Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

5271 S.lı Ceza Muhakemesi Kanunu MADDE 231
(1) Duruşma sonunda, 232 nci maddede belirtilen esaslara göre duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası okunarak gerekçesi ana çizgileriyle anlatılır.

(2) Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir.

(3) Beraat eden sanığa, tazminat isteyebileceği bir hâl varsa bu da bildirilir.

(4) Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/23)
(5) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, (DEĞİŞİK İBARE RGT: 08.02.2008 RG NO: 26781 KANUN NO: 5728/562) (KOD 1) iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/23)
(6) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;

a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,

b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,

c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,

gerekir. (EKLENMİŞ CÜMLE RGT: 25.07.2010 RG NO: 27652 KANUN NO: 6008/7) Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/23)
(7) Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/23)
(8) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim       süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün       açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;

a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,

b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,

c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine,

karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 19.12.2006 RGNO: 26381 KANUN NO: 5560/23)
(9) Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/23)
(10) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/23)
(11) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/23)
(12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 19.12.2006 RG NO: 26381 KANUN NO: 5560/23)
(13) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.

(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 08.02.2008 RG NO: 26781 KANUN NO: 5728/562)
(14) Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasa'nın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz.

Hakaret Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Üyemizin Notu: İlk dört fıkra mülga kanunun 261. maddesini karşılamaktadır. Maddede
bizi ilgilendiren kısım bu dört fıkradan sonraki, yani beşinci fıkradan itibaren
başlayan, hükümler olacaktır. Belirtilen hükümler “hükmün açıklanmasının
geri bırakılması” kurumunu oluşturmaktadır. Bu kurum 2006 yılında isabetli
bir şekilde hukukumuzun içine alınmıştır.
Maddenin beşinci fıkrasının metnine göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
kurumuna, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli olması
hallerinde başvurulabileceği belirtilmiştir. Dikkat edilirse bu süre kısa süreli
hapis cezaları tanımından daha geniş tutulmuştur. Zira, TCK’ nun 49/2. maddesinde,
kısa süreli hapis cezaları bir yıl veya daha az süreli olan hapis cezaları
olarak tanımlanmıştır.
Bu düzenleme, hakaret suçlarının çoğunun cezasının üst sınırı iki yıl olduğu
içindir ki, konumuz itibariyle uygulanması kuvvetle muhtemel olan bir kurumu
teşkil etmektedir. Ancak, bu kurumun uygulanması açısından belirtilen iki
yıllık ceza sınırını, suçların üst sınırına bakarak tayin etmek pek yerinde olmayacaktır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanamayacağını
anlayabilmek için suçun cezasının alt sınırına bakmak yeterli
olacaktır. Alt sınırı iki yıldan az olan suçların, üst sınırı on yıl olsa dahi, bu kurumun uygulanabilme şansının varlığından bahsedebiliriz. Zira, hükmün açıklanmasının
geri bırakılması kurumu ancak, hüküm belli olduktan sonra uygulanabilecektir.
Bir diğer deyişle, hâkim, hükmü verecek; fakat, bu hükmü açıklamayacaktır.
Bu durumda, üst sınırı on yıl olsa dahi alt sınırı iki yıldan az bir suç
için hâkimin iki yıldan daha az bir cezaya hükmetmesi muhtemel olabilecektir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun en önemli hukuki
sonucu, fıkrada belirtilen deyimiyle herhangi bir hukuki sonuç doğurmamasıdır.
Yani aynı maddenin 13. fıkrası hükümleri haricinde, bu yargılamanın varlığı
herhangi bir resmi veya özel belgede gözükmemektedir. Bir başka deyimiyle,
bu hüküm sonucunda sanığın adli sicil belgesi, yargılamadan önceki haliyle
aynı gözükmeye devam etmektedir.
Fıkra metninde dikkat çekilmesi gereken bir başka önemli nokta, uzlaşma
hükümlerinin saklı tutulduğudur. Gerekçeden de, şartları var ise sanık hakkında,
önce uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Sanık uzlaşma
hükümlerini kabul eder ve yerine getirirse hâkim davayı düşürecektir. Uzlaşma
gerçekleşmez ise, kanun koyucu, ihtimali durumlara göre sanığı ödüllendirme
veya cezalandırma anlayışına gitmiştir. Şöyle ki, eğer uzlaştırma teklifini yahut
hükümlerini sanık kabul etmiş ve fakat mağdur kabul etmemiş ise, altıncı fıkrada
belirtilen şartlar ve hatta iki yıl gibi bir süre dahi aranmadan, hâkim, hükmün
açıklanmasının geri bırakılması yoluna gidebilecektir. Eğer, tam tersi bir
durum olursa da, yani mağdur uzlaşmayı kabul ettiği halde sanık kabul etmezse
şartları müsait olsa dahi hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluna
gidilemeyecektir. Buradan çıkarılan öz itibariyle, kanun koyucunun uzlaşmaya
verdiği önem gerçekten dikkat çekici boyuttadır. Misal olarak, kasten yaralama
suçundan sanık olan birisinin uzlaşmayı kabul ettiğini ve fakat buna rağmen
mağdurun bu uzlaşmadan kaçındığını farz edelim. Yargılamanın sonucunda,
sanığa dört yıl ceza verilmiş olsa ve hatta sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan
mahkûmiyeti olsa dahi, hâkim hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunu
işletebilecektir. Ancak, her halde, altıncı fıkranın ikinci bendinde yazan
şartı, yani hâkimin, sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varması
şartı bakımından yukarıdaki açıklamanın geçerli olmayacağı kanaatini
taşıyoruz. Zira, hâkimde, sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaati bu düzenlemenin
ruhunu oluşturmaktadır. Ruh dikkate alınmaz ise kurumun uygulanmasının
da pek bir anlamı kalmayacaktır.
Maddenin altıncı fıkrasında hükmün açıklanması kararının verilebilmesi
için ilk fıkradaki süre şartı haricindeki şartlara yer verilmiştir. Yedinci fıkrada,
bu hükmün tek başına verilebileceği, ayrıca erteleme veya diğer seçenek yaptırımlara
çevrilemeyeceği belirtilmiştir.
Maddenin sekizinci fıkrasına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
ile birlikte sanık beş yıllık bir denetim süresine tabi tutulur. Bu denetim süresi
içerisinde fıkrada belirtilen denetimli serbestlik tedbirlerin veya başkaca tedbirlerin uygulanmasına karar verilebilecektir. Eğer, beş yıl boyunca sanık yükümlülüklerini
yerine getirir ise, onuncu fıkra uyarınca davanın düşmesi kararı
verilecektir. Yükümlülükler yerine getirilmez ise, on birinci fıkra uyarınca, hüküm
açıklanacak ve bu hüküm, hâkim tarafından ertelemeye veya başkaca seçenek
yaptırımlara çevrilebilecektir. Bir başka deyişle, sanki hiç, hükmün açıklanmasının
geri bırakılması kararı verilmemiş gibi davranılarak, hüküm hakkında
diğer bütün kurumlar işleme sokulabilecektir.
Son olarak önemle belirtmek gerekir ki, CMK’ nun 325/2. maddesi hükmünce,
hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında, bütün yargılama
giderleri sanığa yüklenilmektedir.

TOKBAŞ Hakan, Türkiye Mevzuatında Şerefi İhlal, s.165-167


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Hakan TOKBAŞ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 04-06-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03250790 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.