örgütlenme şekliyle mümkün olabilecektir. Tek paysahipli veya ortaklı anonim ve limited şirketler bağlamında oluşacak öğretinin ve ilkesel yargı kararlarının Türk hukukuna katkıları bir süre sonra görülecektir. Bugünkü modern öğretide "şirket" kavramını birden ziyade ortak tanımlamamakta, belirleyici unsur ticarî işletmeyi merkez alan ticarî, sınaî veya hizmete dönük organizasyon olmaktadır.

Hükümde 330 uncu madde saklı tutularak özel kanunların asgarî bir sayı öngörmelerine geçerlilik kazandırılmıştır. Böylece AET'nin şirketlere ilişkin 89/667 sayılı Onikinci Yönergesinin tanıdığı olanaktan yararlanılmıştır. Bu hüküm açıkça belirli, tanımlanmış bir anonim şirket "tip"inin kanunî tip olarak kabul edilmemiş bulunduğunu, yani esas tipin halka açık veya kapalı anonim şirket olmadığını da belirtmekte, sınırlayıcı bir tür öğretisine bağlı kalınmadığını ortaya koymaktadır. Tek kişilik anonim şirket, inter alia, şirketler topluluğunda çatı şirket olarak kullanılabilir, kurumsallaşmaya yardımcı olabilir, vakıf işletmeciliğini kolaylaştırabilir. Tüm bu işlevlerin yerine getirilebilmesi için uydurma paysahibi yaratmak şeklindeki hile-i şer'iyeye kapıları kapattığı için hukukî dürüstlüğe ve gerçekçiliğe de uygundur.

İkinci fıkra: İkinci fıkra, işlem ve hukuk güvenliği ile şeffaflık ilkelerinin gereği olarak öngörülmüştür; 574 üncü madde ile koşuttur.


Adalet Komisyonu Raporu'ndan:
Tasarının 338 inci maddesinde Alt Komisyonca aşağıda açıklanan ayrıntılı gerekçelerle değişiklik yapılmıştır:

Tasarının 338 inci maddesinin ikinci fıkrasına, 21.02.1989 tarihli ve 89/667/AET sayılı "Tek ortaklık, sınırlı sorumlu kapalı şirketler hakkında şirket hukukuna ilişkin Konsey Yönergesi" gereğince anonim şirkette paysahibi sayısının bire düşmesi yani şirketin tek paysahipli bir anonim şirket konumuna girmesi ile ilgili mevcut hüküm genişletilerek yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm uyarınca yedi gün içinde yönetim kuruluna bildirilmelidir. Yönetim kurulu hem şirketin tek paysahipli şirket olduğunu hem de tek paysahibinin adını, yerleşim yerini ve vatandaşlığını tescil ve ilân ettirmek zorundadır. Aksi halde bildirimde bulunmayan veya gerekli tescili yaptırmayan yönetim kurulu doğacak zarardan sorumlu olur.

Bu hüküm tek kişi anonim şirketin ve paysahibinin kimliğinin aleniyete kavuşması amacına hizmet etmektedir.

Hükümde "paysahibi sayısı"nın bire düşmesi halinde durumun yönetim kuruluna bildirilmesi öznesiz edilgen bir cümle yapısı içinde belirtilmiştir. Ancak hükümde bildirim yükümlüsüne işaret de olunmuştur. Bildirim, paysahibi sayısını bire düşüren işlem tarihinden itibaren bir hafta içinde yapılacağına göre somut olaya göre işlemin tarafları veya tarafı bildirim yükümlüsüdür. Devir gibi hukukî bir işlemde taraflar, özellikle payı iktisap eden kişi, mirasla geçişte zaten iki paysahibinden biri olan yegane mirasçı, birleşmede aynı durumdaki devralan şirket ve karı-koca arasındaki mal rejimlerinden birinin tek paysahipli anonim şirket konumunu yaratıp yaratmayacağı sorusu sorulduğunda bu soru olumlu cevaplanıyorsa, yükümlü, öğreti ve mahkemeler hukukunca bildirim yükümü altındadır. Üçüncü fıkraya rağmen şirketin veya yavru şirketin tek paysahibi olup olamayacağı hususunda da durum aynıdır.

Üçüncü fıkrada "şirket tek pay sahibi olacak şekilde kendi payını iktisap edemez" hükmü öngörülmüştür. Hükmün "edemez; ettiremez" şeklindeki lafzına rağmen hükmün bir geçersizliği ifade edip etmediği tartışmasına kapalı olduğu söylenemez. Hükmün, nama yazılı payların varlığında, Merkezi Kayıt Kuruluşunun kayden izleme yaptığı durumlar dışında yönetim kurulunu pay defterine yazımı reddetme yükümü altına soktuğu şüphesizdir. Hükümdeki "ettiremez" kelimesi ile payların yavru şirketçe veya üçüncü kişi tarafından şirket hesabına iktisabı ve benzeri hâller kastedilmiştir. Zaten bu hâller geçersizliğe ilişkin tartışma kapısını açık tutmaktadır.

Alt Komisyonca yapılan bu değişiklikler, ikinci fıkranın üçüncü cümlesi haricinde Komisyonumuzca uygun görülmüş, söz konusu fıkranın üçüncü cümlesi, şirketin tek pay sahipli olması halini de açıkça kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 31-07-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03424692 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.